Basketbol Federasyonu Organizasyon Komitesi büyük bir çıkmazın içinde. Yıldızlar Türkiye Şampiyonası’nın nerede oynanacağına maçlara bir hafta kala bile karar verememiş.
Bu nasıl bir çalışmadır? Herkesin kendisine göre bir bütçesi, bir hazırlık programı var. Sen bunları hiçe sayarak, kafana göre bir gün oraya, bir gün buraya turnuvayı taşıyarak büyük bir kaosa neden oluyorsun. Önce Ankara’ydı. Dünya Şampiyonası’nın oynanacağı salon yetişmemiş. Diğer salonlarda ıvır zıvır organizasyonlar var. İkinci tercih Konya! Oteller müsait değil. 16 takımın minimum 20 kişiden oluştuğunu düşünürsek 320 kişi. Buna aileler, gelecek taraftarlar ve seyircileri de eklersek konaklama problemi çıkıyor karşımıza. Bu nedenle takımlar Konya’yı veto ediyorlar. Sonra Federasyon yetkilileri referanduma başvuruyor. Sözüm ona bütün takımlar Antalya tercihini yapmış gibi ver elini gölgede 36 derece sıcaklık. Salonun içinde de bir sauna ortamı. Bu bir komedi – (tragedia) değil de nedir?
Şimdi Yıldızlar Türkiye Şampiyonası için bakalım Antalya’ya nasıl gideceğiz bu kısıtlı bütçelerimizle? Oteller dolu sezon fiyatlarında. Uçakla gidilse bir dünya para. Hadi otobüsü tercih ettiğimizi düşünelim, İstanbul ve civarından gelecek olan en az 10 takım için 12 saatlik yorucu bir yolculuk.
***
Bu problemi anlatırken Gençler Türkiye Şampiyonası’na da değinmek istiyorum. Son yıllardaki Türkiye Şampiyonalarının en sevimsizi ve çok fazla hedefi olmayan oyunculardan kurulu takımların mücadele ettiği bir turnuva oldu. Dünya Şampiyonası’nın oynanacağı Halkapınar Spor Salonu’nun tercih edilmesinin nedeni Dünya Şampiyonası organizasyonunun provasının yapılacak olmasıydı. Ama gel gör ki ben böyle bir çalışma görmedim. Mimari açıdan belki de benzeri olmayan kötülükte ki bu salona herkes elini kolunu sallaya sallaya girdi, istediği yerde oturdu. Zaten çok fazla ilgi görmeyen bu turnuva organizasyon komitesine nasıl bir done vermiştir bunun da sorgulanması gerektiğini düşünüyorum.
***
Efes Pilsen – Fenerbahçe Ülker Play-off final serisi ikinci karşılaşmasında Ergin Ataman, Nahbar adlı Avrupa’nın en iyi dış adamlarından birisinin takımında olduğunu hatırlamış. Bir de basketbola nerden geldiği belli olmayan 4 kısa-5 kısa modelinden vazgeçerek biraz daha çemberin altını zorlayıp dış atışlara olanak sağladı. Fenerbahçe Ülker’de de hala son top umudu 36’lık Mırsiç. Maçlar Abdi İpekçi’ye taşınacak. Fenerbahçe’nin seyirci faktörü ortaya çıkarsa serinin iyice uzayacağını; hatta son maça kalacağını düşünüyorum.
***
Şu Morinho’ya ne demeli acaba? İyi çalıştırıcılığının yanı sıra öz güven ve bilgi dolu, karizmatik duruşu 45 yıl sonra3 kupayı birden alarak (hakkıyla) ben en büyüğüm kelimesini bir kez daha söyledi.
