Bundan uzun yıllar önce, 70’li, 80’li yıllarda Türk basketbolunda erkeklerde fırtınalar estiren Çukurova, şimdi de kadın basketbolunda rekabetin içine “hem de en tepeden” giriş yaptı.
O yıllarda erkek basketbolunda eski adıyla Efes Pilsen, Eczacıbaşı, Fenerbahçe ve Galatasaray ile kıyasıya bir rekabet içinde olan ancak daha sonra ne yazık ki tarihin tozlu sayfalarındaki yerini alan Çukurova, önceki gün kadın basketbolunda Türkiye Kupası’nı müzesine götürerek tarihi bir başarıya imza attı. Hem de kuruluşundan bu yana 5 yıl geçmeden, Fenerbahçe Safiport gibi basketbola dev yatırımlarıyla son yıllara damgasını vurmuş güçlü bir rakibi farklı yenerek… Türkiye Ligi’nde de iddialılar… Yakın bir zamanda da FIBA Avrupa Kupası’nı müzeye koymak için Galatasaray ile birlikte Fransa’daki Final-Four’da mücadele edecekler.
Bu büyük başarının kısa vadedeki ilk meyvesi, sonuca yönelik akıllı yatırımla geldi belki… Ancak ÇBK Basketbol’un belki de Dünya’da eşi benzeri olmayan bir tesise sahip olduğunu, alt yapısından Milli Takım’a yeni isimler yetiştirmek için nasıl bir çaba gösterdiğini, oyuncularına, teknik kadrosuna ve tüm ekibine nasıl bir çalışma ortamı oluşturduğuna dair bilgileri, tüm bu oluşumun mimarı, ÇBK Kulüp Başkanı ve aynı zamanda kulübün sahibi, değerli basketbol adamı Serdar Çevirgen ile yaptığımız röportajda bulacaksınız…
F.BAHÇE’DEN STRATEJİK HATA
Final maçının bir gün öncesinde, Fenerbahçe Kulübü’nün, finale atanan hakemlere yönelik ve bir yandan da rakibi ÇBK’yı itham eden basın açıklamasının hem içeriği hem de zamanlaması itibarıyla “rakibi motive etmekten” başka bir işe yaramayacağı ortadaydı. Öyle de oldu. Sahada, ÇBK’lı oyuncular bu ortamdan “ekstra motivasyon” sağlarken, Fenerbahçe cephesinde ise tam tersi özgüven kaybı net biçimde görülüyordu. Dolayısıyla bu gibi artık “tedavülden kalkmış” yöntemlerle – ki hiç de ihtiyacı olmadığı halde – saha dışında ortamı gererek, hakemin üzerine oynayarak avantaj sağlama hamlesi Sarı-Lacivertliler’in elinde patladı.
ÇBK Basketbol, maçın başından sonuna kadar üstün bir oyunla, rakibini yanına dahi yaklaştırmadan kupaya uzanırken, tarihindeki ilk resmi şampiyonluğuna da ulaşmış oldu. Boner ve Fagbenle, gerçekten özel oyuncular… Hayes de çok yönlü bir forvet… Asena, Esra, Şevval, Melis, Yeliz, Fatmanur, Sinem; her biri ayrı ayrı özel yetenekler… Jasmine Thomas’ı Fenerbahçe’den almışlardı… O da finalde süre alıp yeni takımına katkı verdi. Ve bu takımın, başta Quanitra Hollingsworth olmak üzere 5 yabancısı daha tribünde, Avrupa Kupası’nda süre alabilmek için sıra bekliyorlar…
Çukurova Basketbol için bu kupa zaferi, elbette Eurocup Final-Four’u öncesi motivasyon ve özgüven ile birlikte inancı da arttıran bir faktör oldu. Fenerbahçe Safiport cephesinde de bu maçın, Euroleague Final-Four’u arefesinde “ayakları yere basmak” ve özellikle de işin savunma kısmındaki eksikleri görmek adına artısı olacaktır. İki takımımıza da Avrupa macerasında başarılar diliyoruz.
