Spor Toto Basketbol Ligi'nin 23. haftasındaki derbi maçında Beşiktaş Sompo Japan'ı 100-80 yenen Fenerbahçe'nin başantrenörü Zeljko Obradovic, THY Avrupa Ligi'nde Cedevita Zagreb'e karşı aldıkları kötü yenilginin ardından Beşiktaş Sompo Japan karşısına farklı bir motivasyonla çıktıklarını söyledi.
Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Obradovic, THY Avrupa Ligi'nde Cedevita Zagreb'e karşı aldıkları kötü yenilgi sonrası farklı bir motivasyonla oynadıklarını belirterek, “Bu durum ilk saniyeden itibaren belliydi. Maçın ilk üç çeyreğinde çok iyi basketbol oynadık.” dedi.
Jan Vesely'nin sakatlığı sonrası uzun rotasyonunda önemli bir sıkıntıları olduğunu, sakatlıktan dönen Paro Atiç'i ise bu maçta sadece 12 dakika sahada tutarak korumaya çalıştıklarını anlatan Obradovic, “Büyük bir problemimiz var. Elimizde sadece 1 uzunumuz mevcut. Antiç'i sakatlığı sonrası korumamız da gerekiyor. Bu yüzden birçok oyuncuyu alışık olmadığı pozisyonlarda kullanmamız gerekti.” diye konuştu.
Tecrübeli teknik adam, önlerinde zorlu bir periyot olduğuna dikkati çekerken, “Takımımızı hem Avrupa hem de Türkiye için en iyi şekilde hazırlamaya çalışıyoruz. Bir haftada 2'si deplasmanda 4 maçımız var ve en önemli uzunumuz yok. Bir antrenör olarak böyle bir pozisyona hiç düşmemiştim. Bu tablo, gelecek sezon planlamamızda için önemli bir etkin olacak. THY Avrupa Ligi'nin formatı değişiyor ve 30 maç oynanacak. O zaman bu şekilde hiç devam edemeyebiliriz.” şeklinde görüş belirtti.
Karşılaşmayı 23 sayı, 12 riabunt ve 10 asistle tamamlayıp, “triple-double” yapan Ali Muhammed'i tebrik eden Obradovic, son periyotta süre verdiği genç oyuncuların performanslarını ise ağır bir dille eleştirerek, şunları söyledi:
“Her zaman genç oyunculardan bahsederim ve benim için takımın önemli parçalarıdırlar. Son çeyrekte gösterdikleri performans beni üzdü. Biz son çeyreği 28-17 kaybettik. Üstelik rakibimiz de genç oyuncularını sahaya sürmüştü. İlk olarak kendilerine, sonra da taşıdıkları formaya, taraftarlara ve kulüplerine saygıları olmalı. Gelecekleri için büyük bir fırsat bu. Bir gün uyandıklarında, 'şu an neredeyim?' diye kendilerine soracaklar. Eğer verilen fırsatları kullanmazlarsa, sonuç böyle olacak. Benim bençten atlayıp, genç oyuncuları motive etmem gerekiyorsa, o zaman bu takımın sonu gelmiş demektir. Defalarca bu takımın parçası olmanın ne anlama geldiğini onlara anlatmaya çalıştım. Çok şanslılar çünkü birçok yetenekli oyuncuyla birlikteler. Artık anlayacaklarını düşünmüyorum. Sürekli tekrar etmek, duvara karşı konuşmaktan farksız oluyor.”