Ortalıkta bir boyacı küpü var galiba. Sok çıkar basketbolda yabancı sayısı 6’ya çıksın… Hop! Sok çıkar futbolda yabancı sayısı 14 olsun. Yahu beyler! Tamam, yapın da.. Bu işler böyle olmaz ki. Nerede plan? Nerede program? Gençlerde ve Ümitlerde Avrupa şampiyonu olmuşuz; Bizim Basketbol Federasyonu bu çocukları cezalandırır gibi karar alıyor: “Yabancıların tamamı sahada yer alabilirler!” Bu mudur gençleri kazanmanın yolu?
Tamam! Koruma ile bir yere varamadık. Beş para etmeyen oyuncular milyon dolarlar alıp 3+2 kuralının şemsiyesinde hepimizi fıtık ettiler. Almamaları gereken paraları ve süreleri alıp basketbolun seviyesini düşürdüler, kulüplerin bütçelerine yük olup karşılığını vermediler de… Şimdi ne olacak?
İsim vermeden bir örnek verelim. Geçen sezon bir kulüpten diğerine 600 bin Avro bonservis bedeliyle transfer edilen ve yıllık 600 bin Avro kontratı bulunan ‘yerli malı yurdun malı’ bir oyuncumuz, o takımda kadroya giremeyince Avrupa’nın yolunu tuttu. Kaç paraya biliyor musunuz? Aylık 4 bin Avroya. Yani orada on iki yılda alacağı parayı burada bir yıl için ona vermişler. Bonservisine ödenen para da cabası! Ne diyelim şimdi? “Vermeselerdi” olmaz. Koç istemiş. Serbest piyasada bu malın değeri buysa bastırıp parayı alacaksın. Onlar da öyle yapmışlar. Üstelik kontrat da üç yıllık… Eee? Federasyonun boyacı küpünden çıkarttığı kararla bu oyuncunun değeri sıfırlanınca kulüp ne yapacak? Kimden isteyecek maddi kayıplarının giderilmesini? Bir yıl sonra yabancı sayısının artırılacağını bilse, hangi yönetici üç yıllık kontrat yapardı bir yerli oyuncuyla? Hangi yönetici verirdi 600 bin Avro bonservis bedelini?
Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Geleceğe yatırım yapan kulüplerin cezalandırıldığı, planlı programlı gidenlerin kazıklatıldığı bir karardır bu federasyonun aldığı. ‘Doğru mudur değil midir’ tartışmasına girmiyorum. Yalnızca diyorum ki: Yuh! Böyle kritik bir karar bir sezon sonrasından geçerli olacak şekilde mi alınır?Üstelik bunu yapan 20 yıllık bir Federasyon Başkanı ise ‘yuh’ları ikileyebiliriz. Daha önce aklın neredeydi beyim? Ah! Bir dakika. Az kalsın unutuyordum. Harun Erdenay’ın açıklamasına ne demeli? “Bu karar iki yıllıktır. Sonrasına bakacağız…” İşte plan işte program (!) ‘Yuh’ları üçleyelim beyler!
Olan olmuş! Almışsınız bir karar. Bari arkasını toplasaydınız şu işin: Ümitler ligi yapın, gelişim ligi organize edin.. Ne yaparsanız yapın ama gençlerin süre ve sorumluluk alacakları bir düzen kurun. Yoksa.. Bu serbest rekabet içerisinde birçoğu kaybolup gidecektir! Ah! Şunu da iyi bilin: Genç oyuncuları oynatan kulüplere para teşviği (rüşvet) vermeniz basketbolumuza hiçbir şey kazandırmayacaktır. Saçmalığın üzerine telaşla dikilmiş bir tüydür bu! Oturup düşünün ve doğru dürüst planlı programlı bir şeyler yapın. Yoksa.. Gider ayak bitireceksiniz basketbolumuzu…