Euroleague’de Final-Four zamanı geldi, çattı…
Dün, öncesinde hem “MVP” seçilen Barcelona’nın Karadağlı yıldızı Nikola Mirotic’in hem de “altın karma” ile yine “yılın coachu” ödülüne layık görülen Olympiakos baş antrenörü Giorgios Bartzokas’ın ödüllerini teslim aldığı basın toplantısı vardı Stark Arena’da…
Biz de Belgrad’a gelen tüm Türk basın mensubu arkadaşlarımızla birlikte oradaydık…
Ödül töreni sonrası tüm gözler, turnuvada yer alan 4 takımın coachları ve yıldızlarındaydı. Söz sırası geldiğinde dikkat çeken en önemli detay, bütün coachların “ortadan” giderek dikkatli kelimelerle kalplerinden geçeni açığa vurmaktan kaçınması, Anadolu Efes coachu Ergin Ataman ise son derece kararlı bir şekilde “kupayı yine kaldırmaya geldik” diyerek iddiasını ve kararlılığını ortaya koymasıydı. Yadırgadık mı; tabii ki hayır… Ataman’ın ne kadar iddialı bir coach olduğunu, yarıştığı her kulüpte, her kulvarda bu şekilde “büyük hedefler koyarak” önce “zihinlerde fark yarattığını” hepimiz biliyoruz. Efes’in yarı finalde karşılaşacağı Olympiakos’la birlikte Belgrad’a gelen Yunan medya mensuplarından bazıları da bunu takımlarına yönelik “motivasyon aracına” dönüştürmek adına “Sezon içinde ümitsiz konuşuyordu, şimdi şampiyon olacağız diyor. Ayrıca buraya binlerce Olympiakos taraftarı geliyor” diyerek yüklenmek istediler Ataman’a… O’nun da cevabı, “Sezon içinde iniş-çıkışlar olsa da kadrosunda bu kadar çok değerli oyuncusu olan bir takım elbette şampiyonluğun en güçlü adayıdır” oldu. Kısacası basın toplantısının yine “en sivrilen” ismi olsa da takımının motivasyonunu yukarıya çekecek cesaret ve kararlılığı gösterdi Ataman… Takdir etmemek elde değil…
SEYİRCİLİ ATMOSFER SORUN MU?
Herkesin aklına takılan soru ise geçen sene Köln’de boş tribünler önünde kazanılan kupanın ardından bu kez 20 bin seyirci kapasiteli Stark Arena’da Efes’in “azınlıkta” seyirci desteği ile bunu tekrar başarıp başaramayacağı…
Bildiğimiz kadarıyla Belgrad’a Olympiakos’u desteklemek üzere 10 binin üzerinde Yunan taraftar geliyor… Bu sezon “evinde seyirci rekorları kıran, Euroleague’in iç saha maçlarına en çok seyirci çeken takımı olarak sivrilen” Efes’in ise Belgrad’da 500 ile 1000 arasında seyirci desteği bulacağı öngörülüyor… Bunun da en büyük sebebi ülkemizin “tarihin en büyük ekonomik buhranını” yaşıyor olması… Dolayısıyla geçen yılki F4’e göre bu sezon “en azından yarı finalde” Efes için seyirci baskısı söz konusu olacak. Ancak şu da unutulmamalı ki Efes, bu seviyede bu gibi üst düzey maçları baskı altında oynamaya alışkın oyuncular grubundan oluşuyor… Bu durum, Olympiakos için ekstra motivasyon unsuru olabilir belki ama Efes’in motivasyonuna yönelik bir olumsuz yaratacağını düşünmüyorum. Hatta, özellikle Larkin, Micic gibi isimler için bu gibi atmosferler bir “ekstra motivasyon” etkisi de yaratabiliyor…
Sonuç itibarıyla, bu gibi üst düzey turnuvalarda “şampiyonluk unvanını korumak” hiç de kolay bir iş değil (daha önce Maccabi (2004, 2005) ve Olympiakos (2012, 2013) bunu başardı)… Şimdi de Efes’in önünde böyle bir şans var… Özellikle Armani ile rakip sahada oynadıkları Play-Off serisinin ilk maçı, Efes’in yüksek motivasyonla basketbol kalitesini, normal sezonla kıyaslanamayacak seviyeye, çok yukarı çekebileceğini gösterdi. Tabii ki 1 maç F4 için kriter olamaz… Ancak bu kadronun, burada bir kupa daha kaldırabilecek güce sahip olduğunu hatırlatması, kanıtlaması açısından çok ama çok önemliydi…
Dileriz Efes, Belgrad’da önce Olympiakos’u yener, ardından da finali kazanıp tarihe geçer, Türk bayrağını bir kez daha göndere çeker
Gökhan Türe
