Olympiakos başarı için, 'Paranın her şey olmadığını' bir kez daha yüzümüze çarptı. Final-Four'un en düşük bütçeli takımı olan Kırmızı-Beyazlılar, geçen yıl 44 Milyon Euro'luk CSKA'nın ardından bu sezon da 28 Milyon Euro'luk Real Madrid'i yıkıp, üst üste ikinci kez şampiyonluğunu ilan etti
THY Avrupa Ligi’nin son 2 sezonunda şampiyonluğu kimselere bırakmayan ve bu akıllara kazınan başarıya, rakiplerine oranla daha düşük bir bütçeyle ulaşan Olympiakos, herkes için örnek bir model takım oldu. 2010-2011 sezonunda Teodosic, Papaloukas, Childress, Keselj Nesterovic ve Bourousis gibi isimleri kadrosunda barındıran Olympiakos, daha yüksek bütçesi olmasına rağmen çeyrek finalde elenmişti. 2011-2012 sezonunda ise iskelet kadro dağılmış, ülkedeki maddi kriz de takımların bütçelerin ister istemez etkilemişti. Kimse, Olymipakos’a şampiyon gözüyle bakmıyordu. Ancak Kırmızı-Beyazlılar, Kirilenko’nun forma giydiği 44 Milyon Euro’luk CSKA Moskova’yı finalde 1 sayı farkla yenip, şampiyon olmuştu.
Bütçesi Fenerbahçe ve Efes’ten az
Fenerbahçe’nin takımı baştan aşağı yenilediği ve yaklaşık 20 Milyon Euro bütçe ayırdığı 2012-2013 sezonunda ise Olympiakos’taki tek değişiklik, coach Ivkovic’in görevini bırakması oldu. Anadolu Efes de kurduğu kadroyla, aynı Fenerbahçe gibi Final-Four’a gidebilecek takımlar arasında gösteriliyordu. İki temsilcimizden az bütçeye sahip Olympiakos ise, geri planda kalmıştı. Ancak Olympiakos yine herkesi şaşırttı. CSKA, Barcelona ve Real Madrid arasında en düşük bütçeli takım olarak Final-Four’a kaldı. Hatta kalmakla yetinmedi; kupayı alarak şampiyonluk unvanın korudu. Olympiakos sadece parayla başarının gelmediğini, takım oyununun yani takım ruhunun ne derece önemli olduğunu gözler önüne serdi. Yüksek bütçeler, bu kategoride ilk 3 sırada bulunan takımlara Final-Four’u, 7. sırada bulunan Olympiakos’a ise şampiyonluğu getirdi.