Fenerbahçe, belki de sezonun en kritik maçında Real Madrid deplasmanında kaybederken, haftalar önce eline geçirdiği Play-Off saha avantajını bir ‘mirasyedi’ gibi harcamanın bedelini ödedi.
Sezonun geride kalan 29 maçına baktığımızda, Sarı-Lacivertli takımın yukarıda strateji savaşı verdiği rakiplerden çok, aşağıdaki ‘sıra’ takımlarına karşı yaşadığı ‘ekstra’ kayıplardan ağır yara alması gerçekten de düşündürücü…
Aslında dünkü kayıp hiç de anormal değildi. Real Madrid gibi kapasiteli bir rakibe karşı işin savunma kısmında, rakibin silahlarını durdurma anlamında gereğini yine yerine getirdi Kanarya… Ancak böylesine bir rakibi 61 sayıda tuttuğunuz bir mücadeleyi kazanmak için hücumda da ekstra işler yapmanız gerekiyor. Dün bırakın ekstrayı, özellikle oyunun son 16 dakikalık diliminde topu topu 17 sayı üretebilen bir Fenerbahçe vardı sahada… Her şeye rağmen son bölümde eğer Sarı-Lacivertliler 3-4 basit hata yapmayıp, topun değerini bilerek daha dikkatli olsa Madrid’den ihtiyacı olan galibiyeti çıkarması işten bile değildi. Ama olmadı…
Dedik ya; normal olmayan, Kanarya’nın düne kadar evinde verdiği beklenmedik kayıplardı… Dolayısıyla 3 eksikle gidilen Real Madrid maçına gelene kadar, bu basit hataların sebeplerini araştırmak gerek…
Sezon boyunca yaşanan gelgitlerin sebepleri arasında başı, “aynı isimlerin üzerine binen aşırı yük” çekiyor. Özellikle Udoh&Vesely ikilisinin, Antic’in de sezonun büyük bölümüne yansıyan formsuzluğu, Bennett’in ‘sıfır’ katkısı hesaba katıldığında bu yoğun sezonda fiziksel yıprantının yanında mental anlamda da ‘yıkım’ yaşadığı bir gerçek… Buna sakatlıklarla birlikte iyice daralan rotasyonun da etkisini katmak gerek. Bir diğer faktör de Sloukas’ın yokluğunda tüm yükün Dixon’ın üzerine bindiği oyun kurucu pozisyonunda – Bogdanovic tamponuna rağmen – yaşadığı ve halen de yaşamakta olduğu kan kaybıydı. Datome’nin sakatlığı ise zaten ite kaka işleyen skor üretimine ağır bir darbe vurdu.
Kanarya için artık ilk 4 ve saha avantajı mucizeden de öte… Ve işin kötüsü, eğer son hafta Anadolu Efes, Real Madrid’i Madrid’de yenerse, Play-Off’ta Fenerbahçe’nin karşısına geçen yıl finalde karşılaştığı CSKA Moskova çıkacak!.. İyi senaryoda rakip kim mi; büyük ihtimalle FinalFour’ların gediklisi Olympiakos!..
İşin özeti Fenerbahçe’yi, PlayOff’ta “ekmeğini taştan çıkarmak” adına yoğun bir “fazla mesai” bekliyor. Baş ağrıtıcı olsa da, yine de bu gerçekle yüzleşip, enseyi karartmamak gerekiyor… Evet; FinalFour’a giden yol artık daha engebeli… Ama unutmayalım ki hem Obradovic ve hem de O’nun askerleri ‘zor olanı başarma’ anlamında hala müthiş bir potansiyele ve fazlasıyla krediye sahip…
Ve her şeyi bir kenara bırakalım; eğer son hafta Darüşşafaka Doğuş da Anadolu Efes’in ardından Play-Off’a kapağı atarsa 3 Türk takımıyla yer alacağımız çeyrek finallerin keyfini çıkaralım.
Kaynak: Habertürk
