Filipinler'in Başkenti Manila'da yoğun bir heyecan var. Süratle yaklaşan Olimpiyat Elemeleri için hazırlıklarını sürdüren Ay Yıldızlı milli takımımızın kaptanı Sinan Güler ile bu büyük sınav öncesinde enine boyuna konuştuk. Tüm deneyimlerini genç arkadaşlarına aktaran ve onları sürekli motive etmeye çalışan kaptan sorularımızı içtenlikle yanıtladı.
Kaptan, yaklaşan önemli sınav öncesinde takımın durumu nasıl. Özellikle genç oyuncuların uyumu sağlandı mı?
Sinan Güler: “ Şunu açıkça söylemek gerekirse çok kısa ama verimli bir hazırlık süreci geçiriyoruz. Elbette sistem olarak bazı şeyler henüz tam anlamıyla oturmadı. Ama önümüzdeki süreçte bunları tamamlayıp, turnuvanın başlangıcında hazır hale geleceğiz. Genç arkadaşlarımızın takıma uyumları her geçen gün artıyor. Biz takımın tecrübelilere olarak Ender, Semih, Oğuz ve Ömer ile birlikte tüm deneyimlerimizi onlara aktarmaya çalışıyoruz. Zaten çok yetenekli olan gençlerimiz de her şeyi çabuk kaparak, bu süreci en iyi şekilde değerlendiriyorlar. Tabii bu konuda başta Ergin Ataman ve Ufuk Sarıca olmak üzere tüm teknik ekip de elinden geleninin fazlasını yaparak takımı ve onları geliştirmek için çaba gösteriyorlar.”
Olimpiyat oyunlarına katılmak bir sporcunun en büyük hayalı bunu nasıl değerlendireceksin?
Sinan Güler: “Olimpiyat oyunları gerçekten spor dünyasının en önemli organizasyonu. Her sporcu bu büyük şölenin içinde yer almak ister. Ben bundan önce iki olimpiyatı kaçırdım. 2008 da daha yeni yeni milli takıma seçiliyordum. 2012 Londra'ya çok istememize rağmen katılma hakkını elde edemedik. Şimdi önümüzde büyük bir fırsat var. Bu şansı en iyi şekilde kullanarak, Rio'da olmak için tüm mücadeleyi vereceğiz. Her şey çok kısa bir süre sonra belli olacak. Belki de yaklaşık 10 gün sonra bu zorlu maratona katılmak için yeni bir hazırlık sürecine başlayacağız. İşte bu duygu gerçekten çok heyecan verici.”
Rio yolunda çok önemli rakiplerle karşılaşacaksınız. Sence en zorlu rakibiniz kim olacak?
Sinan Güler: Filipinler ile yaptığımız hazırlık maçında bir kez daha gördük ki tüm rakiplerimiz çok önemli ve sert. Gerçekten zorlu bir mücadele olacak. Öncelikle anahtar maçımızın ilk karşılaşacağımız rakibimiz olan Kanada maçı olacağını söylemek isterim. Eğer o kapıyı açarsak, sonra sıra diğer kapılara gelecek. Her şeyi maç maç düşünmemiz gerekiyor. Önce Kanada ardından da Senegal i geçersek, diğer taratan kimin geleceğine bakacağız. Ancak sonunda Rio'ya gitmek istiyorsak mutlaka en zorlu rakip olarak görünen Fransa'yı geçmemiz gerekiyor. Her şeyi maç maç değerlendirip, hedefe ulaşmak en büyük dileğim. Ama bu zorlu mücadeleyi başarı ile tamamlamak istiyorsak ilk kapı olarak nitelediğim Kanada engelini aşarak işe başlamamız gerek.”
Kaptan dün gece U17 takımımız Dünya Şampiyonası'nda finale kaldı. Bu konuda neler söyleyeceksin?
Sinan Güler: “Gerçekten muhteşem ve çok heyecan verici bir olay. Aramızdaki büyük saat farkı nedeniyle maçı izleyemedim. Ama bazı takım arkadaşlarım bu karşılaşmayı izlediler. Hepimiz için büyük bir gurur ve moral oldu. Dileğimiz bugünkü finalde de bu mücadeleyi tekrarlamaları. Kalbimiz onlara birlikte olacak. Öyle sanıyorum ki hepimiz bu final maçını birlikte izleyerek tüm enerjimizi onlara yollayacağız.''
Son olarak başaralı genç oyuncularımızı üst yapıya iyi bir şekilde göndermekte zorlandığımız gerçeği var. Bu konuda neler söylemek istersin?
Sinan Güler: “Tabii bu konuda öncelikle genç sporcularımıza büyük iş düşüyor. Onlar kendilerine yatırım yapmaktan ve çok çalışmaktan hiç ama hiç vazgeçmemeliler. Bunun için durmadan çalışmaları ve mücadele etmeleri gerekiyor. Tabii kulüplerimizi ve federasyonlarımızı yönetenlerin de bu konuda bir şeyler yapması gerekiyor. Türkiye bunu sadece bir kez yapabildi ve o dönem düzenlenen Ümitler Ligi organizasyonu sonucunda Hidayet Türkoğlu, Mehmet Okur, Kerem Tunçeri gibi yetenekler ortaya çıktı. Bence bu yöntem bir kez daha denenmeli. Ayrıca daha alt sıralar için mücadele eden kulüplerimiz bu oyuncuları daha çok oynatmak için bir yol bulmalı. O kulüplere böyle bir imkan tanınmalı. Onlarda bu yolda kararlı ve istekli olmalı. Şurası bir gerçek ki,iyi oyuncu ancak oynayarak olunur, bunun için de herkesin bir çözüm bulmak için gayret göstermesi gerekir. Bu Türk basketbolunun geleceği açısında da çok önemli.”
KAYNAK: TBF