Nihayet yorucu bir sezonun ardından play-off’a ulaştık. Zorlu bir sezonun ardından play-off’a kalma başarısı gösteren 16 takım yüzüğe sahip olmak için kıyasıya mücadele edecek. İlk tur eşleşmelerinde bizi neler bekliyor kısaca onara göz atalım.
Trae Young bir kez daha baskıdan çıkabilecek mi?
Miami Heat, Kyle Lowry’nin yönetiminde kulüp kültürüne uygun; bireysellikten uzak mücadeleci, topu paylaşan kimliğine geri döndü. Savunma yapmıyorlar adeta savaşıyorlar. Ancak play-off’ta işleri kolay değil. Çünkü baskı altında çok daha verimli olan Trae Young’ın olduğu Atlanta’yla oynayacaklar. Young 23 yaşında kariyerindeki 2. play-off sezonunu oynayacak. Ancak çoğu yetenekli oyuncunun sahip olmadığı bir mental güç olan stres altında başarılı olma yeteneğine sahip. Geçen sene bütün salon ona küfrederken ve rakip oyuncular kasti faullerle onu oyundan düşürmeye çalışırken New York Knicks’i hem de Madison Square Garden’de teslim almıştı. Bir sonraki Sixers serisinde benzerini yaparak Ben Simmons’ın takımla bağını kesen süreci başlatarak Philadelphia’yı tatile göndermişti. Bu sene de Charlotte ve Cleveland maçlarında aynı sahneyi izledik. Özellikle geriden gelip eledikleri Cleveland maçına damga vurdu.
Çok yetenekli oyuncu izledim ama Trae Young’ın sahip olduğu mental güç Kobe Bryant ve Michael Jordan’ı andırıyor. Tıpkı onlar gibi maçın en kritik anlarında sorumluluk almaktan çekinmiyor ve antrenman rahatlığında sayıya çeviriyor. Rakipler el yakan o topu onun kullanacağını biliyor ama engel olamıyorlar. Normal anlarda attığından çok daha yüksek yüzdeyle kritik topları sayıya çeviriyor. Genç yaşına rağmen stresi bu kadar artıya çevirebilmesi inanılır gibi değil. Miami çok iyi savunma yapıyor ama Young’la nasıl baş edecekler bilemiyorum.
Savaşçılar pota altını nasıl savunacak?
Normal sezonun büyük kısmını domine eden Golden State Warriors play-off’a sıkıntılı giriyor. Sakatlıklar, Draymond Green’in sakatlık sonrası form tutamaması, pota altına çare olması umuduyla yolu gözlenen James Wiseman’ın oynamayacak olması Koç Steve Kerr’ü kara kara düşündürüyor olmalı. Golden State’in boyalı alandaki sorunun dışındakileri çözme ihtimali var. Stephen Curry sakatlıktan nasıl dönecek bilemiyorum ama kötü atsa bile rakip savunma üzerinde yaratacağı baskıdan Jordan Poole başta olmak üzere diğer şutörler nasiplenir. Curry’ın varlığı bile artı değer. Draymond Green de bu tür stresli ortamlara alışkın. O nedenle yeniden savunmayı toparlayan adam kimliğini yansıtacaktır. Ancak pota altında Kevin Looney’in üretkenlikten uzak ve Nemanja Bjelica’nın atletizmden arınmış oyununa mahkumlar. Pivot eksiği Nikola Jokic’li Denver Nuggets karşısında çok daha derinden hissedilecek.
Parkede hırsız var
Memphis Grizzlies-Minnesota Timberwolves eşleşmesi ilgi çekici bir rekabete sahne olacak. Boz ayılar 9.8 ortalamayla ortalamayla ligin en çok top çalan ekibi. Minnesota da 8 ortalamayla üçüncü sırada. Kurtlarda Anthony Edwards 1.5 top çalma ortalamasıyla takımına liderlik yapıyor. Grizzlies’de öne çıkan isim 1.2 ortalamayla Desmond Bane. Bu ikiliye rakibinin sinir uçlarıyla oynamayı seven Patrick Beverley’i eklediğimizde işin savunma kısmında ayrı bir maç oynanacak gibi duruyor. Her ikisi de hızlı oynamayı seven Grizzlies ve TWolves top kaybetmeden nasıl oyun kuracak çok merak ediyorum. Koçları ve oyun kurucuları çok zor bir seri bekliyor.
Anahtarlar
Sekiz eşleşme içinde turu geçmek için olmazsa olmaz yapılması gerekenler var. Örneğin Miami Heat, Trae Young’ın, Minnesota’da Ja Morant’ın boyalı alana penetre etmesine engel olmalı. Çünkü bu ikili pota altına yüklendiğinde sadece skor üretmiyor aynı zamanda savunmanın dengesini bozarak arkadaşlarının kolay sayı atmasını sağlıyor. Form durumlarına bakınca durdurulmaları çok zor ama Miami ve Minnesota en azından yavaşlatmayı denemeli.
Golden State için turun anahtarı Nikola Jokic’in asist yapmasına engel olmak. Sırp yıldız çok formda ve takımının hücumunu yönlendiriyor. Jokic gerekirse 40 sayı atsın ana 20 sayı 10 asist yapmasın. Çünkü Denver Nuggets kadrosu bir iki isim dışında bireysel yetenekle skor üretemiyor. Hatta Aaron Gordon gibi kendi üretmeye kalkınca tercih hatası yapan isim var. Aynı Gordon, Jokic’in paslarıyla gayet iyi bitirici ama karar verici olarak felaket. Warriors, Jokic’in oyun kurmasına engel olabilirse seri onlar için çok daha kolay geçer.
Irving iman gücüyle atıyor
Profesyonel sporcuların oruçlu oynamasını uzmanlar sağlıksız buluyor. Ben de aynı görüşteyim. Ancak oruç öyle farklı bir motivasyon ki bazen bilimi çaresiz bırakıyor. Geçmiş yıllarda Hakeem Olajuwon da oruçlu oynar ve normal istatistiklerini üzerine çıkardı. Kyrie için de benzer bir durum söz konusu. Cleveland Cavaliers’la oynanan play-in maçında 34 sayı, 12 asistle oynadı. Üstelik 42 dakika sahada kalarak % 50 üç sayı, % 80 gerçek şut yüzdesiyle ve oruçlu olarak bu performansı sergiledi. Irving kafasını oyuna verdiğinde muhteşem bir oyuncu olduğunu bir kez daha gösterdi. Boston Celtics serisinde de oruçlu oynamaya devam eder mi bilemem ama bence oruca ara vermeli. Çünkü ligin en sert savunmacısı Marcus Smart’a karşı oynayacak. Kyrie Irving, Celtics günlerinde antrenmanlarda bolca Smart’a maruz kalmış olmalı. Ne gibi bir problemle karşı karşıya olduğunu biliyordur.
Doncic’siz olmaz
Dallas-Utah serisi çok çekişmeli geçmeye hatta 4-3 bitmeye çok yakın gördüğüm bir eşleşmeydi ta ki Luka Doncic’in baldırından sakatlandığı haberi gelene kadar. Kulüpten en fazla ilk maçı kaçırabilir açıklaması geldi ama ben durumun daha ciddi olabileceğini düşünüyorum. Şayet Doncic oynayamaz veya oynasa bile sakatlığı onun verimini düşürürse Dallas’ın tur için şansı kalmaz. Çünkü Dallas hücumunda bütün yük Doncic’in sırtında. Onun yerine koyacakları bir alternatif yok kadroda. Ayrıca üç sayı atamıyorlar. Hücumun temeli Doncic’in penetrelerine dayalı. Onun olmadığı bir senaryoda zaten şut atamayan Dallas hücumda üretemez.
Joel Embiid, Kanada’ya kâbus gibi çöker
Atletizm, dinamizmle beraber savaşarak oynayan Toronto çoğu takımı zorlar hatta eleyebilirdi ama kendisi için en zorlu takımla eşleşti. Üç uzun kollu forveti(Barnes-Anunoby-Siakam) ve iki topa baskı yapan gardıyla(Gary Trent JR, VanVleet) çok iyi savunma yapan ancak boyalı alanı savunacak bir pivotu olmayan Toronto ligin en dominant pivotu Joel Embiid’e karşı oynamak zorunda. Precious Achiuwa ve Pascal Siakam’la gerektiğinde de Khem Birch’le değişerek yıpratmayı deneyebilirler ama başarılı olmaları zor. Embiid hem kalıplı hem güçlü hem de çok iyi bitirici ayrıca pas yeteneği var. Yapacakları oynadığı sürede yıpratmak ve uzun kollu savunmacılarla ona pas atacak Harden ve Mexey’e baskı yapmak olmalı. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar Embiid’i durdurmaları zor. Kamerun asıllı pivot sete set hücumda sıkıntı yaşayan Toronto’nun hücumunu da olumsuz etkileyecek. Embiid bu sene savunmaya pek takılmadı ama konsantre olduğunda boyalı alanı çok iyi savunabiliyor. İyi şut atamayan ve penetre temelli potaya hücum eden Toronto, Embiid karşısında oyunun her iki yönünde sorun yaşayacak.
Furkan bu şansı değerlendir lütfen!
İkinci doz aşısını olmayan Matisse Thybulle, Kanada kanunları gereği Toronto’da oynanacak 3 ve 4. ve gerekirse oynanacak olan 6. maçta oynayamayacak. Yerine Danny Green’in oynamasını bekliyorum. Green yaşı gereği 25 dakikadan oyunda kalamaz. Bu da Furkan Korkmaz için ilk beş veya yedekten gelerek minimum 20 dakika oynama fırsatı demek. Temsilcimiz, Harden’lı yeni düzende rolünü bulamamıştı. Umarım bu şansı iyi değerlendirip yeniden rotasyona dahil olur. Bu tür geri dönüşlerine daha önce de şahit olduğumuz Furkan mental olarak kendini hazır tutmalı ve iyi üçlük atmalı. Attığın sayı olsun Furkan.
İsmail Durlanık