ÖNCELİKLE tüm Fenerbahçel basketbolculara helal olsun… Olympiakos deplasmanı Avrupa'nın her takımı için bir cehennem olarak kabul edilir. Son derece etkili, hakemleri ve baskı altın, alan bir taraftar önünde oynamak öyle kolay bir iş değil.
Bu çılgın seyircisiyle bütünleşen kapasiteli kadroyu devirebilmek için herşeyden önce oyunun her bölümünde mücadele etmek gerekir. İşte F.Bahçe çok hata yapıp, top kaybettiği anlarda bile oyun disiplininden ve savunma direncinden uzaklaşmamanın ödülünü alarak bu cehennemden çıkmayı başardı.
Olympiakos gibi hücumda temposunu bulduğu anlarda coşabilen bir rakibi durdurmanın en etkili yolunun sabırlı oynamak olduğunu çok iyi bilen Spahija'nın talebeleri özellikle son çeyrekte bu sabırlı oyunun ödülünü alma başardılar. İşlerin iyi gitmediği anlarda bile savunma etkisinin her an Olympiakos'a hissettiren F.Bahçe'de zafere giden yolun planı rakibin iki yıldız oyun kurucusu Teodosic ve Spanoulis'e yapılacak etkili savunma olarak çizilmişti.
Ömer ve Kinse bu iki basketbol dahisini adeta yok ederken hücumda Tomas, F.Bahçe Ülker'in skor lideri oldu. Ukic akıllı organizasyonuna skor gücünü de eklerker son çeyreke Ömer'in sahne alması Olympiakos'u bitiren faktörlerin başında geldi. Emir Preldzic, Lavrinovic ve May kritik anlarda görevlerini eksiksiz yerine getirirken Mirsad'ın yokluğuna rağmen inanılmaz bir direnç koyan F.Bahçe'nin son çeyrekte Olympiakos gibi bir takımı 12 sayıda tutması muhteşem zaferin en önemli ayrıntısıydı.
Kısacası sabırlı oyun, disiplinden şaşmama prensibi ve en önemlisi de savunma direnci Olympiakos'u acz içine iterken, Fenerbahçe belki de Euroleague' şampiyon adayını evinde devirerek TOP 16'ya görkemli bir zaferle başladı. Hepsin kutluyor ve bu inancın sürmesini diliyoruz.
