Anadolu Efes, basketbolda yüksek motivasyonla nelerin mümkün olabildiğine dair kolay kolay unutamayacağı bir ders verdi, güçlü rakibi Panathinaikos’a…
Coach Ergin Ataman’ın, üst üste iki şampiyonluk kazandığı eski takımı Efes’e, PAO’nun başında ilk kez rakip olduğu mücadelede Lacivert-Beyazlılar Zizic, Pleiss, Clyburn, Willis, Beaubois gibi ana rotasyon oyuncularından yoksundu. Üstüne üstlük Erkan’ı da üçüncü periyodun sonlarına doğru sakatlığa kurban vermişti. Bunun yanında Daum’dan sonra Oturu da Efes formasıyla ilk maçına çıkmıştı.
Geçen hafta Partizan deplasmanında kaybetse de sezonun yükselişte olan ekiplerinden biriydi Panathinaikos… Ancak Efes’in eksikleri belli ki onların da maça “nasıl olsa kazanırım” hissiyle çıkmasına yol açmıştı. Son 4-5 haftaya damga vuran Panathinaikos’tan eser yoktu. Ama bunun da ötesinde sahada, tam takımken yapamadıklarını yapan, hücumda her topu değerini bilerek kullanan, savunmada müthiş bir dinamizmle PAO’nun sayı yollarını tıkayan, oyuna hem akıl hem de karakter koyan bir Anadolu Efes vardı. Larkin’in liderliği ele aldığı maçlarda Efes’in direnci de verimi de artıyordu sahada… Dün, ABD’li yıldızın yanına sürpriz bir isim eklendi; Tyrique Jones… Sezon başından bu yana bu seviyenin oyuncusu değil diye eleştirdiğimiz ABD’li pivota sanki “sihirli değnek” dokunmuş!.. Dün iki pota altında da fırtınalar estirdi… O’nu savunmada rakibine hücum faul yaptırırken bile gördük ya, daha ötesi yok!.. Gerçekten de oyunda kaldığı 31 dakikada 21 sayı, 13 ribaund, 2 asist, 4 top çalma, 1 blok ve 36 verimlilik puanıyla istatistik kağıdına yansıyan çok şey yaptı Jones… Ama dünkü hırsı, kazanma isteği ve mücadelesiyle bambaşka bir boyuttaydı. Uzun pozisyonuna yapılan Daum ve Oturu eklemeleri anlaşılan o ki en çok Jones’a yaramış!.. Efes’in dünkü galibiyetinde en büyük pay sahibi O’ydu…
Sahaya giren, çıkan, kenardan gelen tüm oyuncular küçük ya da büyük ama illaki olumlu katkı verdiler dün… Justus Hollatz dahi – ki yine 1/8 isabetle skora katkı anlamında beklentilerin altında kaldı – savunmada üzerine düşeni fazlasıyla yaptı, ribaund aldı, asist yaptı, top çaldı. Sezon başından beri yüzüne bakılmayan Ercan Osmani, sakatlıkların etkisiyle de olsa artan süresine paralel olarak her maç üzerine koyuyor. Dün de Mitoglu’nun üretimini iyi savunma ile sınırlarken, bulduğu iki üçlük pastanın üzerindeki krema oldu.
Efes, 19’u hücum 40 ribaundla fark yaratırken, maçı da kazanmasının altında bu detay yatıyordu. Jones’un bu noktada verdiği katkıyı da tekrar takdir edelim. Efes, 5/29 (% 17,2) 3 sayı isabetine rağmen Panathinaikos’u yenebildiyse bunda Larkin ve Thompson’ın potaya giderek ürettiği sayılar da büyük rol oynadı.
Onca eksiğe karşın Efes’in, Panathinaikos gibi yükselişte olan bir rakibi yenmesi Anadolu Efes için bir galibiyetten fazlası… Tabii sakatlar dönünce de oluşan bu kimyayı korumak da Efes’in birincil önceliği olmalı…
