13 Mayıs 2025, Salı
spot_img
Ana SayfaBİDEVAltyapı / Çoşkun Teziç

Altyapı / Çoşkun Teziç

Türk Basketbol Altyapısında Müessese Kulüplerinin Çekilmesi ve Etik Sorunlar

Son yıllarda Türk basketbolunda altyapıya yön veren müessese kulüplerinin (örneğin; Tuborg, Ülker, Ereğli, Banvit, Çukurova, Olin, Kombassan, vb gibi) liglerden ya tamamen çekilmesi ya da faaliyetlerini sınırlandırması, sistemin temel taşı olan altyapı antrenörlerini doğrudan etkilemiştir. Bu kulüplerin sağladığı finansal güvence, profesyonel çalışma ortamı ve sportif vizyon ortadan kalktıkça, kaliteli altyapı antrenörleri iş bulmakta zorlanmaya başlamış, bu da onları farklı yönelim ve organizasyonlara sevk etmiştir.

Bu yönelimler çoğu zaman bireysel menfaatlerin ön plana çıktığı, eğitimin ikinci plana itildiği, kısa vadeli kazanç hedefli yapılar olmuştur. Bu durum yalnızca antrenörlerin mesleki doyumunu değil, doğrudan doğruya sporcuların gelişimini ve Türk basketbolunun genel seviyesini de olumsuz etkilemektedir. Altyapı çalışmaları; sabır, etik değerler ve uzun vadeli planlama gerektirirken, mevcut ortamda “yıldız oyuncu pazarlama” yaklaşımı ağırlık kazanmış, bu da basketbolun doğasına ve etik ilkelerine zarar verir hale gelmiştir.

Sorunlara Yönelik Öneriler

  1. Kamu Destekli Altyapı Fonları Kurulmalı:
    Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Basketbol Federasyonu, müessese kulüplerinin yerini dolduracak nitelikte, kamu destekli altyapı fonları oluşturmalı. Bu fonlarla; antrenörlerin maaşları sübvanse edilebilir, yerel kulüplere altyapı yatırımı yapılabilir.
  2. Antrenör Gelişim ve Etik Programları:
    Antrenörlerin sadece teknik bilgiyle değil, spor etiği, pedagojik yaklaşım ve uzun vadeli oyuncu gelişimi konusunda da donanımlı olmaları için sürekli eğitim programları zorunlu hale getirilmelidir. Lisans yenileme bu eğitimlere katılım şartına bağlanabilir.
  3. Bağımsız Denetim ve Lisanslama:
    Alt yapıda faaliyet gösteren özel basketbol akademileri ve organizasyonlar, Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından etik, eğitimsel ve organizasyonel standartlara göre düzenli olarak denetlenmeli ve lisanslandırılmalıdır.
  4. Yerel Yönetimlerin Rolü Artmalı:
    Belediyeler, altyapıya yatırım yaparak hem tesis hem de organizasyon desteği sunabilir. Bu sayede ticari kaygılar dışında gelişim odaklı ortamlar yaratılabilir.
  5. Kulüpler Arası İş Birliği Teşvik Edilmeli:
    Büyük kulüpler ile yerel küçük kulüpler arasında ‘beslenme modeli’ tarzı anlaşmalar teşvik edilmeli. Bu sayede hem bilgi hem de oyuncu paylaşımı sağlanarak sürdürülebilirlik artırılabilir.

Sonuç

Altyapı antrenörleri Türk basketbolunun görünmeyen kahramanlarıdır. Onlara hak ettikleri değeri vermek, etik dışı yönelimlerin önüne geçmek ve sürdürülebilir bir basketbol kültürü inşa etmek için yukarıda sıralanan yapısal çözümler hayata geçirilmelidir. Aksi halde, bireysel menfaatlerin ön planda olduğu, eğitimin ve etik değerlerin göz ardı edildiği bir sistemde ne nitelikli oyuncular yetişebilir ne de Türk basketbolu uluslararası başarıları sürdürebilir.

Türk Basketbol Altyapısında Müessese Kulüplerinin Çekilmesi Sonrası Ortaya Çıkan Sorunlar ve Çözüm Önerileri

1. Giriş

Türk basketbolunun gelişiminde uzun yıllar boyunca önemli rol üstlenen müessese kulüplerinin (örn. Tuborg, Ülker, Ereğli, Banvit, Çukurova, Olin, Kombassan, vb gibi) altyapı faaliyetlerinden çekilmesi ya da bu faaliyetleri asgari düzeye indirmesi, sektörde ciddi yapısal değişiklikleri beraberinde getirmiştir. Söz konusu kulüpler, sadece profesyonel düzeyde değil, aynı zamanda altyapı sisteminin kurumsallaşmasında ve kaliteli antrenör istihdamında da belirleyici aktörlerdi. Bu kulüplerin sistemden kademeli olarak uzaklaşması, altyapı antrenörlerinin istihdam olanaklarını daraltmış, beraberinde bazı etik ve yapısal problemleri de gün yüzüne çıkarmıştır.

2. Mevcut Durumun Analizi

Müessese kulüplerinin desteğini kaybeden birçok nitelikli altyapı antrenörü, geçimini sürdürebilmek amacıyla bireysel ya da özel organizasyonlara yönelmek zorunda kalmıştır. Bu durum, antrenörlerin kariyer hedeflerinden uzaklaşmalarına ve eğitimin niteliğinden ödün verilebilecek ticari modellere dahil olmalarına neden olmuştur. Özellikle “kısa vadeli başarı” ve “oyuncu pazarlama” odaklı yapılanmalar, spor etiğini ikinci plana atarak basketbolun gelişimine zarar vermektedir.

Söz konusu yönelimler sonucunda:

  • Eğitimde standartlaşma sağlanamamakta,
  • Oyuncu gelişimi yerine sonuç odaklı yaklaşımlar teşvik edilmekte,
  • Antrenörlerin mesleki doyumu azalmakta,
  • Basketbolun etik değerleri zedelenmektedir.

3. Çözüm Önerileri

Bu yapısal sorunun çözümüne yönelik aşağıdaki öneriler, sistemin yeniden kurumsallaşması ve etik değerlerin korunması açısından önem arz etmektedir:

3.1. Altyapı Antrenörleri için Kamu Destekli İstihdam Modelleri

Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Basketbol Federasyonu iş birliğinde, altyapı antrenörlerinin istihdamını teşvik edecek, kısmen kamu kaynakları ile desteklenecek bir finansal model geliştirilmelidir. Bu modelde, belirli kriterleri karşılayan kulüp ve organizasyonlara sağlanan destekler, antrenör maaşlarının bir kısmının karşılanması yoluyla hem istihdamı teşvik edecek hem de niteliği koruyacaktır.

3.2. Antrenör Gelişim ve Denetim Mekanizmalarının Güçlendirilmesi

Basketbol antrenörlerinin teknik yeterliliklerinin yanı sıra spor etiği, pedagojik formasyon ve çocuk gelişimi gibi alanlarda da eğitim almaları teşvik edilmelidir. Lisans yenilemeleri, belirli aralıklarla düzenlenecek gelişim kamplarına ve etik kod eğitimlerine katılım şartına bağlanmalıdır. Ayrıca, bu antrenörlerin görev aldığı organizasyonların düzenli olarak federasyon tarafından denetlenmesi gerekmektedir.

3.3. Altyapı Organizasyonları İçin Lisanslama Sistemi

Türkiye Basketbol Federasyonu, altyapı düzeyinde faaliyet gösteren tüm özel kulüp, akademi ve organizasyonlar için standartlara dayalı bir lisanslama sistemi oluşturmalıdır. Bu sistem; tesis yapısı, antrenör niteliği, eğitim içeriği, etik kurallar ve denetim mekanizmalarını içermeli, yalnızca bu lisansa sahip kurumların resmi lig ve turnuvalarda yer almasına izin verilmelidir.

3.4. Yerel Yönetimler ve Belediyelerin Sürece Dahil Edilmesi

Yerel yönetimlerin, bölgesel basketbol gelişim merkezleri kurarak altyapıya doğrudan destek sağlaması teşvik edilmelidir. Belediyeler bünyesinde kurulacak spor müdürlükleri aracılığıyla antrenör istihdamı gerçekleştirilebilir ve spor eğitimi yaygınlaştırılabilir.

3.5. Kulüpler Arası Yapılandırılmış İş Birliği Modelleri

Büyük ve profesyonel kulüpler ile yerel veya bölgesel kulüpler arasında yapılandırılmış iş birliği protokolleri oluşturulmalıdır. Bu protokoller sayesinde hem oyuncu gelişimi hem de antrenör eğitimi konularında bilgi paylaşımı sağlanabilir, altyapıdan profesyonel seviyeye geçişler daha sistematik hale getirilebilir.

4. Sonuç

Müessese kulüplerinin liglerden ve altyapıdan çekilmesiyle ortaya çıkan boşluk, sistemin temel taşları olan altyapı antrenörlerini doğrudan etkilemiştir. Bu durumun yarattığı etik, mesleki ve yapısal sorunlar, yalnızca bireysel çözümlerle değil; kamu, federasyon, kulüpler ve yerel yönetimler iş birliğiyle ele alınmalıdır. Antrenörlerin yeniden sistemin merkezine alınması, etik değerlerin korunması ve eğitim odaklı bir altyapı kültürünün tesisi için yukarıda sunulan çözüm önerilerinin ivedilikle değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır.

BENZER HABERLER

2 YORUMLAR

  1. İyi güzel de sorunları onları yaratanlarla düzeltemezsiniz, ülkenin başındaki ve yandaşları gitmedikçe ülke, basketbolun başındaki ve ekibi ile para ve çıkar derdindeki iş bilmez kulüp yöneticileri ve kendinden başkasını düşünmeyen
    yabancı oyuncularla başarılı olmayı marifet sanan, Türk oyuncuları adam yerine koymayan Türk koçlar gitmedikçe de basketbol düzelmez. Altyapılardaki sorunlar yıllardır mevcut,sonuç 7 yabancılı sistemle yabancı çöplüğüne dönüşen, Tbl de dahi iki yabancının oynadığı, etik ve ahlak dışı ne varsa her haltın olduğu ve bunların normalleştirildiği, sporseverlik yerine skorseverliğin geçtiği ülke. Yıllarca altyapı koçları geçinemiyor, geçinemeyince ya başka mesleklere ya da etik dışı işlere geçiyorlar, menajerler her yerde her işin içinde, aileler çocuklarını para kazanma makinesi olarak görüyor, yöneticiler ve koçlar başka alemde, oyuncu seçmelerini bırakın takımlarda kim ne kadar oynayacak diye torpil var dedik sonuç? En basitinden ülkede yıllardır belli seviyede oyun kurucu yetişmiyor, hala seçmelerde şu yaşta şu boy isteniyor,2 metre, oyun kurucu olması mümkün olmayan adamlar zorla oyun kurucu yapılmaya çalışılıyor sonra boyu 1.90 altında bir sürü yabancı oyun kurucu transfer ediliyor. Sonra gelsin milyonlarca euro,dolara devşirmeler ve milli takım başarısızlıkları. Ne diyordu iki maaş alan, yılın 10 ayını vatandaşı olduğu abd’de geçiren, kanun kaçaklarıyla poz veren, yeni yapılan salondan nemalanma peşindeki başkan “7 yabancılı sistemde sahada bir Türk oyuncu olacak böylece Türk oyuncular gelişecek”…İşte vizyon işte yöneticilik. Sen adil rekabet ortamı yarat,sürekli kredi verilen, hata yapsalar dahi oynayacaklarını bilen,en kötüsü ayda 20 bin dolar alan yabancılarla tembel ve paragöz denilen Türklere eşit davranılsın gerisine bakarız. Ama hiçbir kulüp hiçbir şey için şikayet edemez zira hepsi gerek çıkar gerek siyasi baskı ve korku yüzünden bu şahıs ve ekibini tekrar seçti o yüzden de yapacak bir şey yok…

  2. Coşkun Beyin Önerileri Fevkaladenin Fevkinde Öncelikle Bu Önerileri Dikkate Alacak İlk Kurum Basketbol Federasyonu Başkanı Ve Kurullarıdır Onların Gençlik ve Spor İşleri Bakanlığı İle Ortaklaşa Yapacakları Organizasyonlara Yerel Yönetimler Kurumsal Firmalar ve Halkı da Dahil Edecek Şekilde Bir Planlama Yapılmalıdır Kıymetli Bilgiler İçin Teşekkür Ederiz Umarız Basketbolumuza Bu Değerli Fikirler Yeni Bir Soluk Olur.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler