Koraç Kupası'nı ülkemize getireli '20 yıl' olmuş. Bu başarıyı anlamlı bir şekilde kutlamak için Tamer Oyguç ile beraber Aydın Örs'e de danışarak bu geceyi düzenledik. Keşke bu kutlamayı Tuncay Özilhan ve Efes yönetimi düzenleseydi.
O zaman Efes altyapısı bu müthiş ekibi tanır ve onlar gibi olabilmek için var güçleri ile çalışırlardı. Geceye Pano Natof dışında herkes katıldı. Bir tek Volkan Aydın mazeret bildirerek gelmedi. O akşam yaşanan anılar bir kez daha hepimizin gözlerinde canlandı.
Kupayı kazanıp yurda dönerken hava alanında Japon yolcunun onu küllük sanarak sigarasını söndürmesini, sonra Yeşilköy'de Hasan Balıkçısı'na gittiğimizde, içerde herkesin ayağa kalkarak takımı alkışlamasını, Mirsad'ın Aydın abisinden yediği fırçaları, Naumoski'nin 24 saniye biterken pası güvendiği hangi oyuncuya verdiğini, Tamer'in pota altında nasıl devleştiğini, Netaş maçı kazanıldığı halde ertesi gün bayram olmasına karşı sabah 8'de yapılan caza antrenmanını, hazırlık döneminde yapılan bir maçta kötü oynanması sonucu ertesi gün Avrupa'ya 16.00'da uçulacakken sabah 4 saat antrenman yapılmasını, Naumoski'nin sakat oduğunu söyleyerek bu antrenmanı kaytarmasını, Koraç Kupası arkasından Pano abinin herkese zarflar içinde primlerini dağıtırken genç Bora'ya sıra geldiğinde cebinden çıkardığı iki yüz lirayı “Al bu da senin pirimin” dediği gibi bir çok anının paylaşıldığı bu gecede, bu ekibin o sene Koraç Kupası dahil tüm kupaları nasıl kazanmış olduğu bir kez daha ortaya çıktı.
Yukarıdaki fotoğraf çok net açıklamıyor mu? Son olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim. Bu ekibin içinde olmak benim içim en büyük 'gururmuş', onu da bu gecede bir kez daha anladım.