Fenerbahçe BEKO, Avrupa’nın en zor deplasmanlarından biri olan Belgrad’da Partizan’a müthiş başladığı maçta şans tanımadı, Sırp rakibini 14-0’la girdiği oyunda hiç öne geçme şansı tanımadan mağlup ederek dörtte dört yaptı.
Üst üste kazandığı üç maçta geçen sezon şampiyonluğa giden yoldaki ‘en büyük kozu’ olan savunmada yakaladığı ivmeyi henüz maçın başında olabildiğince ‘yüksek dozda’ uyguladı Sarı-Lacivertliler…. 14-0’lık başlangıç sonrası bu üstünlüğü korumanın, hem de böyle bir deplasmanda kolay olmayacağı da belliydi. 8.57’de Jantunen’in üçlüğüyle (6-24) farkın 18 sayıya tırmanması, 9 dakikada ev sahibi Partizan’ın sadece 2 saha içi isabette tıkanması, Fenerbahçe açısından başlangıç adına senaryonun ne kadar iyi işlediğinin en güzel göstergesiydi.
Tyrique Jones’un çeyrek sonunda ve ikinci periyot başında fiziksellik anlamında Fenerbahçe pota altında estirdiği fırtına, ev sahibi takımın maçın içinde kalmasını sağlayan en önemli faktördü. Fakat Partizan’ın yakaladığı her ivmelenme, Fenerbahçe cephesinde ya çizgi gerisinden kesilen cezayla ya da savunma hamlesiyle karşılık buldu hep… Sete sette olağan dışı şeylerin olması gerekiyordu, Partizan’ın oyunu dengeleyebilmesi için… Fakat Sarı-Lacivertliler hep sakin kalmayı başardı devre boyunca… Hücumda hep ‘akıllı’ tercihlere yöneldiler. Hiç risk almadan bunu yapınca, arada basit top kayıplarına karşın oyuna hükmetmeyi sürdürdüler.
Devre arasında, 17 sayı geride kalan Partizan’ın ‘kaybedecek bir şeyi olmayan takım’ kimliğine bürünerek risk alacağı netti. Öyle de oldu. Tyrique Jones’u boyalı alanda topla buluşturmaya devam ettiler hep… Washington, Bango ve Brown’la da ilk yarıda 1/6’da kalan üçlük yüzdesini 5/8’e yükseltince, henüz 5 dakika dolmadan 17-6’lık seriyle farkı 6 sayıya kadar (56-62) çektiler. Ancak Baldwin ve Tarık’ın üst üste iki üçlüğü ile fark yeniden çift haneye tırmandı. Kısacası Fenerbahçe’nin verecek cevabı vardı.
Brown ve Washington’la çizgi gerisinden geri dönmek için çok kritik isabetler bulmaya devam etti Partizan… Son periyoda girilirken de hala (68-75) maçın içindeydiler. Periyot başında Pokusevski ile farkın 5 sayıya indiği evrede önce Tarık’la rüzgarı dindirdi Fenerbahçe BEKO… Ardından da Melli’nin 37 saniye arayla, aynı köşeden üst üste bulduğu iki üçlükle mesajı verdi rakibine… ‘Bu maç benim’ dedi adeta…
Gerçekten de öyle oldu… Sarı-Lacivertliler, bu iki kritik üçlük sonrası rakibine hiç yaklaşma şansı tanımadan sonunu getirdi maçın…
Çok ama çok değerli bir galibiyet çıkardı Belgrad’dan Sarı Kanarya… 5’i çift haneli olmak üzere süre alan 10 oyuncusundan da skor katkısı aldığı, ribauntlara hükmettiği, asistte fark yarattığı, en önemlisi de sete sette yine ezici üstünlük kurduğu bir 40 dakikayı galibiyetle noktaladı Fenerbahçe BEKO…
Oyun kalitesi anlamında, takım kimliği açısından yine ‘üzerine koyduğu’ bir mücadeleyi galibiyetle noktaladılar… Yola dörtte dört yaparak, yukarısıyla makasın açılmasına izin vermeden zirveyi yakın takibe almak çok ama çok önemliydi. Bunu başardı Sarı-Lacivertliler… Üst üste kritik maçlar arefesinde böyle bir kazanım, galibiyet serisini sürdürüyor olmak çok ama çok önemli…
Gökhan Türe
