Türk basketbolunun efsane antrenörü Aydın Örs, Ulusal Kanal'da yayınlanan ve Nejat Sayman ile Nazlı Tektaş'ın sunduğu Hücum Faul programına katıldı.
Aydın Örs programda önemli konulara değinirken satır başları şöyleydi:
Her başarıda ekip ön plandaydı. Milli takımda ve Efes’te Doğan Hakyemez çok önemli bir yöneticiydi. Çetin Yılmaz, Tolga Öngören, Murat Özyer milli takımda; Ergin Ataman, Oktay Mahmuti, Nejat Sayman Efes’te başarılı bir ekipti.
Koraç Kupası zamanında beni en çok gururlandıran şey 12 oyuncunun 8 tanesi altyapıdan gelmesiydi. Tamer, Murat, McRea ve Naumoski haricinde her oyuncu altyapıdandı. Bu önemli bir gururdu. Geçtiğimiz rakipler çok önemliydi. Beraber savunma yapmak, yardımlaşmak, takım olmak, topu paylaşmak bizi başarıya götürdü. Çok zor kazanılan bir başarıydı. Efes kulubünün bize hazırladığı şartlar Avrupa seviyesindeydi.
Milli takım döneminde insan ve oyuncu olarak çok karakterli isimler vardı. Hedef çok büyüktü. Çok zor yollardan geldik. Kendi ülkenizde oynarken büyük baskı oluyor. İspanya bizim için kader maçı olmuştu. Onu kazanınca özgüven geldi. Takımın inanmışlığı vardı. 12 Dev Adam ambiansı yaratıldı. Bilinçli bir seyirci vardı. Finali de iyi oynadık. Ufak detaylarda kaybettik.
6 yabancı bence de fazla. Baktığınız zaman 3 artı 2’den buraya geldik. 5-6 yabancıya izin verilsin ama yeni gelen gençlerle ilgili federasyonun da bir şey yapması gerekir. Pilot takım, geliştirme ligi, belirli sayıda oyuncunun kadroda yer alması gibi 6 yabancının yanında bir proje olmalıydı, yeni kural eksik oldu. Tabii oyuncu da rekabete girmeli. Bana sıra ne zaman gelecek diye beklememek gerek. Fenerbahçe’de 100. Yılda ilk 5’te bir tek Solomon oynuyordu. Semih, Oğuz, Mirsad, İbrahim, Ömer ile final serisinde başlamıştık. Kural düzenlenebilir ama çeşitli ülkelerde uygulanan yerel oyuncularla ilgili projeleri hayata geçirmek gerekir. Mirsad örneğini hep veriyorum. Antrenmanlarda savaşırdı. Bir gün NBA’e gideceğim deyince güldüler ama gitti oraya. Formayı kendi aldı. Euroleague’de tarihe geçti.
TBF Başkanlığı düşüncem yok.
Bir yerden sonra bayrağı devretmek gerekir. Misyonu tamamladık demiyorum ama bayrağı devrettik ve bu arkadaşlarımız başarılı oldu. Yabancı antrenör sayısı artıyor. Bu benim de bir endişem. TÜBAD yönetiminde olarak TBF’nin bize yardımcı olması gerekiyor.
TÜBAD olarak TBF’ye önergeler veriyoruz. Ama herhangi bir şey olmadı. Yeni bir önerge de vereceğiz. Detaylı çalışmalar sunulacak. Umarım daha ilgili olurlar. Türkiye’de Türk antrenörler altyapılarda genç oyuncuları yetiştiriyor. Bir antrenör 4-5 yabancı ile geliyor.
Ekol için bazı temeller atıldı. Genç ve ümit milli takımlarda kaliteli oyuncu yetişme dönemi hızlandı. Altyapıya önemin artmasıyla birlikte yetenekli genç oyuncu havuzu genişliyor. Milli takım zor dönemden geçiyor. Jenerasyonlar arası boşluklar olabilir. Sabırlı olmak gerek. Yine bir altın jenerasyonla beraber milli takımın ileriye gideceğini düşünüyorum. Takımda her oyuncunun yıldız olması gerekmez. Rol oyuncusu da gerekir. Hep spektaküler oyuncularla şampiyon olunmaz. Biz de bunu ispatladık. Günümüzde Olympiakos, Maccabi takım olarak bunu gösterdi. Türk basketbolu bir süreçten geçiyor. Yatırım yapan kulüpler de iyi sonuçlar alacaktır.
Uzun yıllar kurumlarda bulunan insanları önplana çıkardığınız zaman alttan gelenlere umut aşılamış olursunuz. Bu konularda eksiğiz. Şimdi yeni yeni bu tip forma emekli etme, maç aralarında taraftarın karşısına çıkarma gibi organizasyonlar yapılıyor. Umarım devam eder.
Ufuk Sarıca rakibi küçümsemeyen ama gözünde de büyütmeyen lider karakterli oyuncuların başında geliyordu. Ekipten bahsederken Ufuk da onların başında… Bahsettiğim bayrağı Ufuk aldı götürüyor. Karşıyaka’ya son yıllarda en büyük başarıları yaşattı. Umarım ona destek çıkarlar ve hedeflediği Euroleague şampiyonluğuna ulaşır.
