Türk basketbol tarihinin en büyük bütçelerini teslim ettiğimiz Obradoviç bir kez daha Fenerbahçe’yi finale taşıdı.
Final Four’a kalan dört takımın çocukluğumuzda yumurta tokuşturup kazandığımızda mutlu olabildiğimiz heyecan ile bize Zalgiris maçını seyrettirdiği ve bütçesi orantılı finale adını yazdırdığı Fenerbahçe’yi ve Obradoviç’i kutluyoruz.
Tipik bir sezon ve takımını final four dönemine hazırlıyarak getiren koç, maçın Fenerbahçe’de kalmasını ve takımının tekrar finale çıkmasını sağladı.
Oyunun tıkandığı yerde, tüm sezon yeterince inanamadığı ve oyunun düzenini bozarak maç kazanabildiği Bobby Dixon ile finale adını yazdırdı.
Tüm istatistiklerde (ribauntlar hariç (final için çan çalıyor)) rakibine üstünlük sağladığı bir yarı finali kazandı…Finalde işimiz kolay olmayacaktır.
Tüm basketbol severler biliyor ki en büyük şansımız Zalgiris ile eşleşmemizdi…
Yarı finalin diğer iki temsilcisi CSKA ve Real Madrid bütçe olarak yarı finalde daha fazla zorlanabileceğimiz rakiplerdi…
Şimdi şansımız finalde tek maçta şampiyonluğu kazanmaktır…
Gigi, Ahmet ve Bobby Fenerbahçe’yi finale taşıdılar.
Takımını finale taşıdığı için Obradoviç’i tebrik ediyoruz ancak; bilinmelidir ki…Bu coğrafyada hiçbir antrenöre verilmeyen bir bütçe ile burada. Bu imkânın hakkını o şampiyonluk kupasını Türkiye’ye getirerek vermesi gerekir…O zaman hem kendi rekorunu kıracak hem de Türkiye’nin ev sahibi olmadığı turnuvalardaki talihsizliğini yenecektir.