Yapar…
Ama şartları var: Bir kere kariyeri Avrupa'da ikinci bir koçta olmayan teknik adam bulacaksınız. Ona gerekli bütçeyi sağlayacaksınız.
Uyumlu çalışabileceği bir çatı yöneticinin işine karışmayacaksınız. (Maurizio Gherardini'den bahsediyorum)
Mazinizde efsane diye anılan bir ağabeyi kadroda bulunduracaksınız. (Ömer Onan)
Ama öyle soyunma odasına inmek yok. Tribüne gelebilirsiniz, oturur takımı izlersiniz. Galibiyet sorumluluk alıp mağlubiyette takımı hedef koymayacaksınız.
Obradovic koca sezon kendi adı haykırıldığında işaret parmağını hep parkedeki 5'e ve bence uzattı. Ben değil onlar dedi. Siz de öyle kabulleceksiniz.
İkide bir oyuncu göndermeyeceksiniz. Vesely'ler, Udoh'lar NBA'den aldığı teklifleri sizinkiler için reddebilecek. Ne diyor, Vesely: Benim adıma şarkı yazılan tek yer burasıydı, bu yüzden kaldım…
Hedef koyacaksınız. Final-four diyeceksiniz mesela. Kazanmanız önemli değil. Oraları aşındıracaksınız. Sezon öncesinde Avrupa'nın dört bir yanındaki takımlar 'Onlar final-four yapar' diyebilecek. Sokaktaki simitçi de bunu bilecek. Bu hedefi yukarıdaki isimler dillendirecek siz yöneticiler değil!
Bu Obradovic-futbol modeli malumun ilanı…
Futbolun içindeki yaşadığı tartışmalar, bitmek bilmeyen hırs ve temeli eğitimsiz yapının geleceği durum buydu. Basketbolun model alınması.
Bu sadece Fenerbahçe için geçerli değil.
Ergin Ataman'ın Galatasaray'daki liderliği, Ufuk Sarıca'nın Kaf-Kaf'la şampiyonluğu, Erman Kunter'in Fransa'da elde ettiği tarihi başarılar, Aydın Örs'ün Euroleague takımlarını elinin tersiyle itip Antalyaspor'la büyük hedefler koyması.
Liste uzar gider.
Bakın görün, sadece Fenerbahçe değil birçok kulüp basketboldaki liderlerden esinlenerek o amatör görülen branşı model alacak.
Ve emin olun ki borç içinde yüzün o kulüplerin basketbol aklına çok ihtiyacı var!