Anadolu Efes, Play-Inn umudunu canlı tutmak için mutlaka kazanması gereken Baskonia deplasmanında üçüncü çeyrekte estirdiği 28-8’lik fırtına ile farklı kazandı.
Bu maça kadar dış sahada tam 8 maçtır galibiyet yüzü göremeyen, bu sezon oynadığı 15 deplasman maçının sadece ikisini kazanabilmiş bir takım kimliğiyle çıkmıştı bu mücadeleye Lacivert-Beyazlılar…
Kazanmaya ne kadar kararlı olduğunu daha ilk çeyrekte ortaya koydu Efes… İyi deneyimli ismi Larkin&Clyburn’le 20 sayı ürettiği bu periyotu 32-22 önde kapadı. İkinci periyotta da aslında oyuna hükmeden, momentumu elinde tutan taraf Efes’ti… Öyle ki devrenin sonuna 2 dakika kalana kadar da farkı 10 sayının üzerinde (37-49) tutmayı başarmıştı. Ancak Rogkavopoulos’un üst üste iki üçlüğünü de içinde barındıran 8-0’lık Baskonia serisi ilk yarının bitiminde Baskonia’yı maçın içinde (45-49) tutmayı başarmıştı.
Aslında devre sonundaki bu finiş, Baskonia’yı maçın içinde tutarken, Efes’in de üçüncü periyoda “ayaklarını yere basarak” çıkmasını sağlamıştı. Savunma sertliği açısından pek de görmeye alışık olmadığımız bir seviyede ikinci yarıya giren Efes, rakibini top kaybına zorlayıp, Ercan Osmani’nin de belki de Euroleague kariyerinin en iyi performansını sergilemesiyle zor maçı kolaya dönüştürdü… Baskonia’ya sadece 8 sayı izni verdiği bu periyotta Larkin ve Clyburn’ün de ilk yarıda kaldığı yerden devam etmesiyle 28-8’lik üçüncü çeyrek skoruyla son periyoda 24 sayılık avantajla girdi. Son periyotta da bu avantajını koruyup, Vitoria deplasmanından beklenenden çok daha kolay ve farklı bir galibiyetle döndü.
Partizan, Armani ve Bayern Münih gibi Play-Inn’de direk rakibi olan takımların da kaybetmesi bu galibiyetin önemini daha da arttırdı. Ve Lacivert-Beyazlılar için gelecek hafta Ülker Arena’da Fenerbahçe BEKO ile oynayacağı karşılaşma bir anlamda “kader” maçına dönüşmüş oldu.