Anadolu Efes, Barcelona deplasmanında ihtiyaç duyduğu ‘ekstra’ galibiyeti belki de bu sezon kadro kalitesini ilk kez en belirgin biçimde yansıtarak elde etti.
Lacivert-Beyazlılar için dün geceki kazanım, bir galibiyetten fazlasını ifade ediyor… Sezon başından beri yaşanan gel-gitler, iniş-çıkışlarla Efes ‘rotadan çıkmış’ bir takım izlenimi bırakıyordu. Barcelona maçına kadar oynanan son 5 maçta alınan 4 galibiyet bu açıdan döngünün değişme eğilimine girdiğini, en azından toparlanma sürecinin hızlandığını gösteriyordu. Barcelona gibi liderlik koltuğunda oturan ve şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olarak gösterilen bir rakibe karşı deplasmanda alınan bu galibiyet, Efes için yeni bir başlangıcın ilk adımı oldu.
Geçen sezon Anadolu Efes’i pandemi sürecine kadar zirvede tutan en önemli etken, kadro kalitesinin yanında ‘takım kimliğiydi’. Dün Efes’in Barcelona karşısında yeniden ‘fabrika ayarlarına’ döndüğünü gördük. Lacivert-Beyazlılar, geniş ve kaliteli oyuncu grubuyla takım olarak hareket ettiğinde ve buna oyun aklını da ekleyip 40 dakikaya yakın bir zaman dilimine yaydığında gerçekten durdurulması zor bir takım. Barcelona gibi bir rakibi neredeyse maçın tamamında ‘çaresiz’ bırakan müthiş bir hücum performansı izledik dün gece… İkinci periyot haricinde savunmada da kusursuzdular. Barcelona gibi oyunun iki yönünü de üst seviyede oynayan potansiyelli bir takıma 18 top kaybı yaptırdılar. Bu da onların maça ne denli konsantre olduğunun göstergesiydi. Micic&Larkin ikilisi, işin hücum kısmında öylesine kusursuz bir fırtına estirdiler ki, izlemesi gerçekten çok keyifliydi. Micic, maçı ne kadar istediğini daha ilk çeyrekte ortaya koyarken, penetrelerdeki bitiriciliğini en verimli şekilde kullandı. Larkin kenardan gelip 31 dakika süre alırken, takımın ‘ateşleyici gücü’ rolünü başarıyla yerine getirdi. Kırılma anlarında el yakan toplarda bu kez hiç ‘zorlama’ yapmadan, gereğini yaptı. Barcelona da bu ikilinin birebirlerini ne yaptıysa savunamadı. Her şeyi denediler ama olmadı. Toplamda 16 faul aldılar. 20 kez çizgiye gidip 17 isabet buldular.
En az bu ikili kadar katkı veren bir diğer isim ise Sertaç Şanlı’ydı. Milli pivot, aldığı 29 dakikanın hakkını fazlasıyla verdi. 12 sayı, 8 ribaundun yanında savunmada rakip uzunlara nefes aldırmadı. Singleton da kenardan gelip Moerman ile birlikte oyunun iki yönünde de üst düzey katkı sağlayınca Barcelona’yı İstanbul’dan sonra evinde de yenmeyi başardılar.
Coach Ergin Ataman da bu sezon sansasyonel bir geçişle Barcelona’ya baş antrenör olan Sarunas Jasikevicius’a karşı ikinci kez kazanmış oldu. Ataman’ın büyük maçlara hem teknik ekibiyle birlikte yaptığı hazırlık hem de oyuncularını motive etme konusundaki ustalığı da ayrıca alkışı hak ediyor.
Bu galibiyet Efes’e hem Play-Off umutlarını arttırmak hem de sezonun kalanı adına özgüven tazeleyip ‘sil baştan’ yeni bir mücadelenin başlangıcını yapmak adına çok önemli bir dönemeçti. Şimdi daha da önemli olan, üzerine koyarak devam edebilmek .