Anadolu Efes’in Barcelona ile başlayıp İtalya turundaki iki galibiyetle devam eden yükselişi, Olympiakos karşısındaki mükemmel ikinci yarı performansı ile taçlandı.
Maça motivasyon olarak daha hazır giren taraf Olympiakos’tu… Bunu da başlangıçtaki 10-0’lık seriyle gösterdiler. Coach Ergin Ataman’ın bu 2,5 dakikanın ardından aldığı mola ve takıma haklı olarak yaptığı serzeniş meyvesini verdi. Clyburn, Taylor ve Pleiss’la çeyrek bitmeden oyunu dengeleyen Efes, ikinci periyotta yine dalgalanmalar yaşasa da, zaman zaman savunmada aksamaya devam etse de hücum yönüyle oyunun içindeydi.
Savunmada beklenen patlama ise ikinci yarıda geldi. İlk yarıda potasında 41 sayı gören, devreyi 8 sayı geride kapayan Lacivert-Beyazlılar, ikinci yarıda 49-30’luk fark yarattı. Isaiah Taylor, savunmada Efes’in seviyeyi yukarı çekebilmesinin bir numaralı faktörüydü. Olympiakos’un maç sonlarını kötü oynama alışkanlığının da farkında olan Lacivert-Beyazlılar, Beaubois ve Clyburn’ün sürüklediği hücumlarda Micic’in de hem pas trafiğine hem de skor üretimine “maestro” olarak yön vermesiyle galibiyeti Olympiakos’un ellerinden söküp aldı. Kırılma anlarında bu üçlünün can alıcı basketleri, bundan önce kazanılan 3 maçın özeti gibiydi.
Güzel olan kazanmaya devam ediyor olmak… Sıkıntı verici olan ise gelen galibiyetlerin 2-3 oyuncunun süreklilik gösteren “sıra dışı performansına” endeksli olması… Bunu takıma yaymadıkça, diğer oyuncuları da işin içine katmadıkça daha yukarılara tırmanmak en azından şu aşamada olası görünmüyor… Larkin döndükten sonra, onun da form tutması zaman alacak illaki… Dolayısıyla 3 kişiye endeksli Efes’in, tek yönlü değil, hem hücum hem de savunmaya katkı sağlayacak üretim yelpazesine kısa vadede en az 2-3 isim daha eklemesi şart görünüyor…