11 Kasım 2024, Pazartesi
spot_img

Son Fezleke!

‘Suça teşvik’çiler! Şimdi sıra size geldi. Ya da… Şöyle diyelim: “İçeriye girme sırası toplumu gerenlere geldi.” Yani… Size, bize, hepimize… Eğer bizler, kulüpçülük kartını oynayıp, insanları birbirlerine düşman edenlerden biriysek; ve/veya bunların duyulmasına aracı oluyorsak ayağımızı denk alalım. Çünkü… Mutlaka sıra bir gün bizlere gelecek!

Kim miyiz bizler? Hemen söyleyelim: Gerginlikten çöplenen leş kargalarıyız bizler. Futbol, basketbol bahane; kendi çıkarlarımıza oynayanlarız bizler. Toplumdaki sıkıntıları kaşıyarak prim yapanlarız, fanatik kulüpçülüğü kullanarak sporun önüne geçenleriz bizler. Kulüp başkanları, yöneticiler, teknik adamlar, amigolar, yazarlar – çizerler ve yorumcuların bazılarıyız bizler. İnsanlar bizim söylemlerimizle gerilip birbirlerini yerlerken, statları salonları yakıp yıkarlarken, kenara çekilip kıs kıs gülenleriz bizler.

Evet! Bir gün sıra mutlaka bizlere gelecek. Çünkü… Statlarda, salonlarda, sokaklarda, bizim verdiğimiz gazla kan dökenlerin suç ortağıyız bizler. Daha önce bazılarımızı ‘Fezleke’ başlıklı yazılarımızla uyarmıştık. “Bir gün bir savcı çıkacak, işlenen suçlarla söylemler arasında illiyet rabıtası (nedensellik bağı) kuracak, işte o gün göreceksiniz koca koca başkanların, yöneticilerin durumlarını” diye defalarca yazmıştık. O tarihte herkes “Hadi canım sen de! Kimsenin gücü yetmez buna” demişlerdi. Kimlerin gücünün, kimlere yettiğini artık biliyoruz. Bundan böyle ağzımızdan çıkanı kulağımız duymalı. Şöhret olmayı futbolcuya, basketbolcuya, teknik adamlara bırakalım. Onlardan rol çalmak için toplumu germeyelim. Yoksa… Bir gün… Bir suç işlenir ve… Suçlu “Başkanım (yöneticim, amigom, amigo yazarım, yorumcum, teknik direktörüm vs.) vur dedi, ben öldürdüm” deyiverir. Sonrasını biliyorsunuz…

Ah! Bu işlerde “Hırsızın hiç mi suçu yok” diyeceksiniz şimdi bana. Evet, var beyler! Esas suçlu bu haberlere, demeçlere prim veren ‘sokaktaki insan’dır ama ne yapalım? Onlar istiyorlar diye gladyatör mü dövüştüreceğiz? Zaten spor sahalarında (kurallar çerçevesinde) yeterince sertlik var. ‘Halk’ istiyor diye sokakta kan dökülmesine çanak mı tutacağız? Tavuk-yumurta hikâyesidir bu. İnsanlar gerginliği seviyorlar diye biz onlara servis yaparsak, gerginlik giderek büyür. Gerginlik büyüdükçe daha çok servis alır ve bu böylece sürüp gider. Birileri bu işe “dur” demeli yoksa kartopu gibi büyüyerek gidecek bu sportif düşmanlık ve… Bir gün… Kan dökülecek. Ve… O gün… Birileri toplumu germenin bedelini ödeyecek! Benden söylemesi…

AHMET KURT

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler