Play-off sertliğinde ve covidden kaynaklı eksilmelerle geçen sezonun ortasına yaklaştık. Yavaş yavaş 10 Şubat’ta sona erecek takas dönemi için temaslar başladı. Bu sezon aralarında zirveye oynayan takımların da bulunduğu hemen her takımın ya birini göndermeye veya belli bir oyuncu tipine ihtiyacı var. Hatta Philadelphia-Ben Simmons örneğinde olduğu gibi bazı takımlar için takası ne şekilde yapacağı ligdeki konumunu belirleyecek oranda etki yaratacak. Bundan dolayı çok fazla takas teşebbüsünün olacağını ancak bundan pek azının gerçekleşeceğini düşünüyorum. Birçok takım büyük bedel ödemeden mümkünse fırsat transferi peşinde koşacak. Fırsat transferi kovalayacakları bir sonraki yazıya bırakıp mutlaka takas yapması gereken takımlara geçelim.
Philadelphia Sixers için Ben Simmons takası zorunluluk. Oyuncuya ilgi yoğun ancak GM Daryl Morey yıldız+ genç oyuncu + 3-4 draft 1-2 swap hakkında diretiyor. En son Portland’ın CJ Mc Collum, Nassir Litte ve 1 draft hakkında oluşan teklifi reddetti. Morey bir tür kumar oynuyor ama zeki bir yöneticidir. Bu sene takas olmazsa seneye bu teklifleri de bulamayacağını biliyor. O nedenle 10 Şubat’a yakın bir tarihte bu takası yapar. Karşılığında aldıkları çerçevesinde oynadığı kumardan elinde ne kaldığını yorumlarız. Bu arada Simmons takasında alınacak parçaların niteliğine göre Furkan Korkmaz ve Shake Milton gibi isimler takas paketine dahil olabilir.
Lakers, Russell Westbrook’dan umduğunu bulamadı. Bir şekilde elden çıkaramazsa maaşını da düşündüğümüzde iki sezonunu çöpe atmış olacak. GM Rob Pelinka bir şekilde takaslamayı deneyecektir. Ancak bu form ve maaş yüküyle Russ’ın elden çıkarılması neredeyse imkânsız. Ben Simmons için Westbrook’u teklif edecekleri basına yansıdı ama bu hayalden öteye geçmez. Çok daha cazip paketleri reddeden Sixers takıma hiç de uygun olmayan Russ’ı almak istemez. Lakers’ın hedefi bir başka kötü kontratla takaslamayı denemek olmalı. Bu tanıma uyan üç adayım var. Brooklyn Nets’ten Kyrie Irving, Cavaliers’den Kevin Love ve Toronto’dan Goran Dragiç. Irving, umarsız tavırlarıyla Celtics’ten sonra Nets yönetimini de çaresiz bıraktı. Aşı olmuyor ve takımını yalnız bıraktı. Yeniden Lebron’la bir araya gelmek ona iyi gelebilir. Oklahoma’da beraber oynayan Kevin Durant, James Harden ve Russsell Westbrook üçlüsünü Nets forması altında bir araya getirmek GM Sean Marks’a cazip gelebilir. Aynı şekilde Collin Sexton’ın sakatlanıp sezonu kapatmasının ardından kısa rotasyonu iyice daralan Cavaliers için Kevin Love’ı gönderip Russ’ı almak bir seçenek olabilir. İlk iki senaryodan farklı olarak Goran Dragiç karşılığı Toronto’ya takası da kötü senaryo değil. Dragiç’in kontratı sezon sonunda bitecek olması nedeniyle kolayca elden çıkarılabilecek bir oyuncu. Olası takası cazip kılan Westbrook’un stilinin hücum yönlendirecek bir isme ihtiyacı olan Toronto’ya uygun olması. Genç ve koşan Toronto’da Westbrook, Wizards benzeri bir çıkışa geçebilir. Öte yandan Nets ve Cavaliers yerinde olsam bu takası yapmam. Çünkü bu hamle Lakers’a yarar ve Russ’ı alan da büyük risk üstlenir. İşte burada GM Pelinka’nın bugüne kadar göremediğimiz yöneticiliğini test edeceğiz. Lebron’un olduğu takıma minimum kontratla oyuncu almak kolay. Bakalım bu zor kontrattan takımını kurtarabilecek mi? Şayet Russ’ı göndermeden kolay yolu seçer Talen Horton Tucker’ı takaslarsa karşılığında ne alırsa alsın Lakers’ın geleceğini karartmış olur. İlki Russ varken kim gelirse gelsin takım düzelmez. İkincisi 2026’ya kadar draft hakları Pelicans’ta üstüne THT de giderse elde minimum kontratlı yaşlılardan başka bir şey kalmaz.
Geçen sezonu mumla arayan New York Knicks, Kemba Walker’ı elden çıkarıp savunma yapabilen bir dış skorer arayışında. İlk olarak % 44’le maç başına 2.4 üçlük isabeti olan Eric Gordon’a teklif götürdüler. Hem uygun koşullarda alınabilecek hem de ne vereceği belli bir oyuncu olduğu için güzel hamle olur. Ancak Knicks’in sorunu bununla sınırlı değil. Skor üretebilecek bir uzun, savunma yapan bir gard ve kanat forvete de ihtiyaçları var. Bu takas döneminde eldeki genç yetenekler ve draft haklarını tamamen kaybetmeden sorunların en azından bir kısmını çözmeleri gerek.
Sorunlarla açtığı sezonu istikrarsız bir grafikle sürdüren Portland Trail Blazers değişim yaşaması gereken bir diğer takım. Lillard, Mc Collum ikilisi hücumda takımı bir yere taşıyor ama savunmadaki defoları play-offta yolu tıkıyor. Birinden vazgeçerek savunmacı bir kanat eklemesi çare olabilir. Bu amaçla Ben Simmons’a teklif götürdüler. Çok doğru bir hedef olduğunu düşünüyorum. Lillard, Norman Powell ve kenardan gelecek Anfernee Simmons varken Ben Simmons’un şut atamaması sorun yaratmaz. Onun savunma ve hücum organize yeteneği de diğerlerine iyi gelir. Simmons-Portland kağıt üzerinde güzel hamle. Portland bunu veya benzer bir takviyeyi mutlaka yapmalı. Aksi takdirde bugün sessiz kalan Damian Lillard’ın “beni bırakın” demesi yakındır.
Geçtiğimiz hafta Caris LeVert, Domantas Sabonis ve Myles Turner’ı takaslayacağı bilgisini sızdıran Pacers’ın uygun talep geldiğinde başka oyuncuları da ekleyerek takas yapacağını düşünüyorum. Bu kadro en fazla play-off yapar. Bu sene o da zor. Yeni yüzlerle daha yüksek hedefleri kovalama adına gelecek senenin planını şimdiden yapmak mantıklı olur. Ancak Pacers’ın bu hamleyi söylendiğinin aksine draft hakları karşılığında yapmasını beklemiyorum. Çünkü Koç Rick Carlishe bu plana uygun bir hoca değil. Ligde 3 veya 4 sene geçirmiş ama potansiyelini bulamamış gençler olabilir. Ancak çaylaklar olmaz. Carlishe bunca yıl yapmadığı kreş öğretmenliği işine soyunmaz.
Kadroyu boşaltmak için takas yapmasını beklediğim bir diğer takım Sacramento Kings. Ancak onlar Pacers’ın aksine draft hakları veya çaylak oyuncuları tercih edecektir. Kings kadrosunun ileri gitmeyeceği görüldü. Ayrılık her iki taraf için de yararlı olur. İlk etapta Buddy Hield, Marvin Bagley ve Harrison Barnes’ın elden çıkarılmasını bekliyorum. De Aaron Fox kötü bir dönem geçirmesine karşın takımda kalmalı. Çünkü önemli potansiyel. Luke Walton’u kovarak olumlu adım atan Sacramanto gençlerle yeni bir yapılanmaya giderek yönünü tamamen geleceğe çevirmeli.
