Filipinler, Japonya ve Endonezya’nın ev sahipliğinde düzenlenen FİBA Dünya kupası başladı. Kupaya katılan 32 Ülkeden 12’si Avrupa kıtasından. Ülke olarak Dünya Kupasına 21 yıl aradan sonra maalesef katılamadık. Basketbolumuzun kalitesinin aynası olan A Milli Takımımız ile son yıllarda hak etmediğimiz büyük hayal kırıklıkları yaşadık. Bu sonuçların baş sorumlusu 7 yıllık görevleri döneminde gerektiği şekilde planlamalar yapamayan TBF yönetimidir. Yerli oyuncuların liglerimizde aldıkları süre ve sorumlulukların yetersizliğine çözüm üretemeyen, kulüplere finansal konularda yaptırımları uygulayamayan, oyuncu yetiştirme ve geliştirme için çalışmalar yapmayan, NBA oyuncularını turnuvalara getiremeyen, devşirme oyuncular konusunda yaşanan krizleri çözüme kavuşturamayan TBF en son kamuoyu baskısıyla bir ceza açıkladı 5 maç, 90 bin TL(3 bin dolar civarı yani bu oyuncuların ailece bir akşam yemeği tam komedi) ama işin esası olayı baştan çözebilmekte idi, hoş cezada tartışılır, Larkin’in açıklamalarına göre Doktorun haberi var ve sakatlığı riskli durumda. (diğer yandan Wilbekin’in durumu tam bir arazi olayı) TBF az da olsa aklıselim çevrelerin uyarılarını da ciddiye almayıp kendine yakın çevrelerin gazı ile sorunların çözüme kavuşturulacağını zannedince gelinen nokta ne yazık ki bu. Devletin desteğini alarak yapılan sponsorluk anlaşmalarıyla hedef şaşırtmaya çalışıldı ama A Milli Takımlarımız son 25-30 yılın en başarısız sonuçlarını almaktan kurtulamadı! Ortada ne “12 Dev Adam” ne de “Potanın Perileri” var her şey toz duman. 2024 de A Milli Erkek Basketbol Takımımızı maalesef izleyemeyeceğiz A Milli Takımlarımız düzeyinde bu denli başarısızlıklar uzun yıllardır hiçbir federasyon döneminde yaşanmamıştı.(Şimdiki imkânlar bunları çok doğru kullanan Turgay Demirel dönemi hariç hiç bir federasyonda yoktu) Başta Eurolig takımlarımız olmak üzere, Avrupa Kupalarında yer alan takımlarımızdaki yerli oyuncularımız kenarda paslanırlarken yüksek kontratlı yabancı oyuncuların süre ve sorumluluk alarak elde ettikleri başarıların arkasına sığınıp bunu ön çıkaranlar 21 yıl aradan sonra yer almadığımız 2023 Dünya Kupası, büyük vaatlerle gittiğimiz ama son 16 turunda veda ettiğimiz 2022 Avrupa Şampiyonası, ev sahipliğimizde düzenlenen Olimpiyat elemesini elemesinden bile çıkamayan Milli takım FİBA final organizasyonlarından 3 yıl gibi uzun bir süre uzak kalmış oldu.
Yerli oyunculara en az süre veren çalıştırıcı olarak bilinen Ataman yönetiminde Milli takımımız peş peşe 3 önemli turnuvayı kaçırdı ve bu başarısızlık göz göre göre geldi. Bu süreçte bir tek önemli galibiyetimiz bile olmadı. Son iki yılda sadece; Bulgaristan, İsveç İzlanda Belçika, Büyük Britanya, Ukrayna gibi kadro kalitesi olarak bizim çok altımızda ülke takımları karşısında galibiyetler alınırken Sırbistan, İspanya, Fransa Hırvatistan gibi zorlu rakipler karşısında ise bir tek galibiyet dahi alamadık. Ayrıca, Gürcistan ve Letonya, Beyaz Rusya gibi bizim seviyemizde olmayan ülkelerden de ağır yenilgiler aldık. Devletin destekleri ve katkıları ile sporun birçok alanında ülkemiz son yıllarda tarihi başarılar elde ederken, Ülke basketbolumuzun bu başarılara uzak kalmasının nedeni acaba ne? Voleybolda olduğu gibi basketbolda da ülkemizin A Milli Takımlar düzeyinde dünyanın en üst basamağına çıkmasını görmek istemek bizlerinde hakkı değil mi? yoksa bu bir hayal mi? Ülke basketbolumuz ve bizler, bu tarihi başarısızlıkları ve bu başarısızlıkların sorumlularını asla unutmamalı ve bu işlerin doğru yapılması adına her platformda takipçisi olmalı ve hesabını sormalıyız.
Kaynak: Basketdergisi
