Anadolu Efes, kötü başladığı ilk çeyreğinde 11 sayıda tıkanıp, 12 sayı geriye düştüğü Olympiakos karşısında sonraki 3 çeyreğe 80 sayı sığdırıp kazanırken, hücumdaki potansiyelini de açığa çıkarmayı başardı… Hem de Olympiakos gibi savaunmasıyla ligin en iyilerinden biri olan rakibe karşı…
Efes maça ikinci çeyrekte başladı adeta!.. Kafaca hiç hazırlanmamış, sanki ‘öylesine’ bir maç oynuyor modundaydılar. Sahada istediklerini yapmasına alabildiğine özgürlük tanıdılar Yunan ekibine…
Fark 12’ye tırmanıp, 2 dakikalık çeyrek arasına gidip bencheoturup da gözleri skorborda takılınca durumun vahametini anladılar sanki… Önce takımın lideri, bu sezon Virtus maçının son periyodu hariç pek ortalarda görünmeyen Shane Larkinsorumluluk aldı. O’nun oyunun içine girmesi, motivasyonunugeri kazanması için bir ‘dramaya’ ihtiyaç var sanki… O da ilk çeyreğin ardından devreye girdi neyse ki… Penetre pas, el üstü üçlükler derken Olympiakos savunmasının dengesini allak bullak etmeyi başardı Larkin… Toplamda 30 verimlilik puanı toplayan tecrübeli guard, 7 faul alıp 24 sayıyı rakip potaya bıraktı; 2 ribaund, 4 asist, 1 top çalma ile ‘ben hala buradayım’ dedi. Cezası biten Bryant, süresi artan Nworaderken, Efes’in beklediği ‘ekstra’ katkı Thompson’dan geldi bu kez… Oturu’nun yokluğunda Poirier ile birlikte Smits, rakip uzunların verimini aşağıya çekmekle kalmayıp, hücumda da iyi iş çıkarınca maçı da doğal olarak gittiği yerden geri çevirdi Efes…
Maçın sonundaki kırılma anlarında ise iki takımın da birbirine sunduğu ‘ikramları’ geri çevirdiği ilginç bir evre yaşandı. İki taraftan da üst üste top kayıpları, acele atışlar ve sonuç olarak bu seviyede görmeye pek de alışık olmadığımız acemilikler birbirini takip etti. Olympiakos cephesinde NBA patentli Fournier’nin gerek kullandığı ‘telaş’ şutları gerekse top kayıpları, Efes’in hatalarını gölgede bıraktı. Larkin ve Bryant’ın Nworu ile birlikte damga varduğu son bölümde Erkan’ın da çok kritik bir üçlüğe imza atması pastanın üzerindeki krema oldu. Ve Efes, üst üste iki yenilginin ardından, daha iki hafta önce Fenerbahçe BEKO’ya kaybeden Olympiakos’u İstanbul’dan bir kez daha ‘eli boş’ yollamayı başardı.
Mijatoviç fazlaca müdahale etmediği sürece takım zaten akıyor… Örnek; Efes 4 sayı öndeyken son iki dakika kala rakip faul atacakken mola aldı koç!!! Erman Abi rakibin(Fournier) konsantrasyonu bozmak için ellaamm dedi bende gelecek hücumu planlamak için ellaamm dedim.Sonuç; hücum da üst üste 2 top kaybı yaptık… Mijatoviç müdahale edeceği yerde ise etmiyor! Örnek; ilk yarı sonu 3sn kala rakip mola alıp set çiziyor, bizim FAUL hakkımız var , rakip tam sahayı geçip pas verip 2lik buluyor, ATAMAN olsa Erkan’ı sıcak su ile haşlar amma velakin oyuncu dostu Koç’umuz tepki göstermemiş olacak ki , 3.periyot sonu aynı şekilde FAUL hakkımız varken bu kez Babuş uyukluyor hemde hemen benchin önünde ve 3 sayılık basket yiyiyoruz!!! Maçı iki sayı ile kazanan takım için 5 sayı rakibe büyük hediye!!! Thompson’un sorumluluk alması son zamanlarda pozitif, bir iki şut dışında Nwora öğreniyor patron kim(Larkin) , ribaund katkısına dikkat, Osmani yine unutulsa da son periyot rotasyon iyiydi, Ataman’ın öğrencisi işler kötü girdiğinde rotasyon kısmayı bilmeli(bknz S.Jonson) Alley-op’lar kısalar ile yapılmalı dikkat!!! Top kaybı az daha maçı kaybettirecekti.Bartzokas klasik rotasyon hataları ile maçı verdi tabi Atamanfobiklerin sevgilisi Petruşev ‘i unutmayalım!!!