Anadolu Efes, “kabus gibi” geçen 7 maçlık mağlubiyet serisinin ardından Virtus Bologna ile başladığı “öze dönüş” yolculuğunu dün Barcelonakarşısındaki müthiş galibiyetle taçlandırdı…
Dev ligin ikinci ve üçüncü sırasında yer alan iki takımı arka arkaya iki maçta 24 farkla yenmek her babayiğidin harcı değil…
Efes, Virtus galibiyetinin tesadüfi olmadığını, bu ligin kalan haftalarda çok şeye gebe olduğunu kanıtlarcasına “kusursuz” bir oyun sergiledi; özellikle de oyunun ikinci yarısında…
Laprovittola ve Abrines gibi ön alandaki iki dinamosundan yoksun olan Barcelona, Anadolu Efes karşısında “sıradan” bir takım görüntüsündeydi dün… Bunun da sebebi, başta Larkin olmak üzere Beaubois ve Bryant’ın, dünün şartlarındaki bu kalite farkını net biçimde sahaya ve skora yansıtmasıydı. Efes’in üç kısası, hem oyunu şekillendirme anlamında hem de savunmaya verdikleri enerjiyle fark yarattılar… Pleiss ve Oturu’nun bu derece verimli olmalarının sebebi de onların yaratıcılığıydı…
2/10 isabetle tamamladıkları ilk yarının ardından ikinci yarıda bunu 9/12’ye geliştiren Lacivert-Beyazlılar, maçı da bu sayede geri dönüşü olmayan yola soktu, Barcelona’nın direncini yerle bir etti.
Virtus’u 75 sayıda tutan Efes, dün de Barcelona’yı 74 sayıda sınırladı. Hücumda zaten üretmekte sıkıntı yaşamayan Efes’in, üst üste kaybettiği maçlarda da en büyük sorunu attığından fazlasını yemek, yani potasını savunamamaktı. Son 2 maçta bu anlamda aşama kaydettiğini de gördük Efes’in… Dün Barcelona’yakarşı 7 blokla gerektiğinde ne derece sert bir takım olabildiklerini de ortaya koydular.
Kadro kalitesi itibarıyla hala hak ettiği yerde değildi Efes… Ama şu son iki maç da gösterdi ki hala yukarıya tırmanacak olağanüstü bir potansiyele sahip Lacivert-Beyazlılar… Püf noktası, bunu “istikrara” dönüştürebilmek… Bu da Anadolu Efes için sezonu nerede tamamlayacağına dair belirleyici olacak…
