Fenerbahçe Beko, Anadolu Efes karşısında daha hazır, daha üretken ve daha geniş bir rotasyonla oynamanın artısını sahaya yansıtarak net bir galibiyet çıkardı Sinan Erdem’den…
Maçın bütün detayları bir kenara, Sarı-Lacivertli takımın “kenardan gelen isimlerden” aldığı skor katkısı sonuca direk etki etti. Ev sahibi Efes, sıkıntılı olduğu bu parametrede, aslında Bryant ve MBaye’den skor anlamında ekstra katkıyı çıkardı çıkarmasına… Ancak işin savunma kısmında Fenerbahçe Beko’nun silahlarını çizgi gerisinden durdurma konusunda 40 dakika çözüm üretemediler. Sarı-Lacivertliler, benchten gelen oyuncularından 41 sayı çıkarırken, Efes’te bu rakam 20’de sınırlı kaldı. Bu da sonuca direk yansıdı. Eğer Fenerbahçe Beko, özellikle ilk yarıda bazı hücum girişimlerinde yanlış seçimlere yönelmese henüz devrede çift haneli farkı bulabilirdi.
Anadolu Efes cephesinde Larkin’siz oynarken Micic ve Clyburn’ün üzerine binen yükün getirdiği “yıpranma” özellikle Clyburn’de belirgin bir şekilde gözlemlenirken, Beaubois’nın da olmadığı gecede destekleyici unsur Bryant ve MBaye idi. Ancak bu ikilinin de çabası, Efes’in kazanacak ivmeyi yakalamasına yetmedi. Bunun da sebebi, Clyburn’ün 36,5 sahada kaldığı mücadelede 8 sayıda tıkanması, Fenerbahçe’nin bazen Pierre bazen de Hayes-Davis ile ve sürekli olarak değişerek savunması karşısında yeterince üretkenlik sağlayamamasıydı.
Fenerbahçe Beko coachu Dimitris Itoudis, tüm oyuncularından nasıl verim alacağını çok iyi süzgeçten geçirmiş… Takımdaki her parçaya verdiği sorumluluk ve süre konusunda da her geçen maç üzerine koyarken, rakibe ve oyunun akışına göre sahadaki enerjiyi aynı seviyede tutmayı çok iyi beceriyor. Itoudis’in, onca yeni ismi bu kadar kısa sürede “aynı hedefe” kilitleyip, kimya oluşturma konusundaki becerisini takdir etmemek mümkün değil…
En önemlisi de Sarı-Lacivertli takımda direksiyondaki eller bu sezon başka bir seviyede… Bir bakıyorsunuz Calathes, bazen Wilbekin, hatta yeri geldiğinde Guduric de bu sorumluluğu üstleniyor. Calathes’in bir blok yapmadığı kalmıştı, dün O’nu da (maçın başında Zizic’e) yaptı. Dünkü maçta ribaund yükünü de Guduric ile Calathes’in (toplamda 13) üstlenmiş olması, uzunlardan gelen 7 asist takımca paylaşımın da ez güzel göstergesiydi. Birkaç cümle de Edwards’a… Oyuna girişi, devrenin sonunu buldu ABD’li şutörün… Ama bunu sorun etmeden, takıma ivme kazandırmak adına sorumluluk alıp hemen devreye girdi. Çizgi gerisinden O’nu bir an olsun boş bıraktığınızda cezayı kesiveriyor… Potaya korkusuzca penetre ediyor… Blok yese de bunda ısrar etmesi, O’na tanınan özgürlük ve duyulan güvenin göstergesi… Belki dün çoğunda Dunston’a takılıp kaldı ama zamanlama konusunu da çözdüğünde Euroleague’in “elit oyuncuları” arasında hem de kısa zamanda yer alacağı ortada…
Sonuçta Fenerbahçe Beko, beşinci haftada kazandığı “Türk derbisi” ile yenilmezliğini ve liderliğini devam ettirdi. Bu kez “doğru yapılanmanın” meyvesini ilk haftalardan topluyorlar… Dileriz sonuna kadar da böyle devam ederler…
Gökhan Türe