Türk basketbolunun duayen ismi Aydın Örs ile Dünya’yı etkisi altına alan corona virüsünün basketbola olan etkilerini analiz ederken, kısa ve uzun vadede ne gibi sonuçlar doğurabileceğini, neler yapılması gerektiğini masaya yatırdık.
Türkiye’de basketbol dediğinizde akla ilk gelen isimlerden biri olan, 90’lı yıllarda Türk basketbolunun o dönemki adıyla Efes Pilsen (Anadolu Efes) önderliğinde yaşadığı müthiş çıkışa liderlik eden isim olarak hafızalara kazınan Örs, süreci karamsarlığa kapılmadan, pozitif düşünerek kabullenmenin karar verirken de fayda getireceğine inandığını ifade etti.
Halen Türkiye Basketbol Federasyonu Eğitim Kurulu’nun da başkanlığını yapan 74 yaşındaki deneyimli basketbol adamı Örs, Dünya genelinde spor organizasyonlarına yönelik arka arkaya alınan erteleme ve iptal kararlarını da değerlendirirken, aceleci davranmadan süreci izleyerek karar vermenin tüm kurumlar için en akılcı yol olduğunu dile getirdi.
Örs ile yaptığımız söyleşiden pasajlar ve öne çıkan başlıklar şöyle:
‘EN AĞIR DARBEYİ NBA ALACAK’
“Corona virüsü, sadece basketbol dünyasına değil bütün sektörlere darbe vurdu. Hepimizden alıp götürdüğü çok şey olduğu gibi çıkarmamız gereken dersler de var. Basketbolu mercek altına alacak ve NBA’den başlayacak olursak ligleri ilk tatil eden kurum NBA oldu. NBA’de dönen rakamları düşündüğünüz zaman, kulüplerin bütçelerini, seyirci hasılatını, forma satışlarını göz önüne aldığınızda çok büyük bir sektörden bahsediyoruz. NBA, milyarlarca dolarlık değeriyle paralel olarak bu süreçten en ağır hasarı alması beklenen kurum. Ardından da Euroleague, sonrasında da özellikle aralarında Türkiye’nin de yer aldığı Avrupa’nın önde gelen federasyon ve ligleri ciddi sıkıntılar yaşıyor ve yaşayacaklar. Ortada bir kaos var. Bu kaosu aşmaya çalışırken hata yapmamalı.”
‘KARAR VERMEK KOLAY DEĞİL’
“Kendi ligimize ve TBF’ye baktığımız zaman lig ertelensin, yok sayılsın gibi düşüncelere saygı duyuyorum. Herkesin kendi sorunları var. Kolay değil lig yönetmek. Federasyonun yerine kolayım kendimizi. Karar vermek kolay değil. Oyuncuların ücret sorunları var. Kulüplerin ekonomik sorunları var. Ligdeki sıralama açısından önemli bir proplem var. Hadi şampiyonu ilan ettiniz diyelim ki o da Fair-Play’e uymaz, küme düşmeyi nasıl halledeceksiniz? Burada yapılması gereken, süreci biraz akışına bırakmak, aceleci davranmamak. Euroleague, İtalya, İspanya, ligleri bir şekilde oynatma, sezonu tamamlama görüşünde.”
‘ADALETLİ KARAR VERİLMELİ’
“Ben TBF’nin de biraz önünü görüp, bekleyip daha sağlıklı bir karar vereceğini düşünüyorum. Biz oturduğumuz yerden lig ertelensin, iptal edilsin falan diyebiliriz. Ama bu ne kadar doğru olur. Kulüplere de saygı gösteriyorum. Zor durumdalar. Yabancı oyuncuların da çoğu gitmiş. Antrenman yapılamıyor. Oyuncular dönse de tekrar eski formlarına kavuşmaları öyle kolay bir şey değil. Tüm dengeler değişecek. Devam etmeye karar vermek de çok kolay değil. Kaos dediğim şey zaten oyuncuların idmansız kalması. Kulüpler kendi açılarından yüzde yüz haklılar. Hepimiz için öncelikli olan şey sağlık. Hiçbir şey sağlıktan önemli değil. Karar verici durumundakilerin de hem süreci adil bir şekilde götürüp, hem de adaletli kararlar vermesi gerekiyor.”
‘İKİ BİLİNMEYENLİ DENKLEM’
“NBA ve Euroleague’in, Dünya basketbolunun iki önemli organizasyonu olarak olayın finansal boyutlarına da odaklandıklarını görüyorum. Haksız da bulmuyorum. Tabii çok büyük rakamlar dönüyor. Şunu da ifade etmeliyim ki onlar da sağlığı ön planda tutuyorlar. Doğrusu da bu. NBA’in ertelenmesi çok büyük bir olay. Bir taraftan da akılları bu finansal açıkları nasıl kapatırız konusuna odaklanmış durumda. İki bilinmeyenli denklem gibi. Kolay bir şey değil.”
‘SPONSORLAR KAYITSIZ KALMAMIŞTIR’
“ TBF’nin sponsorlarla ilgili kaygıları bir kenara bırakıp, adil karar vermek adına süreci tatil ettiğini düşünüyorum. Kulüplerin ‘oynamayalım’ çağrısına da kayıtsız kalamazlardı. Bu kulüplerin de finansörleri önemli sponsorlar. Gençlik kulüpleri bile sponsor desteğiyle ayakta duruyor. Onlar belki sponsorlarının da desteğiyle bu karara varmış olabilirler. Toplantıda ligler ertelensin,oynanamaz gibi bir karar çıktı. Kulüpler bu konuda kararı alırken sponsorların da bilgi sahibi olduğunu tahmin ediyorum. Sağlık her şeyden önemli diye düşünmüşlerdir.”
‘FIBA SORUMLULUK ALMIYOR’
“Burada çok hayati bir konu var. O da oyuncuların kontratları ne olacak? Örneğin yabancı oyuncular ülkelerine gidiyorlar ama kontratları da var. Bu konu nasıl çözülecek. Bu da büyük bir sorun. O da TBF’nin karar vermesi gereken, en azından karar sürecinde direkt dahil olması gereken bir konu. Dışarıdan yorum yapmak çok zor. Yüzyılın en büyük olaylarından biri yaşanıyor. Böyle bir durumda oyuncular paralarını alsın veya almasın demek çok kolay bir şey. Hem oyuncuları hem de kulüpleri mağdur etmeyecek bir çözüm bulunması lazım. Burada en büyük yük, TBF başta olmak üzere uluslararası kuruluşlara düşüyor. FIBA sorumluluk almıyor. Bu aslında hoş bir şey değil. FIBA bu işin en yüksek mertebesindeki bir kurum. Burada bir anlaşma zemini yaratılması gerekiyor.”
‘KRİZ FIRSATA DÖNÜŞEBİLİR’
“Türk basketbolunun geleceğini konuşurken, bu seneyi pas geçerek konuşmamız lazım. Bu sene zaten takımların önemli bir kısmı, daha virüs ortaya çıkmadan önce yabancı oyuncularının büyük bir kısmını ya da tamamını gönderdi. Bu operasyonu kendilerine göre yaptılar. Bence işin gelecek yönünden düşünülmesi gereken tarafı. Kulüplerin sponsorlarından bahsediyoruz. Bu krizden sponsorlar da etkilenmedi mi zannediyoruz? Mutlaka etkilendiler. Küçülen ekonomiden basketbol pastası da nasibini alacak. Geçmişte 2008 krizinde belki daha ufak çaplı sıkıntı yaşanmıştı. Ama şimdi daha büyüğü kapıda. Bu Türk basketbolun için fırsat niteliği de taşıyabilir.”
‘5 YILLIK PLAN YAPILMALI’
“Bildiğim kadarıyla olimpiyatlar ertelenince TBF seçimlerinin de bir yıl ertelenmesi konusu. Bence TBF’nin oturup şimdiden 2020-21 sezonunu planlaması gerekiyor. Hatta yeniden seçilecekmiş gibi yeni bir 5 yıllık plan yapılması gerekiyor. Çünkü ekonomi küçülmüş, kulüpler zor durumda. Onları ayakta tutabilecek formüller üretmek gerekiyor. Menajerlik müessesine yönelik yeni kararlar almak gerekebilir. 22 yaş transfere kapalı belki ama yetiştirici kulüplerin kollanması, teşvik edilmesi gerekiyor. TBF’nin üç yıldır uyguladığı Basketbol Gelişim Ligi (BGL)’ndeki genç oyuncuların ortaya çıkması açısından çok iyi bir fırsat diye düşünüyorum.”
‘UMUTLU VE POZİTİF OLMAMIZ GEREK’
“Euroleague ve Eurocup oynayan takımlarımız belki yine yabancı kısıtlaması ortaya çıkarsa dahi şimdi olduğu gibi yabancı oyuncularını istihdam edebilirler. Finansal gücü olmayan kulüpleri teşvik etmek açısından böyle bir karar alınabilir diye düşünüyorum. Gerek kulüpler, gerek oyuncular, antrenörler, hakemler, basketbol seyircisi, sempatizanı insanlar umutlu olmamız lazım. Sadece basketbol için değil, ülke olarak umutlu olmamız gerekiyor. Evet, bu gibi zor günler geçerken yara bırakıp geçiyor. Sonuçta geleceği de düşünmemiz, umutlu olmamız lazım. Karamsarlığı bırakıp, pozitif bakıp geleceği planlamamız lazım.”
RÖPORTAJ: GÖKHAN TÜRE
