Anadolu Efes, daha çok savunmasıyla ön plana çıktığı maçta Panathinaikos’a karşı Armani ve Zalgiris deplasmanlarından sonraki en rahat galibiyetini elde etti.
Efes’in artılarını dünkü gibi “net” biçimde sahaya yansıtıp, hücum potansiyelini daha kolay açığa çıkarabilmesi adına savunmada belli bir kalite kıvamını tutturması şart… Bunu yaptığında da zaten çoğu rakibiyle arasındaki fark belirgin biçimde skora yansıyor…
Dün de Pleiss & Papagiannis eşleşmesi ile başladığı oyunda bu farkı açığa çıkaran isim Bryant Dunston oldu… Dunston, gerek savunmaya kattığı enerji, gerek ribaundlar ve gerekse Papagiannis’e karşı çabukluğun avantajıyla ürettiği sayılarla PAO’nun direncini kıran isimdi. Micic’in erken faul problemine girmesine karşın formda Beaubois ve Clyburn’le onun olmadığı anları hücumda sıkıntı yaşamadan geçtiler. Panathinaikos’un sezon başından beri savunma zaafları olan bir takım olduğunu görüyoruz… Dün de Efes rakibinin bu zaafını iyi kullanarak çift maç haftasında gelen iki yenilginin ardından galip gelmeyi başardı.
Efes coachu Ergin Ataman, Zizic ve Polonara’yı dün tercih etmedi. Bu iki isimden, özellikle de Polonara’dan verim alamaması, M’Baye’nin omuzlarındaki yükü de arttırıyor. Dün o da Dunston’la birlikte boyalı alandaki sorumluluğu paylaşan ve verimli olan bir diğer isimdi.
Efes’te Larkin kısa süre içinde döner ve eğer uzun pozisyonuna da 4-5 oynayabilen, şutu olan bir isim eklenirse taşların yerine oturması ile birlikte büyük resmi görmek daha mümkün olacak…