NBA finalinde Golden State Warriors’un bençten gelen katkıyla Cleveland Cavailers’ı yendiği maçtan sonra Shaq, yıldız ve rol oyuncuları hakkında önemli bir ifade kullanmıştı.
Shaq, ‘Eğer yıldızların dışında kalanları ‘diğer’ oyuncu gibi hissettirmezseniz o zaman onlar sizin için pis işleri yapar. Böylece rahat edersiniz‘ demişti.
Bu sözü Anadolu Efes için uyarlamak mümkün. Ahmet Çakı kısa sürede önemli işler yaparken savunmanın bu noktaya çıkmasında herkese bir rol vermesinin payı var kuşkusuz.
Zaten Shaq’in dediği gibi, Heurtel ve Granger’ın dışında kalanlara ‘diğerleri’ gibi yaklaşmayıp onlara rol vermek Çakı’nın en ciddi icraatıydı.
Özellikle de Fenerbahçe serisinde her oyuncudan gelecek katkıya çok ihtiyacı vardı Efes’in. En çok da forvetlerden. Cedi’nin şutunu sokarak başlaması ilk maçtaki çekingenliğini kısa sürede atmasını sağlarken Birkan’ın ona katılması Efes’i rahatlattı. Elbette Doğuş’un da ‘diğer’ statüsünden çıkıp rol alması da savunmanın buralara çıkmasını sağladı.
Önemli kırılma anları vardı. Maçın belli olduğu 3. periyotta Çakı, Doğuş’u Bogdanovic’in üzerinde verdi. İlk yarı Dixon’ı tutan Doğuş, soyunma odasına 4 asist yaparak giden ve Datome’nin yokluğunda sorumluluk alan Bogdanovic’i kontrol altına aldı. İkinci yarı hiç asist yapmadı Bogdanovic. 3 de top kaybetti. 14 top kaybının 7’sinin 3. periyotta yaptı Fenerbahçe… 5’ini elden verdi.
Saric’in agresifliği ve Brown’ın atletizmiyle sıkıştırmalar yapıp Fenerbahçe’yi düzen dışına çıkardı Efes. Kalinic’ten yardıma gidip içeri de gömülünce savunma çok boğucu bir hal aldı. Efes ilk yarı Fenerbahçe’nin egemen olduğu ribaunt üstünlüğünü dengeleyince istediği koşu ortamını ve açık sahayı buldu. Cedi, Antic’in kendisini tutmasını temposunu arttırarak kullanınca Efes, 7 dakikada 22-6’lık üstünlük kurdu. Obradovic’in mola hakkının maçın bitimine 6.22 kala bitmesi Efes’in istediği oyunu ne kadar sahaya yansıttığını gösteriyordu.
Sloukas, Dixon ve Bogdanovic’in 10 top kaybı yaptığı maçta Fenerbahçe’nin kontrolü alması epey zordu. Tabii ki akıIllarında ele geçirilen saha avantajı vardır. İşi ilk maçta görmüşlerdi. Kendi sahalarında kazanacakları 3 maç şampiyonluğu getirecek. Bunun rahatlığı ve komfor alanı ister istemez oyuncuların aklının bir köşesine yerleşmiştir.
Şimdi Ülker Arena’da taraftarının desteği ile Fenerbahçe Euroleague’de kendilerine neredeyse şampiyonluk getirecek savunma düzenleriyle Efes’i yıpratmak isteyecek. İşte serinin bundan sonraki kısmı Efes için çok ciddi bir sınav olacak. Efes, baskı ve savunma stratejileri ile koştu ve sevdiği oyunu oynadı. Şimdiyse frene basıp kontrolü de sağlamaları gerekecek. İşte o anlarda Heurtel ve Granger’ın ne kadar doğru kararlar vereceği serinin gidişatını etkileyecek.
Skordan bağımsız olarak şunun altını çizmeli.. Ahmet Çakı Efes’te iyi işler başarıyor. Efes’in şu oyunu sezonun içinde olsa Final Four gelmemesi işten değildi. Geçmişi konuşmaya gerek yok. Çakı, bu oyuncu grubunu mutlu etmeyi, herkesi işin içine katmayı, ‘diğerleri’ kavramını çöpe atmayı başardı. Savunma farkındalığının artması, hücumda sorumluluğun bölünmesi gibi ilaveler oyuncuların aidiyetini yükseltti. Çakı kalır mı kalmaz mı bilmiyoruz. Ancak kalacaksa, bu yetmez; ona gerekli kredinin ve güven ortamının da verilmesi gerek. Ki Çakı, pozitif enerjisi, takımla ilişkisi, katmak istedikleriyle bunu hakediyor. Unutmayalım ki; Ahmet Çakı, başantrenörken bir proje olarak Efes’e geldi. Ve buralara yabancı olmadığını göstermekten çekinmiyor. Seriden bağımsız olarak bu görüşü söyleyebiliriz. Ne var ki Çakı ile Efes’in sınavı şimdi Ülker Arena’da başlıyor. Çünkü Arena, gerçek bir arena, bir kolezyum… Burada hayatta kalmak; her babayiğidin harcı değil…
2. perde Salı günü açılacak, heyecanla bekliyoruz.
