Sporda harcadığımız paranın karşılığını alamıyoruz. Olimpiyatlar bize bir kez daha bunu gösterdi. Ferdi sporlarda İstanbul, Ankara belediyelerinin ve Fenerbahçe’nin katkılarıyla biraz kıpırdadık. Galatasaray ve Beşiktaş’ın bundan sonra bu işlere daha fazla yatırım yapacağını tahmin ediyorum.
Ama önümüzde çok önemli bir engel var. Bildiğiniz gibi Olimpiyatların bitmesiyle beraber 3 ay içinde spor federasyonlarında seçimler yapılacak. Bu yönetmelik gereği. Havada iddialar uçuşmaya başladı bile. Son Olimpiyatlardaki başarısızlığın sebebi bana göre, liyakatsız ve atanma ile göreve gelen yöneticiler olduğudur. Şimdi de aynı senaryo sahneye konulmaya çalışılıyor. Tavşan adaylardan tutun, uygun delege yapısının belirlenmesine kadar her türlü çalışmanın yapıldığı spor kulislerinden sızıyor.
Ne hikmetse! “Hep aynı kişilerin” kura çekimiyle belirlendiği bir ortamda federasyon seçimlerine doğru gidiyoruz. Verdiği hiçbir sözü tutmayan başkanlardan tutun bundan önceki seçimde birbirine rakip olup şimdilerde menfaat icabı birleşen (birbirlerini kıyasıya eleştirdiğini unutan) Ankara’da yukarılarda tanıdıkları olanlar veya olduğunu söyleyen adaylar sahaya çıkıp oy isteyecekler. Kapı kapı dolaşıp oy isteyeceğinize önce sporu nasıl kalkındırırız diye projeler üretiniz.
Spor kulüplerine buradan bir çağrı yapmak istiyorum. Seçim yaparken liyakatlı, gönülden çalışacağına inandığınız, ciddi projeleri olan ve hiçbir menfaat gözetmeyen kişilere öncelik veriniz. İlgili olduğu spora hizmetten başka hiçbir düşüncesi olmayan ve milli takımlar başarısız olduğu zaman kahrolan bu insanların yolunu açın.
Ha bu arada basketbolun son durumunu unuttum sanmayın. Yıkılıp yeniden yapılan salon projesinden başka hiçbir argümanı olmayan federasyonumuz, U16 Kız Takımımız küme çıksın diye organizasyonu ülkemize aldı. Ama yine beceremedik. Dünya 53.’sü İngiltere’ye yenildik. Ve maalesef 2. Lig’de kaldık. İki kulüp takımımızın final oynadığı kadınlar Euroleague’den sonra ne kadar büyük tezat oldu. “Hele bir yeni salon bitsin bak nasıl basketbolu yükselteceğiz” derseniz kimse size inanmaz!
CUMHURİYET – ERMAN KUNTER
Sayin Kunter Hocam.
Yazayim mi ve de yazmiyayim mi diye cook dusundun.
Ben kimim ki sizin bu sozlerinize bir yorum yapayim.
Affiniza siginarak.
Sayin hocam … su son sozleriniz icindeki U16 – genc ve guzel kizlarimizin
anmasi.
Bence olmadi be Sayin Hocam.
Hocam .. Siz de biliyorsunuz ki .. bu kizlarimiz su an ne kadar uzuntuler
icinde oldugunu biliyorsunuz.
Kizlarimiz tam Bir ( 1 – ) hafta boyunca butun maclarini KAZANARAK
geldiler bu yukselme ANINA.
Sadece ve sadece tam 1 – gun ara verilerek gelindi ve tam da 1- gunluk
az PERFORMANS la – ve de Konsantre olamadan Yari Finalde olmadi.
Bunun ve bu PISIKOLOJININ ne anlama geldigini benim size
hatirlatmam benim ne haddime degil mi Sayin hocam.
Lutfen bizler .. biz buyukleriz .. si ve ben basta olmak uzere coooook
bu seyleri gorduk siz kendi Kariyerinizde ve hayatinizda ve ben de
KENDI capimda cok yasadik.
Kizlarimiz …. ve hepsi Sayin hocam.
Arka duralim. Gonul verelim onlarin Uzuntulerine.
Ne oluyor bu FIBA Europe – un Turnuvalarinda !!
Sen gel 7 mac arka arkaya kazan ve DINLENMEDEN ve tam 7 gun once bir
gun ara verilmis de sen gel Yari Final oyna ve bir gun sonra Final ve Medalya Maci oyna.
Gelin de FIBA Europe -a agzimizi acalim.
FIBA EUROPE … Your Summer Youth Tournament`s
Are … DISQUSTINGGGGG ….
Yeszzz it is Wrong Spelded .. I Know.
Why are there not 1 – more REST day between the Semi Finals and the Finals Day ???
So there must 2 – REST day in yours Tournament.
Who am I ?? I am Hasan Ulu.
Hocam affiniza siginarak yazdim.
Umarim Sayin Ahmet Kurt hocam ve Web Sitesi
kusuruma bakmaz ve affina siginarak yazdim.
Saygilarimla.
Hollandadan
Hasan Ulu
Herkes herşeyi biliyor amma velakin demogoji devam ediyor… Erman Hoca’da sistemi değiştirmeye istediği kadar çalışsın sonunda yine parçası olur.En fazla uyumsuz bir parça olur ama makine çalışır aynı şekilde. Özellikle buraya devamlı yazıyorum, arada yayınlanmadı amma velakin bu kulüp başkanları ile bu işler çok zor yonca!!!(Ortaçgile selam olsun) Yine diyorum benim deyimimle ;holding patronlarıyla veya başarı nasıl gelirse gelsin yeter ki gelsin desturunu kendine prensip edinmiş babaların parasıyla yöneticilik oynayanlarla mı olacak bu işler!!! yoksa site yazarı İlker Bey’in deyimiyle “başta EuroLeague’de yer alan kulüp takımlarımız olmak üzere, ülke basketbolumuzun gelişiminden ziyade kulüp fetişizmini ve kendi şahsi çıkarlarını ön plana koyan kişiler olduklarını geç olmadan anlaması gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde ülke basketbolumuzdaki sorunlar yumağı gün geçtikçe daha da büyüyecek ve çözülemez hale gelecektir.” Velhasıl kelam iş Hidoyu kucaklamaya, kündeye veya kemanede sarmaya kaldıysa şafak karanlık!!!
Demek Safak Karanlik Sayin Mertbaba.
Vahahahahahhahahaha …..
Guzel begendim.
Yooooooooooooooook muuuu bir
Mum yakan …
Saygilarimla.
Hollandadan
Hasan Ulu
İnşallah; “şafak doğan güneş” dediğimiz günler de gelir Hasan Abi…