Geçenlerde hanıma, "Kuru bamya alsan da yesek." dedim. Yanıtı, "Galiba bir yerden para buldun." oldu. Meğerse daha önce araştırmış, kilosunun 900 TL olduğunu görünce teğet geçmiş. İnanmadım, google'a sordum… 900 değil 1.699 TL… Ancak büyük bir kolaylık sağlıyorlar… 69.03 TL x 36 ay vade!!! Şaka gibi… Zannedersiniz ki otomobil alıyoruz taksitle…
Hadi TL pul oldu da, dolara, euroya ne oldu? Eski takımında 17 bin aylık alırken gözden çıkarılan oyuncuya bizim takımımız aylık 80 bin euro veriyorsa, demek ki döviz de kısa zamanda çok değer kaybetti… Ya da bizim yöneticilerin piyasayla alakası yok… Belki bu meblağın tamamını TBF sözleşmesinde göstermediler, belki bir kısmını kendi ceplerinden verecekler… Yine de yazık günah… Kulübünün bıraktığı bir oyuncuya 5-6 kat fazla para veriyorsan, akıl bunun neresinde? Böyle paralarınız varsa sezon başında 100 liraya kuracağınız mantıklı bir takımı, şimdi düşme tehlikesi içine girince 300 liraya mal ediyorsunuz. Hesap bunun neresinde? Ya da bamya fiyatları gibi oyuncu fiyatları da katlandı, haberimiz mi yok?… Tıpkı bamyanın kilosunun 1.600 liraya geldiğine şaşırdığımız gibi… Ah Beşiktaş ah…
* * *
Herkes 10 gün önce TBF'den iki maç ceza alan Dylan Ennis'in cezasının bir maçlık bölümünü çektikten sonra nasıl Efes'e karşı oynadığını konuşuyor. Tahkim Kurulu'nun cezayı durdurma kararının sonucu bu… Yani hukuken bir hata yok.
Ama…
Aynı gücü olmayan bir kulübün oyuncusu bezer durumda olsa ve kulübü başvurmuş olsa bu kadar kısa sürede böyle bir karar çıkar mıydı? Asla…
Hep o örnek aklıma gelir… Kadir Çipa Antalya'da oynarken 3 maç ceza aldı, kulübün genel menajeri rahmetli Doğan Hakyemez Tahkim'e başvurdu. Tahkim de kulübü haklı bulup cezayı iptal etti. Ne zaman? Kadir Çipa 3 maç oynayamadıktan, yani iş işten geçtikten sonra…
Aslında Tahkim'in yapması gereken, Dylan Ennis gibi bütün dosyalarda çabuk karar verip, kimsenin zarara uğramamasını sağlamak. Ama sadece güçlülerin yanında yer alırsanız, verdiğiniz doğru kararlar bile adil olarak algılanmaz.
Yüzlerce defa yazdım, bir daha yazayım. Her federasyonun kendi Tahkim Kurulu olmalı… Yönetimden bağımsız… İki nedenle… Bir… Her dosyayı makul sürede karara bağlamak için… İki… Özellikle uzmanlık isteyen teknik konulara hakim olabilmek için… Düşünün ki genel müdürlüğün Tahkim Kurulu badmington oyun kurallarını da biliyor, basketbolun da… Hadi canım sende…
* * *
Takımlar açısından basketbolda kazanmak, kaybetmek çok önemli… Ancak maç bittiğinde insanlar üzerinde konuşulacak hareketler izlemişse, oyunculardan bazılarının performansı ilgilerini çekmişse, eğlenmişlerse sahadakiler asıl işlerini yapmış demektir. Aksi halde o oyunu sadece koyu taraftarlar izler. İşte bu nedenle bazı takımları, bazı oyuncuları seçip özellikle izliyorum. Jordon Crawford bu oyunculardan biri. O kadar çabuk ki, ona reaksiyon verebilmek çok zor. Mesafe verseniz şut sokuyor, dibine girseniz geçip gidiyor, ikili sıkıştırma getirseniz aradan geçip avantaj sağlıyor. Hadi uzak şutlar neyse ama 1.65'lik boyu ve tabii ki aklıyla çembere gidip bitirdiği hücumlar… Bayılıyorum bu adama… "Basketbolu kısalar da oynar" mesajı cabası…
* * *
Bizde kaptanların çok önemli bir yeri vardır… Hele hele o kaptan aynı zamanda Milli Takım'ın da kaptanıysa saygımız daha da artar… Eğer antrenörü kaçırdığı ilk şuttan sonra onu oyundan alıp dakikalarca sahaya sokmuyorsa, bunun da adı saygısızlıktır. Herkese adil olduğunu inandıran koç, bütün oyuncularının maksimum verim almak için zemin hazırlamış olur. Oyuncu, ilk hatasında sahadan çıkacağını, benzer durumdaki diğerlerinin ise konfor alanın geniş olduğuna inanırsa katkısı azalır. Bundan da koç dahil, takım zarar görür…
Kaynak: Basketfaul