Kafayı şezlonga koymaya göreyim…
İpin ucu kaçıp gidiyor… Şöyle bir Antalya-Bodrum-Çeşme üçlemesi yaptım, neler olmuş neler?
Önce tatilden başlayayım o zaman. Antalya; Rus cenneti, Bodrum; yaşlanmış, Çeşme; ehhh!
Aslında sıradaki yazı kesinlikle Seda İçin Uzanan Eller'deki bayanların (!) pardon yeni adıyla kadınların çuvallamasıydı.
Herkes vardı; Seda'nın cephesi yoktu! Organizasyon komitesindeki gönüldaşları kenara da çekelim.
Çuvalladınız 'Kadınlar Ligi'…
Yalnız bıraktınız Seda'mızı…
AYDIN HOCA'NIN DÖNÜŞÜ
Aydın Hoca geri dönmüş. Hava malum Aydın Hoca'nın dönüşü her zaman muhteşemdir. Ancak biraz halının altına bakmak lazım. Ortada net bir şey var ki o da Aydın Hoca'nın Mahmut Uslu'nun gidişyle şubeye gelişidir! Yönetici Uslu yorulmuş, yıpranmış belki de Fenerbahçelilik yapmış; Tanjevic ve kendi uygulamaları nedeniyle tribünlerin boşalmasına karşılık kendini feda etmiş. Sonra da Aydın Hoca gelmiş. Aydın Hoca da birkaç sene önce kabul etmediği pozisyonu niye şimdi etsindi ki? Umarız şubede durumlar Samandıra'daki gibi olmaz. Zira Aykut Kocaman-Daum yetkilendirmesi kaosu parkeyi şişirmez…
Bu skala gayet güzel gözüküyor. Fenerbahçe o heyecanına Aydın Hoca'yla kavuşacaktır. Spahija'nın gelişi, Ukic'le nikah tazeleme derken şampiyonluğun da getirdiği motivasyon şubenin üstünde 'Yıldırım'ların daha az çakması gelecek sezon için iyi sinyaller…
ÖMER'E ÖZGÜRLÜK
Ama…
Kocaman camiasınız. Paranız pulunuz yerinde. İstediğiniz hocayı, oyuncuyu alıyorsunuz getiriyorsunuz.
Bırakın artık Ömer'i. Oynasın topunu. Mahkum etmeyin. Hayata küstürmeyin. Aman ne bileyim; üstelemeyin işte.
Ömer'e özgürlük…