Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi’nde yarı final heyecanı Anadolu Efes’in, Beşiktaş Fibabanka’yı ağırladığı karşılaşma ile devam etti. Mücadeleyi 64-75 kazanan Beşiktaş seride durumu 2-2 getirdi.
Maça iyi giriş yapan Beşiktaş, bulduğu üçlük isabetleri ve katı savunması ile ilk çeyreği 17-23 önde bitirdi. İkinci çeyrek iyi oyununu devam ettiren Beşiktaş soyunma odasına 37-42 önde girdi.
İkinci yarı daha dengeli devam ederken Nwora orta sahadan attığı basket ile farkı 3 sayıya düşürdü ve Efes son çeyreğe 52-55 geride girdi. Son çeyrek Beşiktaş guardları ile skor üretirken Efes hücumda tıkandı. Efes’i yanına yaklaştırmayan Beşiktaş mücadeleyi 64-75 kazandı.
Anadolu Efes adına Jordan Nwora 19 sayı 6 ribaund, Daniel Oturu 15 sayı 2 ribaund 2 asist, Shane Larkin 13 sayı 7 ribaund 2 asist üretti.
Beşiktaş Fibabanka cephesinde Jonah Mathhews 25 sayı 4 ribaund 2 asist, Conor Morgan 12 sayı 3 ribaund 1 asist, Emanuel Terry 10 sayı 4 ribaund ile oynadı.
Serinin 5. maçı 14 Haziran Cumartesi günü Beşiktaş’ın ev sahipliğinde oynanacak.
Maçı kaçırdık, tekrardan son 15dk’yı izledim… Üçüncü maç sonrası, Efes bu pota altı ile ligde FB dışında maç kaybetmesinin izahı yok yazmıştım. Kiiiiiiiiii 4.periyodun neredeyse tamamını Efes 4 kısa ile oynadı!?!?!?Eyyyyy L.Banchi, şimdi Kokoşkov haberlerine nasıl kızalım… Eyvallah, bu kez Nwora’yı maç sonu oynattı diye kızamayız çünkü herkes şut atmaktan korktu ama pota altındaki gücünü nasıl kullanmazsın maç 58-58 olduktan sonra!!! E.Bryant için; o kadar para etmez diyen arkadaşlar var , umarım görmüşsünüzdür ona olan bağımlılığı…Evet Pana serisinde Cedi resmen ezdi Bryant ‘ı ama Efes’in bu oyuncu kıtlığında ona gerçekten ihtiyacı var… Bir tebrik de Bjk Koç’una… Bazıları fanatizmden bazıları davranışlarından eleştiriyor amma velakin adam çalışıyor kafada oyunu kuruyor aga!!! Bu kadroyu bir iki maç değil neredeyse sezon boyu maksimum kullandı… Adamın hakkını vermelisiniz… Banchi için ise, Pana serisi sonrası şunu yazmıştım, “f4 için motivasyona gerek yok asıl lige dönüşte bu takımı aynı şekilde oynatabilecek mı?” deyu… Sanki Euroleague şampiyonu Efes olmuş, ehhhh yemişim ligi der gibi havası var!!! Son söz hakemler yine çok iyiydi özellikle deplasman takımı için amma velakin maç sonu(0.45 kala) sahaya girip hakemi abartılı bir şekilde darlayan Banchi ‘ye de çalacaktı sportmenlik dışını… Çalmıyorsan Nwora ve Doğuş ‘a da çalma… Bu seri ile günahlarını temizlemeye çalışanlar kusura bakmayın yine hakemlik birşey yoktu, bu olay dışında…
Bazi hayranlarim surekli “Abi, bu London Calling adi nereden geliyor” diye sorup durun gari. Agnatayim; London Calling ilk punk efsane gurubu (Sex Pistols ile birlikte) The Clash’in double (ikili) efsane albumunun adidir. Gurubun kurucu solisti Joe Strummer (rahmetli) Ankara doğumluydu zira babasi ingiltere baskonsolosuydu. Bir cok roportajinda Turkiye ve Ankara’dan ovguyle bahsetmisti. The Clash ise olaganustu muziklerinin yaninda buyuk bir isyan temsilcisi kimilerine gore protest kimilerine gore militan seviyesinde sosyal kaygilari dile getiren devrimsel bir guruptu. Kapitalizm karsitiydilar, duzen karsitiydilar, iki misli fiyata satilmasi gereken London Calling ikili albumunu tek album fiyatina, uc misli fiyata satmalari gereken Sandinista 3lu albumunu yine tek album fiyatina sattilar. Should I say, should I go adli sarkilari kisa bir introdan (giristen) sonra Allah diyerek baslar ki bu da Strummer’in cocuklugunun gectigi Ankara’ya ve cogunlugu musluman olan ulkemize bir gonderme olarak kabul edilir. Iste boyle…