Panathinaikos, 13 yıldır hasret kaldığı Euroleague kupasına, finalde Real Madrid’i yenerek, hem de 14 sayı geriden gelip ikinci yarıda sahadan silerek kavuştu…
Real Madrid, hücum potansiyelini yüksek şut yüzdesiyle açığa vurduğu ilk periyotta 36 sayı üretirken, 11. Dakika dolmadan farkı 14 sayıya kadar çıkarmıştı. O ana kadar, sezonun büyük kısmında ve de Fenerbahçe BEKO karşısında da sahaya yansıttığı savunma sertliğinden uzak olan PAO, ardından fabrika ayarlarına geri döndü. Panathinaikos’un sahada gösterdiği sert savunma ile birlikte hücumda da – erken faul problemine girmesine karşın – Nunn, Lessort ve Grant ile üretimi artarken, fark da her geçen dakika eridi. Eriyen farkla birlikte bence Panathinaikos’un en büyük gücü ve motivasyonu “seyircisi” devreye girdi. Devre sonunda fark sadece 5 sayıydı.
Soyunma odasına moralli giden PAO, 3. Çeyrekte sertlik seviyesine tavan yaptırdı. Değişmeli savunmada diri kalmaya devam eden, Kalaitzakis’ten oyunun iki yönünde de verim alan ve rotasyonu da Real Madrid’e göre (bence Chus Mateo işler yolunda giderken takımla çok oynadı. Gereğinden fazla rotasyon yaptı, Hezonja ve Musa’yı çok fazla kenarda tuttu) kenarda daha sakin kalıp, akıllı hamleler yaptı coach Ergin Ataman… Real Madrid gibi deneyimli bir takımın “paniklemesi” de devreye girince 3. çeyrekte momentum tamamıyla el değiştirdi. İlk 11 dakikada oluşan suni fark da muhtemelen Realli oyuncuların kafasında “kolay kazanacağız” gibi bir etki yaratmış olsa gerek, PAO’nun çektiği savunma duvarına vurup vurup geri döndüler. Koca üçüncü çeyrekte 7 sayıda tıkanıp kaldılar.
Son periyotta taraftarını iyice arkasına alan Yunan ekibi, hücumla birlikte savunması da düşen rakibini bu kez Mitoglu, Sloukas ve Nunn’la üçlük bombardımanına tuttu. Fark her geçen dakika açılırken, Real iyice düzenden çıktı. Koca ikinci yarıda 46-26 gibi ezici bir üstünlük kurdu Panathinaikos ve bir ara 18 sayı öne geçtiği mücadeleyi sonunda hiç kriz yaşamadan rahat biçimde kazandı.
Panathinaikos’a, Obradovic’li efsane döneminde kazandığı 6 kupanın ardından 7.’sini hem de ilk yılında kazandıran Ergin Ataman, Anadolu Efes’le bu kupayı kazanan ilk coach olduktan sonra yabancı bir takımın başında da Euroleague Kupası’nı kaldırarak yine tarihe geçmeyi başardı.
Gökhan Türe