18 Kasım 2024, Pazartesi
spot_img
Ana SayfaTHY EUROLEAGUEAman arayı açmayalım! / GÖKHAN TÜRE

Aman arayı açmayalım! / GÖKHAN TÜRE

Litvanya’nın bir “basketbol ülkesi” olmasının farkı Kaunas’taki Final-Four’da net biçimde hissediliyor…

Şehirde gezerken dörtlü finalin havasına girebiliyorsunuz… Herhangi bir taksi şoföründen de, yemek yediğiniz restorandaki garsondan da basketbola dair “detaylı” analizler işitmek mümkün… Dün toplantıya giderken geçtiğimiz meydandaki çeşmede Euroleague marşının yanı sıra dört kulübün de marşlarına suyun ritmle eşlik etmesi güzel bir manzaraydı…

Fan Zone’da gerçekleştirilen toplantıya, Mike James’in “utangaç” tavırları kadar dışarıdaki tezahüratları toplantı salonunda yankılanan Olympiakoslu taraftarlar da damgasını vurdu. Öyle görülüyor ki Kırmızı-Beyazlılar, Zalgirio Arena’da Monaco’ya karşı “ezici” bir taraftar üstünlüğüne sahip olacaklar… Finale kalırlarsa da aynı avantaj o maç için de geçerli olacak…

Dünkü F4 toplantısında, coachlar arasında “en deneyimlisi” olan Bartzokas, açıklamalarıyla “en olgun” ve “en temkinli” isimdi de… Sürekli rakiplerini onore edip, takımının üzerindeki baskıyı azaltmaya çabaladı. Jasikevicius ise bu kez önceki F4’lerin aksine “en sakin” tavırlarıyla oradaydı. Etrafa sürekli gülücükler dağıtan ve söz her kendisine geldiğinde kendinden emin tavırlarla konuşan Litvanyalı coachun evinde olmanın konforunu yaşadığı da netti… Monaco coachu Sasha Obradovic de bekleneni yapıp, iddialı demeçlerle hayal satmak yerine ayakları yere basan mütevazi, haddini bilen demeçler verdi. Toplantıda en dikkat çeken detay, “en az soru alan” ve dolayısıyla en az konuşan Real Madrid coachu Chus Mateo’ydu. Belki hastalanan eski coach Laso’nun “koltuğu soğumadan” oraya oturması, belki de Partizan’ı geçtikleri seride 2. maçta çıkan kavganın “artısıyla” Kaunas’a gelmiş olmalarının “laneti!” da bunda etkin rol oynuyordu. Zaten gerginliği de yüzünden okunuyordu.

Fiinal-Four’da kim kazanır sorusunun cevabına gelecek olursak; ilk etapta ufukta Olympiakos-Barcelona finali görünüyor… Olympiakos, takım kimyası, deneyim ve taraftar artısıyla Monaco’dan bir değil, birkaç adım önde… Fransız ekibinin, her ne kadar Maccabi’yi geçtikleri Play-Off serisinde normal sezona göre “kırılganlık” anlamında aşama kaydetmiş görünse de Final-Four’un havası başkadır. Ve F4, “yeniler” için ayakta kalması, alışması zordur… Açıkçası Monaco’dan bir mucize beklemiyorum.

F4’ün “El Classico’sunda” ise Barcelona’yı bir adım önde görüyorum. Bunun da sebebi, hem 2010’dan beri kazanamadıkları bu kupaya duydukları “açlığın” getirdiği yüksek motivasyon hem de bu yüzden “arkalarından hafif bir rüzgar” estirilme (!) ihtimali… Tabii kadroya bu sezon eklenen Vesely, Satoransky ve Kalinic’in formda olduğunu da hesaba katmalı… Özellikle de Vesely’nin fark yarattığını ve Sertaç’la birlikte Mirotic ve Tobey gibi şutör uzunlarla, Poirier’nin de eksildiği Real uzunlarına üstünlük kurmasını bekliyorum.

Finali geçen yıl Anadolu Efes’e karşı son topla kaçıran Olympiakos, bu sene Play-Off’u Fenerbahçe BEKO’ya karşı son topla buldu!.. Bartzokas, “Şansa F4’te daha çok ihtiyacımız olacak” demişti… Eğer finale kalırlarsa bu sözü daha çok anlam kazanacak…

Evet; 7 yıl sonra bir Türk takımının olmadığı bir Final-Four’u izleyecek olmak içimizde bir burukluk yaratıyor… Fakat her şeye rağmen basketbolun 1 numaralı kupasında şampiyonun belirlendiği organizasyonu yaşamak güzel… Aman arayı fazla açmayalım da daha keyifli Final-Four’lara yelken açalım…

BENZER HABERLER

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

- Reklam -spot_img

Son Haberler