Türkiye Basketbol Federasyonu tarafından Sapanca’da düzenlenen Arama Konferansı'nda ilk gün tamamlandı.
NG Sapanca Otel’de düzenlenen Arama Konferansı’na Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Harun Erdenay, TBF Asbaşkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri ile Avrupa Şampiyonası’nda gümüş madalyaya ulaşan A Milli Takımımızın başantrenörü Aydın Örs’ün yanı sıra, Yalçın Granit, Ergin Ataman, Cem Akdağ, Çetin Yılmaz, Doğan Hakyemez, Hurşit Baytok, İhsan Bayülken, Murat Didin, Murat Özyer, Murat Yosmaoğlu, Necip Kapanlı, Nedim Karakaş ve Remzi Dilli’nin yanı sıra basketbol camiasının ünlü isimleri katıldı.
Sitemiz sahibi Ahmet Kurt ile yazarımız Nutiye Akar da konferans da yer alarak görüş bildirdi.
TBF Başkanı Harun Erdenay, 'Türkiye Basketbol Federasyonu olarak düzenlediğimiz bu çalıştayın özellikle gençlerimiz için çok değerli bir çalışma olacağını ve çok önemli görüşleri ortaya çıkartacağını çok iyi biliyoruz. Amacımız daha çok gencimizi basketbola çekmek ve onlardan daha fazla yararlanarak güçlü milli takımlar oluşturmak. Türk basketbolunun gelecekte daha büyük zaferlere imza atması, milli takımlarımızın her zaman başarılı olması hepimizin tek dileği. Bu nedenle son derece önemli olan bu çalıştay sonrası oluşacak görüşlerin titizlikle değerlendirilip daha etkin düzenlemeler yapılması da gerekiyor. Bizlere ışık tutarak yolumuzu aydınlatacak bu çalıştayın basketbolumuza yeni ufuklar kazandıracağına federasyon olarak tüm kalbimizle inanıyoruz' dedi.
Basketbol duayeni Yalçın Granit ise yapmış olduğu konuşmada, “Öncelikle Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Harun Erdenay’a hizmetlerinden dolayı teşekkür ederim. Böyle bir organizasyon ilk kez gerçekleştiriliyor. Umarım bundan sonra da devam eder. Kendisine bu organizasyona ev sahipliği yaptığı için teşekkür ediyorum. Türkiye’de oyuncu değil oyun önemli. Özelikle A Takımlar’da; başta Ergin Ataman akıllı oyuncularıyla oyunu kazandı. Oyuncu kazanmak diye bir şey yok… Yardımcı antrenörlerin de oyuna el atması lazım. Artık oyunda savunmalar ön plana çıkıyor. Türkiye’de bugün hayranlıkla izleyeceğim tek bir oyuncu yok. Yunanistan’ı ele alalım; Spanoulis ile oynarken onlar Avrupa’nın zirvesindeydi. Bu oyuncular milli takımı bırakınca geriye düştüler. Hem oyuncu yetiştirmek ve hem de maç kazandırmayı antrenörlerden beklemek haksızlık. Asistan antrenörlerin daha efektif olması gerekiyor.”
Aydın Örs: “A Milli Takım Antrenörüyle 4 Yıllığına Anlaşılmalı”
“Buradaki konu sadece gençlerin A Milli Takım’a katılımı olmamalı. Diğer sorunlarda önemli ama federasyonun master planında bu yer alabilir… Çözümde söyleyecektim ama sırası geldi; bir kere Türkiye Basketbol Federasyonu’nun dört yıllık ‘master plan’ yapması gerekiyor. Bunu teknik anlamda söylüyorum. A Milli Takım antrenörüyle 4 yıllık bir anlaşma yapılmalı ve altyapı programı ile koordineli olarak yetenek havuzu oluşturulmalı. Bu havuz, tüm yıl takip edilecek ve profesyonel olarak çalışacak teknik komiteden oluşacak. A Milli Takım’da görev alırken de bizim yeteri kadar fundamental bilgisine sahip olduğumuzu ancak kondisyon olarak çok zayıf olduğumuz gördüm. Patlayıcı güç ve kuvvet olarak… Modern basketbol çok hızlı oynanıyor. Buna uyum sağlayacak oyuncuların tüm yıl takip edilmesi gerekli. Bireysel gelişim antrenörü de her yıl, bu oyuncuların fundamental olarak takip etmesi ve yarışmacı antrenörlerden izin alarak çalışma yapması lazım. İtalya ve Fransa’daki gibi bir doktor ve fizyoterapist olmalı. Yıl içerisinde elleriyle oyuncunun adelesinin neresinde sorun var, bunu kontrol etmesi ve raporlaması lazım. Dört yıl olarak belirtme nedenim; 2017 yılında Avrupa Şampiyonası var. 2018 yılında Dünya Şampiyonası elemesi ve 2019 yılında da Dünya Şampiyonası… 2020 yılı esas hedef olan Olimpiyat Oyunları… ‘Bu oyuncuları mı şu oyuncuları mı çağırmalı’ yerine, 4 yıl sonunda Olimpiyat Oyunları’na katılacak bir ekip hazırlanmalı.”
Çetin Yılmaz: “Ara Çözüm; Ümitler Ligi”
Başarıyı konuşuyorsak bu saha içinde ve dışında oluyor. Saha içerisindeki başarı milli takım mı yoksa klüp takımında mı… Bunu tarif etmek lazım. Kulüpse 6 yabancıyla devam. Eğer milli takımsa bu sayı çok fazla… 3+2 çözüm… Kulüpte sahanın dışında Türkiye Basketbol Federasyonu’nun ekonomisi önemli… Bir de nicel ve nitel olarak tüm Türkiye’ye yayılması… Sayısal olarak ABD’de 20.000 lise var. Çarptığınızda bunun 630.000 altyapı oyuncusu var. Biz de bu sayı 1.500’lerde ve bu takım gidiyor ABD ile final oynuyor. Burada bir hata yok. Kulüpler önemlidir; 12 oyuncuyu da yabancı oynatın. Ara çözüm ise ümitler ligi… 18-22 yaşta…”
Murat Didin: 'Marketi genişletmeliyiz'
18-19-20-22 yaşlarında Avrupa'da büyük başarı gösterip madalyalar kazanıp dereceye giren takımlarımızdan 1,2, 3, 5 değil yüzlerce oyuncu çıkıyor. Oyuncuların bir tek Türk pazarında değil kapıyı iyice açıp Avrupa liglerinde olmalılar. Tabii ki hayal ettikleri büyük kulüp. Elden aldıkları parayı belki alamadan ama bu oyunu oynayarak büyümeleri. Onun için de markette onların oynama alanlarının olabildiğince genişletmek gerek. Bunun dışında kulüpler içinde Türk oyuncu barındırma sayısını belli bir sayı ile limitlemeliyiz. Oyuncular kendi kulüplerinde belli bir kadronun içine giremiyorsa bu sefer belki bir alt, bir tık alt seviyede daha iyi oynama şansıyla daha fazla oynama süresi bulsunlar. Örneğin bugün 18 yaş ve 19 yaş en önemli iki pivot, Zalgiris'te oynuyor, neden? Orada alacakları sürelerle Madrid'e ve Barcelona'ya daha yetişmiş tecrübeli oyuncu olarak dönecekler.
Efe Aydan: “Oyuncular Özel Antrenman Yapmalı”
“Basketbolcu olmak için özel idman yapmak lazım. Özel idmanın ben ne olduğunu biliyorum. A Takıma çıkmış herhangi bir oyuncuya hiçbir antrenör o oyuncunun gelişmesi için çaba sarf etmiyor. Ne kadar zaman ayırdığını ve ayırmadığını antrenörün bilmiyoruz. 18-22 yaşındaki oyuncunun özel idman yapması lazım. Sadece maç oynamak dışında iyi gelişmesi şart. Bu A Takım antrenmanlarıyla da geçerli. Kaldı ki antrenörün 1’e 1 çalıştırmadığı için oyuncunun gelişmesini görme şansı yok. Özellikle idareciler ve menajerler günü kurtarmaya çalışıyorlar. En alttaki de en üstteki takımla da böyle. Hiçbir idareci neticeye yönelik ya da sonuca yönelik fikirlerini değiştirmiyor. Sahada çocukların ne yapmasını gerçekten konuşmasını bilen, tecrübeli ve A takım antrenörlerinden onay almış kişilerden, altyapının yönetilmesini bekliyorum.”
İhsan Bayülken: “Oyuncu Merkezli Düşünmeliyiz”
“Oyuncularda 18-22 yaş arası kısıtlı kalıyor… 22 yaşından sonra kariyerini geliştiren oyuncular da geliyor. Sinan Güler bu isimlerin başında… O kırılma anında doğru kararlar verdi… Semih Erden de 27 yaşında gelişimini sağladı… Burada yapmamız gereken; biz oyuncular adına karar veriyoruz. Biz sadece yol gösterebiliriz. Bu oyuncunun sahada duruşu olmalı… Sistem içinde tamamlayıcı rolde oyuncu yetiştiriyoruz. Egolarımızı bu oyuncular üzerinde kullanıyoruz. Yönetici; 18 yaşındaki oyuncuya 3 senelik yüksek kontrat veriyorsa bunun altını doldurmalı… Antrenör ‘Bu oyuncuyu oynatacağım’ diye tutuyorsa, 3 yıl sonra ‘Git – şuralarda oyna gel…’ demiyorsa hatalı… Altyapıda bu oyuncular yanlış yönlendiriyorlar… Yine altyapı milli takımlarda da hatalar var. Tek noktaya geliyoruz; biz de bilgiye, emeğe saygı yok. Tamamen maddiyat üzerine hareket ediyoruz… Basketbolu ne kadar düşünüyoruz tartışırız… Bu işe emek vermiş bir çok kişi var. Bu oyunculara gençlere yardımcı olmalıyız. Bizim oyuncuyu geliştirmemiz lazım.”
Ergin Ataman: “Kulüplerin Başarılı Olması İsteniyor”
“Kulüpler mi milli takım mı ? Bu tezatlığı görüyoruz… Avrupa’da başarılı olan ülkeler milli takımlarda başarısız… Sırbistan, Litvanya ve Fransa’nın Eurocup ve Euroleague’de büyük başarıları yok… CSKA Moskova, Maccabi Tel Aviv dışında bir tek İspanya, uzun yıllardır Gasol’lü Navarrolu jenerasyonla başarıya ulaşıyorlar… İşimiz kolay değil… Basketbolun çok büyük sorunları var. 1 ay otursak çıkamayız. 18-22 yaşındaki oyuncular, altın jenerasyonlarda yer alan, madalya alan oyuncular takımlarında oynayamıyorlar. Şu bir gerçek ki kulüplerin başarısı göz önünde… Taraftarlar da yönetimler de sponsorlar da kulüp takımlarının başarılarını istiyorlar… A Milli Takım antrenörü olduğum için buradayım… Hiçbir antrenör ve yardımcı antrenör burada değil… Keşke yabancı antrenörler de burada olsaydı, daha geniş platformda konuşsaydık. Ergin Ataman olarak vaktim yok ama yardımcılarım antrenmanlardan 1 saat öncesinde ya da sonrasında oyuncularla bire bir çalışıyorlar… Ama bugünkü yönetmeliklerde sponsorların isteğiyle oynamayan bir oyuncunun A Milli Takımda hem de Eurocup ile Euroleague’in üzerinde olan bir organizasyonda başarılı olma şansı yok. Buna bir çözüm bulalım.”
Konferansta üzerinde durulan sorunlar olarak şu maddeler belirlendi: