İki takımın da unutmak isteyeceği türde bir maç oldu dünkü derbi. Akmayan, ritim bulunamayan dağınık bir mücadele oldu.
Ama her zaman işler güzel veya istediğiniz gibi olmaz. Böyle zamanlarda da oynamanız ve eğer rekabetçiyseniz kazanmaya çalışmanız gerekir. İki takım da bu açıdan aslında elinden geleni yaptı. F.Bahçe daha fazla yaratıcı oyuncuya sahip olduğu için bu karmaşadan daha çok şey çıkardı ve galibiyete bir şekilde ulaştı.
Nasıl bir maç oldu? 48 basket oldu maçta. 54 tane de faul. İki takım kullandığı 51 3 sayılık atışın 40’ını kaçırdı. 22 de faul kaçtı maçta. Çember dövdüler özetle. O kadar düzenden çıktı ki takımlar zaten olan basketlerin çoğu da yarı sahada organizasyondan çok bireysel yaratıcılık veya hücumdaki sorunların tetiklediği rakibin hızlı hücumlarından geldi. 5’e 5 oynanmadı maç kısacası.
LOFTON KAYIPTI
Böyle bir ortamda kadro olarak sınırlı olan Beşiktaş’ın kazanması için bireysel yaratıcılarının çok ekstra bir oyun sergilemesi gerekiyor. Nitekim Perkins siyah-beyazlıların oyuna ortak olmasının en önemli nedeniydi. Yapabileceği her şeyi yaptı. Ancak skorer olarak bildiğimiz Lofton ise F.Bahçe’nin kazanmasının temel sebebiydi. 3/10 isabet ve 4 top kaybıyla oynadı Amerikalı. Ruziç’in korkunç derecede formsuz olması da uzun rotasyonunda elini kolunu bağladı siyah-beyazlıların.
F.Bahçe ise sezonun en kötü maçını oynamasına rağmen 9. resmi maçtan 9. galibiyeti çıkarmayı başardı. Bugünü unutup “En kötü günümüz böyle olsun” diyerek hayata devem edecekler. Ama dün bir şey daha ortaya çıktı ki, belki de galibiyet dışında en önemli konu o herhalde. Vidmar olmadığında pota altı savunması ve ribaunt konusunda çok ciddi bir zaaf oluşuyor. Zoriç-Bjelica-Kleiza üçlüsü toplam 14 faul yaptılar. Orada bekçilik konusunda Vidmar vazgeçilmez isim.