Hem de hiç olmadı bir spor mabedinde rakip kulübün başkanını tokatlamak sayın Aziz Yıldırım… Yakışmadı.
O kadar vahim bir durum ki; bu telin cümlesi bile arızalı!..
“Ne yani; tokatlanan başkan değil de bir başkası olsa mazur görme ihtimalin mi vardı” diye sorabilir canı isteyen.
“Şeref tribününde değil, tribün altına çekip yapsa idare edecek misin” derler adama.
Öyle bir iş yaptınız ki, insan olayı anlatmaktan, sebebini yazmaktan geri duruyor ucundan da olsa “onaylamak” durumunda kalmamak için.
Aslında kızgın olmak için yeterli sayılacak gerekçeleriniz yaptığınız işle nasıl yok hükmünde sayılacak hale geldiyse, sizi seven, hak vermek için kendini zorlayan herkesin de elini kolunu bağladınız.
|
Benim asıl merak ettiğim çevreniz, yakınlarınız…
Sizi tanıyorlarsa o basketbol maçına gitmenizi engellemelilerdi en başta.
Gittiniz… Yakın temas kurmanızı imkansız hale getirebilirlerdi.
Vurdunuz… Ayırabilirlerdi.
Devam etmek istediniz… Durdurmaya çalışabilirlerdi.
Ve konuştunuz…
Yahu tek kişi yok mu, “Aman başkanım, yapacağını yaptın. Bu aşamadan sonra ‘sinirlerime hakim olamadım kusura bakmayın’ de. Hem sana hem Fenerbahçe’ye yazık olmasın” diyecek?
Siz dayak gerekçelerinizi anlattınız, onlar baş salladı.
“Yine yaparım” mealinde gider yaptınız, sırıtıp onayladılar.
Size bir şey söyleyeyim mi… Bir tanesi bile ne sizi ne Fenerbahçe’yi seven insanlar “olmadı başkan” demeyenlerin. Hepsi sizden daha saldırgan. Ruh dünyalarında cinayetler bile işliyorlar ama kızgınlığını rezaletle bile olsa ifade etmeye korkuyorlar. Sizi tetikçi durumuna getiriyorlar. Çünkü sizin sinirleriniz ve özgüveniniz buna müsait.
Lakin nereye kadar!
Geldiğiniz, zurnanın zırt dediği yer.
Bakmayın yanınızda görünenlere. Yalnızsınız bu işte. Yapayalnız…
Bedel ödersiniz, ödemezsiniz bilemem…
Ancak bildiğim şu var ki, ileride heykelinizi dikmeye kalksalar kaidenin üzerine kocaman bir el koyacaklar! Çünkü popüler kültür hesaba-kitaba, ayrıntılara değil magazine ilgi duyar. Sizin yoktan var ettiğiniz stat, tesisleşme, tokadın cazibesini yakalayabilir mi ilerleyen medeniyetimizde!
Hiç olmadı sayın Başkan…
Sadece tokat değil olmayan!.. Onu bekliyordu sizi tanıyanlar.
Olmayan, yakın çevrenizi seçmenizdeki özensizliğiniz. Veya baskıcı yapınızla yakın çevrenizi tokadı onaylayacak hale getirmeniz.
Bir yıl hapis yattınız, dik durdunuz ve “sabıka” bir yana, alnınızın akıyla çıktınız.
Ama bundan sonra sabıkalısınız!..
Yaklaşanları dikkatli olmak veya motosikletçi kaskı takmak zorunda bırakan türden sosyal bir sabıka.
Maalesef, “Sinirime hakim olamadım. Hata idi. Bir daha tekrarlanmayacaktır” demediğiniz sürece bu kayıt yakanızda.
Kaynak: milliyet