Batı'da favorisi olmayan bir sezona doğru gidiyoruz. Golden State deplasmanda ilk kez kazandı, Clippers bir var bir yok, zirveyi zorlayan Phoenix, Denver ve Memphis olmaları beklenen yerde. Utah Jazz ve Portland ise zirvenin davetsiz misafirleri…
Utah Jazz üç sayı temelli oynuyor. Çok iyi yüzdeyle üç sayı atıyorlar. Sexton'un deliciliği ve Markkanen, Olynyk ikilisiyle boyalı alandan üreterek hücumu zenginleştiriyorlar. Bütün bunları asist üzerinden yapıyorlar. Kolektif bir çaba söz konusu. Çok top kaybı yapmaları ve boyalı alanı savunamaları tamamen personel eksikliğinden. Bu kadroyla anca bu. Her ne kadar Koç Will Hardly ve oyuncularına saygı duysam da sezonu burada bitirmeye nefesleri yetmez. Ancak Chris Paul'lu Oklahoma gibi bir play-off sürprizi olabilir. Elbette Danny Ainge takasla kadroyu bozmazsa.
Zirvenin diğer sürpriz konuğu Portland Trail Blazers için farklı düşünüyorum. İlk 6 içinde kalırlar, hatta form düzeyine olarak daha yukarıda da olabilirler. Çünkü Portland'ın saha içi lideri var. Damian Lillard ligin en elit hücum oyuncularından biri. Ayrıca formda ve hücum yönlendirmede etkili. Anfernee Simons'le iyi ikili oldular. Takımın hücum yükünü sırtlaniyorlar. Bu ikilinin savunma defosunu Josh Hart ve Jerami Grant kapatıyor. Jusuf Nurkic çift yönlü katkısıyla boyalı alanın güvenilen ismi. Bençten gelen Shaedon Sharpe çaylak olmasına rağmen çabuk uyum sağladı. Top hakimiyeti ve savunması iyi. Üç sayı yüzdesi de beklentimin üstünde. Yedekten gelen diğer isimler Nassir Little, Justise Winslow, Drew Eubanks sınırlı yeteneğe sahip ancak maksimumunu veren oyuncular. Savunmaya ciddi katkı veriyorlar. Portland dar rotasyona sahip. Gary Payton'un sakatlıktan dönmesiyle savunmaya önemli bir alternatif gelecek. Koç Chauncey Billups farklı sistemler uygulayabilir. Örneğin Payton'u ilk beşe yerleştirip, savunmayı iyice sertleştirmek ve Simons'u yedekten getirerek bencin skora katkısını artırmak gibi. Portland savunmada iyi durumda. Bu açıdan Koç Billups alkışı hak ediyor. Hücumda ise bireysellik söz konusu. Lillard, Simons ve Sharpe birebirden skoru sırtlanıyor. Lillard, Simons, Josh Hart ve Justise Winslow dışındaki oyuncular kendine Hristiyan. Pas vermeyi düşünen pek yok. Ancak bu durum sorun yaratmıyor.
Portland'ın ortalama hücum, üst düzey savunmayla Batı'da sürpriz yapacağı görüşündeyim. Şampiyon olamazlar belki ama yüzük yolunda belirleyici olurlar.
Miles Bridges altın vuruş olur
Los Angeles Lakers sezon başından bu yana istikrarlı olarak kötü. Üstelik Anthony Davis istekli ve verimliyken… Koç Darvin Ham için de fazla iyimser değilim. Elindeki kadro zayıf LeBron bir süredir sakat, oynadığında da eski formundan uzak göründü. Bu şartlarda Lakers'ın fırtına gibi esmesini beklemiyorum ama drafta yatan takımların altında kalması, hücum verimliliğininde 29. sıraya düşmesi kabul edilemez. Ayrıca elindeki tek üç sayı silahı Kendrick Nunn'ı hücum yönlendirici olarak kullanıp, kapalı savunmalara penetre ettirmesi, koçluğuna dair şüphe uyandırdı. Nunn fizik olarak zayıf, temaslı oyunda yıpranır. Ona belli bir özgürlük alanı verip şut katkısı alacaksınız. Böyle yıpranınca üç sayı yüzdesi de yerlere düşüyor. Nunn tamamen devre dışı kalmış durumda. Ancak Ham onu böyle kullanmakta ısrar ediyor.
Lakers'ın Westbrook'u takas ederek bir iki parçayla en azından play inn zorlayacak duruma gelmesi geleceğe dair tek umut. O gün beklenirken Miles Bridges ihtimali doğdu ki, Lakers için bu şartlarda altın vuruş olur. Bridges'ın oyuncu özellikleri üst düzey. Boşta olmasının nedeni çocukların annesi olan kız arkadaşına şiddet uygulaması. 12 yıla kadar hapis cezası alması söz konusu. Zaten bu durum olmasa Charlotte Hornets onunla 4×30 milyon dolarlık sözleşme imzalanacaktı. Herşey yolunda olsa uzak durulması gereken bir hamle ancak savunmacı kanat forvet diye yanan Lakers için bulunmaz nimet. Bir travma yaşıyor, yaptıkları kabul edilemez ayrıca aylardır basketbol oynamıyor ama Lakers 'denize düşen yılana sarılır' misali bu hamleyi yapmalı. Geçen seneyi 20 sayı, 7 ribaunt, 3 asist ortalamasıyla tamamlayan, müthiş atlet, elit düzey savunmacı ve topla üretebilen bir kanat forvetten söz ediyoruz. Bu potansiyelin LeBron'un pasları ve Anthony Davis'in eşliğinde yapacaklarını düşünün. Hatta düşünmeyin Lakers'ın forvet diye 20 dakika ortalama ile sahaya sürdüğü Troy Brown'ın bir maçından herhangi bir kesiti izleyin, yeter..
Ayrılık saadet getirmedi
PJ Tucker'ı kaybetmek Miami Heat'e çok şey kaybettirdi. Boşluğunu dolduramadılar. Görülüyor ki Heat'ten ayrılıp Sixers olmak Tucker'a da yaramamış. 37 yaşındaki uzun olmayan uzun forvet son üç maçta 30 dakika ortalamayla parkede kalmasına rağmen hiç sayı kaydedemedi. Sezon sayı ortalaması da geçen senekinin yarısı. Ribaunt ve asist ortamalarında da düşüş var. İstatistiklerdeki negatif seyrin nedeni Sixers'da hücum yönlendiren tek oyuncu olan James Harden'ın sakat olması. Tucker topu yere vurup skorunu üretebilen bir oyuncu değil. Hücumdaki tek olayı boş kaldığında köşeden ceza kesmek. Topun dolaşmadığı bir atmosferde sayı ortalamasının düşmesi normal ama son Minnesota maçında defalarca müsait pozisyon bulsa da şut kullanmaktan çekindi. Umarım bu tavrı kalıcı olmaz. Zaten hücumda sınırlı bir oyuncu olan PJ Tucker bir de toptan kaçarsa onu sahada turmak zorlaşır.
