İlk önce Fenerbahçe Doğuş takımını bu seneki performansından dolayı kutluyorum.
Final Four’a kalıp final oynamaları ve ligi şampiyon bitirerek istikrarlı bir görüntü çizmeleri takdire şayan.
Takımlarına sonuna kadar inanan, deplasman dahil tüm maçlarda salonları dolduran sarı-lacivertli seyircilerde bu başarıların OBRADOVIC'le birlikte baş mimarları.
Ancak ben ligimize, ülkemizin yaşadığı döviz sıkıntısını yabancı kuralınıda göz önüne alarak baktığımda Tofaş ve Banvit takımlarını ayakta alkışlıyorum.
Tofaş ve Banvit bütçeleri zirve takımının nerdeyse 8/1 biri.
Tofaş final oynadı, Banvit finalin kapısından döndü.
Bu iki takımımızın düşük bütçeleri içinde alt yapı organinasyonları üst düzeyde ve herşeyden önemlisi alt yapıdan yetiştirdikleri oyuncuları cesaretle oynatarak Türk Basketbolunun önünü açıyorlar.
Bu anlamda Orhun Ene ve Sašo Filipovski’yi kutluyorum.
Lige katılan diğer takımlara baktığımda, yabancı oyuncu hayranlığı ve inanılmaz açık veren bütçeler görüyorum.
Transfer yasağı gelen ve kapanmak üzere olan takımları saymıyorum bile.
Ama bizim basketbol yorumcularımız hala bizim ligimizi Avrupa’nın en iyi Ligi diye bas bas bağırabiliyorlar.
Sonuç olarak Tofaş ve Banvit gibi takımları idari organinasyonunu- bütçesini – alt yapısını iyi inceleyip örnek almazsak kara bulutlar basketbolumuzun üzerinden hiç eksilmeyecek.
Basketbol dolu günler dilerken Ülkemin Ramazan Bayramınını kutluyorum.