Banvit bu sezon müthiş işler başarıyor.
Doğru bir planlama, iyi bir kadro mühendisliği ve tüm unsurların bütünleşmesiyle Banvit, Spor Toto Basketbol Süper Lig’de 7. hafta sonunda yenilgisiz tek takım oldu.
Evlerinde 4 maçın 3’ünü uzatmada kazanan Banvit, Anadolu Efes karşısında ilk kez normal sürede maçı bitirirken bu sezon daha 7. haftada 3. kez bir Euroleague takımını devirmeyi başardı.
Saso Filipovski’nin ekibi son bölümde bir kez daha psikolojik eşikte minimum hata ile sonuca gitti. Doğru anlarda farklı elleri maça sokmayı bildiler. Theodore savunmasında maç başından beri çabuk ve kolay delinen Efes, Dunston’ın yüksek ve agresif gözükmeleriyle bir çözüm bulmuştu. İşte bu anda Can Maxim Mutaf, topsuz oyunda önce perdeden çıkıp basket faulü buldu, ardından da Heurtel savunmasında olduğunu görüp topu alıp dışarıdan bitirdi. Son 1.5 dakikada 65-61 öne geçmişlerdi ama Heurtel’i durduramayıp yine geri düşseler de pes etmediler.
Sloganları olan, ‘Kaybetmeyi reddediyoruz’ mottosuna uygun olarak geri adım atmadılar ve Theodore’un son 20 saniyedeki 4 sayısı ile galibiyete ulaştılar. Aslında faul haklarını Dunston’ın basketi için kullanmayıp son topa saklamaları ciddi bir hata olabilirdi. Çünkü bitime 3 saniye kala molası biten Efes’in topu pota altından çıkarması Banvit için bir avantajdı. Ancak faulün burada yapılması bir anlamda topu yarı sahaya taşıdı ve bir atış şansı da verdi.
20 top kaybı yapıp 7 faul kaçırdı Banvit ama kazanmayı becerdiler.
Son çeyrek sadece 3 top kaybeden Efes’in bu bölümde hiç faul çizgisine gitmemesi ilginç bir durumdu. Yeteri kadar agresif olamadılar. Genelde hep ilk opsiyonla hücumu çözmeye çalıştılar. Oyun sete set kaldığında her zaman olduğu gibi Heurtel ve Granger’ın kararları belirleyici olmaya devam etti. Granger 1/6, Heurtel 2/7 isabetle toplam 7 sayı üretti ve hiç faul atmadılar. İki oyuncu da yaklaşık 30’ar dakika sahadaydı, 17 asistin 14’ünü yapıp toplamda 4 top kaybetseler de agresiflik belirleyici oldu.
Özellikle Theodore’un içeriden yüzde 70 ile isabet bulup 6/6 faul attığı düşünülürse…
Perasovic hem Omic’ten yoksun olduğu hem de hücumu açmak için zaman zaman takımı iki 4 numara ile oynatıyor olsa da verilen 20 hücum ribandu faydaları faydasız bıraktı… Özellikle de maçın iyi isimlerinden Dunston’ın 34 dakikada sadece 1 savuma ribaundu aldığı düşünülürse… Adam değişildiği zaman ya da potaya giden bir oyuncuya yardımların zamanında gelmemesi ise Peras'ın çözmesi gereken bir başka konu…
