Naumoski'yi örnek alarak basketbolcu olan Birsel Vardarlı Demirmen.
Pelin Derya Bilgiç'in köpek balığı beslemesi, canı sıkılınca arabasıyla konuşması.
Ya Esra Ural'ın başına gelenler… Adının Esra Erol diye anons edilmesi…
Bayrampaşa'dan sadece Arda Turan gibi futbolcu yetişmez… Hidayet Türkoğlu gibi parkeye adım atanlar da var: Pınar Demirok.
Stanford Üniversitesi’nde ekonomi, Santa Clara Üniversitesi'nde hukuk eğitimi alan Şebnem Kimyacıoğlu, avukat ama girişken değil!
Tasvip etmese de hızlı araba kullanan ve annesinden bu konuda çekinen Bahar Çağlar.
Ya Işıl'ın Rusya'dan ayrılmak istediğini söylediğinde Dinamo Kursk Başkanı'nın ağlaması, ya da Işıl'ın yanında sokak hayvanları için sürekli mama taşıması…
Ayşe Cora ile Işıl arasındaki dans iddiası sonucu, Ayşe'nin Işıl'dan 1 hafta boyunca kazandıkları.
Adının Lale olmasını beklerken Lara olan Lara Sanders…
Kariyerinde elde edilmedik başarı kalmayan, “Senden bir tane daha gelir mi?'' sorusuna samiyetle 'Evet gelir' diyen Nevriye Yılmaz.
Ve onları bu kadar özgür bırakıp kazansa da kaybetse de arkalarında olan Ekrem Memnun.
Yukarıdaki satırlar bir süredir federasyonda yayınlanan Kadın Milli Basketbol Takımımızın RİO öncesinde verdiği röportajlardan.
Hepsi çok keyifli, çok samimi ve çok güzel.
Ülkemizdeki genel anlamdaki takımlardan çok farklılar. Takımlar, arkadaşlar hatta onlar birer aile. O kampta kapris, dedikodu, transfer merakı vb. motivasyon bozucu keyif kaçırıcı durumlar yok. En gencinden tecrübelisine kadar hepsinin derdi milli forma.
RİO biletini ceplerine koyduklarından bu yana gece gündüz bayrağı en yükseğe nasıl taşırız diye çalışıyorlar.
Ne prim tartışmasıyla gündeme geliyorlar, ne transfer kavgası ne de buna benzer başka bir durumla.
Peki yeterince sahip çıkıyor muyuz onlara?
Bence hayır. Emin olun daha fazla ilgiyi ve desteği hakediyorlar. Son yıllarda kadın basketbolu gerek kulüpler gerekse de ülkeler bazında mücadele verdiği tüm alanlarda Türkiye'nin en istikrarlı ve başarılı ekibi olarak bizleri gururlandırıyor.
Bu güzel pastanın kremasını da 3 küsür dakikalık bir kliple koydular. Candan Erçetin'le stüdyoya girip şarkı söyleyerek. Yani dediler ki bu bir oyun. Bu bir eğlence. Bu bir gençlere miniklere örnek olma…
Dünyanın, Türkiye'nin içinden geçtiği bu dönem kavga, gürültü değil, Periler'in gözlerindeki ışığa ve o müthiş enerjiye ihtiyacımız var. O yüzden bu takıma daha çok ilgi göstermeliyiz…
Haydi Kızlar'da da dendiği gibi: Dünyanın derdi biter, kadın eli değince…