6 Ekim 2024, Pazar
spot_img

DEV’rim! / GÖKHAN TÜRE

12 Dev Adam’ı olimpiyat elemelerinde keyifle izlemeye devam ediyoruz…

Hem de her geçen gün artan oyun kalitesini, özgüvenini, olgunlaşmaya devam eden basketbolunu, paylaşım konusundaki “tarihi” seviyeyi izledikçe de keyfimiz katlanıyor…

Grupta ilk 3 maçı ezici üstünlükle noktaladıktan sonra İsveç’i de zorlanmadan geçme ihtimalimizin güçlenmesi, Milli Takımımız’ın sahadaki ağırlığı ile doğru orantılıydı. Kısa bir süre öncesine kadar yenerken kılı kırk yardığımız ya da zaman zaman kaybettiğimiz rakiplerin bu kez “ayarımızda” olmamasının sebebi, bazılarını bir araya getirmeyi bir türlü başaramadığımız, ya da şanssızlıklarla “denk gelmeyen” isimlerin bu kez bu müthiş kimya içinde harmanlanmasıydı. Aslında onlar hiç “ayarımızda değildi” ama biz havamızda değildik!.. Ve sonunda eğrisini doğrusuna denk geldi, nihayet özlenen atmosferi yakaladık…

Dün İsveç karşısında uzun yıllardır, hatta ikinciliği kazandığımız 2010 Dünya Kupası’ndan bu yana böylesine “ezici” bir üstünlükle rakiplerini boğan, köşeye sıkıştıran bir Türk Milli Takımı izlememiştim… Ve eklemeliyim; tarihte bu kadar alternatifli, çok yönlü meziyetlere sahip uzun rotasyonu da Milli Takım’da bir araya gelmedi!.. Alperen Şengün başta olmak üzere Ömer Faruk Yurtseven, Sertaç Şanlı, Ercan Osmani, Yiğitcan Saybir, Sadık Kabaca gibi bir “yetenek zenginliği” Ay-Yıldızlı ekibin tarihinde yok!.. Okben Ulubay coach Ergin Ataman için bir “piyango” adeta!.. Cedi Osman’ın yokluğunda yeri nasıl dolacak derken, sahada O’nun daha fazlasını veren hem de müthiş bir olgunluk ve soğukkanlılıkla bunu yapan Okben, Milli Takım için çok önemli bir kazanım… Okben’le birlikte Kenan Sipahi’nin de Pınar Karşıyaka’daki yükselişinin üzerine koyarak devam ediyor olması, “devşirme krizinde” yine Ataman için “çölde bir vaha!..” Doğuş Özdemiroğlu’nun sakatlığı sonrası Berk Uğurlu’nun sakatlıktan kısa sürede çıkıp imdada yetişmesi, Şehmus Hazer’in bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi ve hücumda “çözüm üretme” konusundaki becerisi belki de devşirme konusunu en azından kısa vadede “rafa kaldırmamıza” ve özümüze dönmemize katkı sağlayabilir.

Onuralp Bitim’in Avrupa’da en çok gelişim gösteren oyunculardan biri olarak NBA’e adım atması sürpriz değildi… Milli Takım’a verdiği katkı da bu açıdan sürpriz değil… Sahada olduğu her an Ay-Yıldızlı ekibe artı değer katıyor… Dün bir diğer NBA patentli forvetimiz Furkan Korkmaz da kalitesini ortaya koyup suskunluğu üzerinden attı. 18 sayı, 3 ribaund, 5 asistle sahanın en üretken isimlerinin başında geliyordu. O’na da hem Hırvatistan karşısında hem de sonrasındaki büyük hedeflerde çok ihtiyaç olacak…

Tabii ki daha erken… Zor rakiplere karşı büyük maçları görüp eksiklerimizin ne olduğunu daha iyi analiz etme fırsatı bulacağız… Ama o maçlarda sonuçlar ne olursa olsun “doğru yolda olduğumuz” gerçeğini değiştirmeyecek!.. İlk etapta, müthiş hücum performansımızın “gölgede” bıraktığı ve biraz da bu yüzden fazla üzerinde durulmayan savunma zaaflarımız geliyor.

Ancak neresinden bakarsak bakalım öyle bir kimya oluştu ki, bunu bozmadan koruyarak devam etmek bize özlemini duyduğumuz başarıların kapılarını ardına kadar açabilir… Hem de “devşirme” stresi yaşamadan!..

 

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler