Ergin Ataman’ın çalıştırdığı Panathinaikos, bu sezon EuroLeague 2. bitirdi ve play-off’larda ev sahibi avantajını eline aldı. Ataman ile birlikte 17. sıradan 2. sıraya yükselen Yunan ekibi, en son play-off yaptığında takvimler yıllardan 2019’u gösterirken en son normal sezonu ilk dörtte bitirdiğinde ise yıllardan 2018’di.
Anadolu Efes’te göreve geldiği ve yeniden kadrosunu oluşturduğu 2019’da da benzer bir etki yaratan Ataman, bir kez daha kolları sıvadığını gösterdi.
Efes, Ataman’ın gelişiyle şahlanmış ve ligin dibinden arka arkaya şampiyonluklara yelken açmıştı.
Ataman’ın gelişiyle OAKA’daki özlenen atmosfer yeniden yaratılırken yeşil-beyazlıların ünlü taraftar grubu “Gate 13” de tribündeki yerini tekrardan aldı. Kapasitesi 19,443 olan OAKA’da 18.000’in üstünde seyirci ortalaması yakalayan Panathinaikos, Final Four için de taraftar potansiyeli en yüksek görülen takımlardan biri.
Sezona başı ve sezon içinde yapılan toplam 12 transferle soyunma odasında yaratılması güç olan takım kimyasını yaratan Ataman’ın ekibi play-off’taki rakibi için EuroLeague’in 34. haftasındaki karşılaşmaların tamamlanmasını bekliyor.
Başkan Giannakopoulos ile de sıkı bir ilişki içerisinde olan Ataman, Alba Berlin karşılaşmasının ardından onunla olan ilişkisine değindi. Ergin Ataman’ın açıklamaları şu şekildeydi:
“Ben ve Dimitris Giannakopoulos aynı karaktere sahibiz. Kazanmayı seviyoruz, ikimiz de karakter olarak çok enerjik insanlarız. Bečirović transferlerde harika bir iş çıkardı, Hristos Serelis de öyle. Giannakopoulos ile ilk karşılaşmamız fark yarattı, her şey böyle başladı.”
Ergin Ataman’ın ekibi Final Four’a emin adımlarla yürürken onların bu hedefe yönelik mücadelesi de Avrupa’daki basketbolseverlerde heyecan uyandırıyor.
Ammmannnnn bayram vakti Atamanfobiklere yapılacak şey mi bu!?!?! Yazık zaten komplekslerini içlerine ata ata kindar bir nesil oldular, şimdi bayram vakti sitemiz tuz bastı yaralarına… İşte böyle kırk yaşından genç kardeşlerim; kendi kendimize düşman yaratmanın sonuçları nedir en iyi siz biliyorsunuz dolayısıyla bu kişilerden ibret alıp tarihimizin en başarılı Türk koçu ile gurur duyalım. Tırnakları ile kazıya kazıya gelen zaten çok az spor adamı ve oyuncumuz var bu yüzden onları el üstünde tutalım.Kaç zamandır kullanmadığım, kullanmakta hiç istemediğim şu kötü söz artık tarihe karışsın ; Türk ‘ün Türk’ten başka düşmanı yoktur. İçerde rekabet sürsün, zekice atışmalar olsun ama zaten az ve öz olan değerlerimizi rahat bırakalım.21.yy’da kendi başarısızlığını örtmek için yeldeğirmeni bile olamayacak hayali hatta absürt düşmanlar üretenler ne yazık ki var , olmaya da devam edecek , hatta bunlar avucuna aldığı kitleleri uyandırmamak için her türlü manipülasyon ile bunları peşinden sürükleyecek amma velakin biz oyunun-sporun-eğlencenin içinde kalalım… Zaten tarihimiz bunlar gibi köşeye süpürülmüşler ile dolu kimse isimlerini bile hatırlamıyor… Yaptıkları rezillikler değil başarılar hatırlanıyor.Mesela Ataman’a yapılan rezillikler , para babası yöneticilerin hakaretleri…Eee kimse isimlerini hatırlıyor mu !?!? Hatırlamıyor ama kimi hatırlayacak bu nesil; tabi ki Ataman’ı, buyrun ; yabancı hocaların oyuncağı olmuş takımı son sıradan alıp belki de hayatlarında göremeyeceği başarılara kavuşturdu. Bunu yaparken kendinden üç kat bütçeli takımları , organizasyonun demirbaş lobilerini hatta hakemlerini vb her türlü engeli aşarak bir Türk takımını omuzların
da en tepeye taşıdı ve bunla yetinmeyip farklı (hatta politik olarak en kullanışlı) ülkede göğsümüzü kabartıyor…Tek kelime ile helal olsun…Onu en güzel şekilde yetiştiren unutulmaz duayenimiz Aydın Örs zaten işi zamanında özetlemiş ; “Bir Türk’ün Avrupa’daki ekipleri domine eden bir takımın antrenörü olması büyük bir şans. Yeni yetişen antrenörler için bir rol model. Biz hep yabancı antrenörleri örnek gösteriyoruz ama ortada Ergin Ataman var.” İyi bayramlar…