22 Kasım 2024, Cuma
spot_img
Ana SayfaLİGLERBasketbol Süper LigAnadolu Efes bir adım önde / Gökhan Türe

Anadolu Efes bir adım önde / Gökhan Türe

Anadolu Efes, son 6 dakikasına 8 sayı geride girdiği “gerilim yüklü” mücadelede kalan bu 6 dakikayı 19-5 gibi müthiş bir seriyle bitirerek yarı finalde 2-1 öne geçmeyi başardı.

Fenerbahçe, maça müthiş bir üç sayı yüzdesi ile başladı ve üçüncü çeyreğin sonuna kadar da bu böyle devam etti… Zaten Wilbekin, Nigel Hayes Davis, Pierre, oyuna sonradan giren Melih, Biberovic, Anadolu Efes potasına yağmur gibi üçlük yağdırdılar… Ancak bu müthiş grafiğin yarattığı özgüven, Sarı-Lacivertliler’de savunmayı “ikinci plana atma” hissini hakim kılınca, o evrede vurup gitmeyi başaramadılar ve Efes’e bu 3 çeyrek boyunca hep “takipte kalma” şansı tanıdılar…

Efes’te serinin ilk iki maçında ortalarda görünmeyen Micic, bu kez fabrika ayarlarına dönmüştü. Özellikle maçın son periyodundaki kırılma anlarında, kendisini Micic yapan o penetreleri fazlaca kullanıp, sürekli potaya gidip zaten bu seride sertlik olarak sezon genelinin altında kalan Fenerbahçe savunmasını darmadağın etti.

Son periyoda kadar, 3 çeyrek boyunca 20’de 15 gibi müthiş (% 75) bir yüzde tutturan Sarı-Lacivertliler, kendi potasında ise boyalı alan ve çevresini hiç ama hiç koruyamadı… 25/40 isabetin yanında Efes’in çizgiden de 26/32 isabet bulması Zizic ve Dunston gibi en azından “kağıt üzerinde” iki “ana uzunu” tribünde olan Efes için büyük bir lükstü!.. Bu noktada Motley’nin “gölge” savunmasının yanı sıra, Efes’in Pleiss gibi bir şutör uzunu sahada tutmasının ve Micic’in bitiriciliğinin de payı büyüktü.

Fenerbahçe BEKO, 15/20 isabetle kapadığı 3 periyodun ardından son çeyrekte 9’da 1 isabette kaldı!… Böyle bir akışta, bu maç özelinde bunu tolore edebilecek savunma direncine de sahip olmadıklarından Efes’in 19-5’lik serisi “çorap söküğü” gibi geldi…

Efes coachu Ataman, son bölümde Pleiss’ı kenarda tutup, daha kısa ve çabukluğa sahip beşle Fenerbahçe BEKO’nun karşısında kalınca, rakibinin şut ritmini de sekteye uğratmayı başardı. Fenerbahçe cephesinde ise iki maçtır kötü oynayan Guduric’teki ısrar, Sarı-Lacivertliler’e bu kez pahalıya patladı. Guduric bu kez 4’te 0 saha içi isabetin yanında serbest atış çizgisinden dahi (0/2) skor üretemeden 17 dakika sahada kaldı!.. Alev alev yanan Wilbekin, Calathes kadar süre alamadı!.. Melih, 5’te 4 3 sayı isabetiyle 9 dakika sahadaydı!.. Samet de süre aldığı 5 dakikada gerek savunma tarafında gerekse hücumda (5 sayı, 1 asist) yapabileceğinin en iyisini yaptı… Motley ve Guduric tabii ki Sarı-Lacivertli takım için kilit oyuncular… Ama ikisi de bu kadar “sırıtırken” Melih ile Samet’in süresi niye bu kadar dar tutulur?.. Anlamak mümkün değil… Itoudis’i sezon içinde de Türk oyunculara yaklaşımı nedeniyle eleştirmiştik… Ne yazık ki bu “takıntısı” hala devam ediyor!..

Sonuçta Efes, evindeki ilk maçta seriyi 2-1’e getirerek final yolunda önemli bir avantajı ele geçirdi.

‘KIRILMA ANI KRİTİK KARAR’

Aslında serinin “gerilim filmine” döneceği ikinci maçın sonunda belli olmuştu… Ancak sonuçta Fenerbahçe BEKO ile Anadolu Efes arasındaki ezeli rekabet göz önüne alındığında bunu normal karşılamak gerekirdi… Gerilim, iki takım arasındaki bu gibi serilerle işin bir parçası… Takımların da, oyuncuların da, coachların da, yöneticilerin de bir şekilde bununla baş etmesi, daha doğrusu “gerilim yönetimini” iyi becermesi gerekiyor… Ve tabii hakemlerin de… Üzerlerindeki sorumluluk gerçekten büyük… İşleri çok zor… Hele de gerilim giderek yükseliyorsa daha da zor… Bu yüzden de çok dikkatli ve de adaletli olmak zorundalar…

Ne yazık ki dünkü hakem arkadaşlar “balansı” kaçırdılar!.. İki takımın da isyan ettiği, edebileceği “ufak tefek” detayları bir kenara bırakıyorum…

Fakat, Fenerbahçe BEKO’nun, dünün özelinde “en üretken” oyuncusuna, Nigel Hayes Davis’e, hem de bitime 6 dakika kala yapılan “bariz” faulü “es” geçmeleri olacak iş değildi… Ardından Nigel Hayes, haklı isyanı sonrası teknik faul alıp (4. faul) kenara geldi. Ve maçta tüm dengeler bir anda değişti… Bunu basit bir hata diye nitelemek, öyle geçiştirmek mümkün değil… Bir maçın “kırılma anının” altında o maçın hakemlerin imzası olmamalı!..

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler