Türk basketbolunun parlayan yıldızı Frutti Extra Bursaspor’un başarılı coachu Dusan Alimpijevic, John Holland’ın ‘pitbull’ benzetmesinin takımın motivasyon aracına dönüştüğünü söyledi, “Eurocup organizasyonu bu metaforu artı değere dönüştürebilir” dedi
Frutti Extra Bursaspor’un 36 yaşındaki genç ancak deneyimli antrenörü Dusan Alimpijevic ile Eurocup’taki Virtus Bologna finaline sayılı günler kala sohbet etme fırsatı bulduk.
Bursaspor taraftarlarından, organizasyondan ve takım kimyasından ne kadar etkilendiğini her fırsatta dile getiren Alimpijevic, final maçına yönelik olarak “Şu ana kadar kendimizi kanıtladığımızı düşünüyorum. Oyun kalitesi olarak her maç üzerine koyarak, özgüvenimizi arttırarak yola devam etmeyi başardık. Virtus Bologna sezon içinde oynadığımız takımdan daha farklı. İki çok önemli Euroleague oyuncusunu (Hackett ve Shengelia) daha kadrolarına eklediler. Tabii ki bu maça yönelik planlarımız diğer maçlardan farklı olacak. Ancak şu unutulmamalı ki sahada maçlar 5’e 5 oynanıyor. Böyle olduğu sürece de şampiyonluk şansımız olduğunu düşünüyorum” dedi.
‘KAYBETSEYDİK DALGA GEÇERLERDİ’
Takıma sonradan katılan ancak verdiği enerjiyle başarıda pay sahibi olan John Holland’ın kamuoyunda büyük sempati uyandıran ‘pitbull’ metaforuna yorum getiren Alimpijevic, “Çok tatlı bir espriydi. Biz bunu maçlara hazırlanırken de motivasyon amaçlı kullanmaya başladık. Eurocup’ın pazarlaması için de iyi bir ürün oluştuğunu düşünüyorum. Dolayısıyla John Holland’ın Eurocup pazarlama birimine büyük katkısı olduğunu tahmin ediyorum. Ancak şöyle bir şey de var. Bu espriyi Cedevita maçının devre arasında yaptığını maç sonunda öğrendim. Eğer o maçı kaybetseydik bu espri aleyhimizde de ciddi biçimde kullanabilirdi. Bizimle dalga geçebilirlerdi. Ama sonuçta kazandık ve gerçekten de takımın motivasyonunu açığa vurmak ve yine motivasyonumuzu zirvede tutmak adına etkili bir araç oldu şu anda” diye konuştu.
‘BİZİ BAŞARILI OLMAYA İTİYORLAR’
Sırp coach, Bursasporlu taraftarların, başarılı sonuçlar geldikçe göstermiş olduğu olağanüstü sevgi, eşi benzeri görülmemiş karşılama törenlerine yönelik olarak ise şunları söyledi:
“Şunu net bir şekilde ifade etmeliyim ki hayatımda böylesine çılgınca bir sevgi gösterisine şahit olmadım. Bizi gerçekten de başarılı olmaya itiyorlar. Onlar için sahada her şeyimizi vermemizi sağlıyorlar. Onlara gerçekten büyük teşekkür borçluyuz. Şu anda dar rotasyonla oynuyoruz ve gerçekten de bizim 6. oyuncumuz gibiler. Eurocup başlarken reytingde 20. sıradaydık. Şimdi finaldeyiz.”
Alimpijevic’ten inciler*
‘İşi bilen insanlarla çalışmak çok güzel’
“Bu kulüpte en önemli şeylerden biri, organizasyon açısından ileri görüşlü, donanımlı, işi bilen insanların direksiyonda olmaları. Bu da kulübün geleceği açısından çok ama çok önemli. Başkanımız Sezer Sezgin, idarecilerimiz ve sponsorumuzun kendilerini Bursa’ya ve Bursaspor’a ait hissetmeleri ve fedakarlık gösteriyor olmaları çok özel… Ve bunu isteyerek yapıyorlar. Bizim en önemli hedeflerimizden biri gelecekte Türk basketbolunda söz sahibi olacak, Türk oyuncular yetiştirebilen bir kulüp olarak da sivrilmek…”
Gelişime çok açık bir yönetici grubu var
“Partizan maçı öncesi Belgrad’da yöneticilerimiz ve sponsorumuz ile bir aradaydık. Partizan ve Kızılyıldız’da işlerin nasıl ilerlediğini, ne gibi tesislere sahip olduklarını görmek istediler. Oradaki tesisleri gezerken sağlık odasını ve rehabilitasyon merkezini gördükten sonra sponsorumuz Ömer Kızıl’ın Bursa’ya döner dönmez tesislerimizdeki bir odayı yıkıp, sağlık ve rehabilitasyon merkezine dönüştürdüğünü, gerekli tüm teçhizatı konumlandırdığını görmek çok ama çok güzeldi. Belki bu seviyede çok yeni bir kulübüz. Ancak eksikleri gidermek için gösterilen çabaya saygı duyuyorum ve çok takdir ediyorum. Yeniliğe çok açıklar ve daha da gelişeceğimizi bilmek ayrı bir mutluluk veriyor.”
‘Türk oyunculara güvenmek gerek’
“Ben burada bir yabancı antrenörüm. Ve bir gün buradan gideceğim. Ancak buradaki Türk oyuncular kalıcı. Bu ülke onların ülkesi. Onlar iyi olduğunda ülkelerinde el üstünde tutulacaklarını bilmeliler. Bu, Onuralp Bitim için de geçerli. Onlara güvenmeli ve sorumluluk vermeli. Ben buna inanıyorum. Sorumluluk verdiğimizde de neler yapabileceklerini gösteriyorlar. Tabii ki hata yapacaklar. Hatalar bu işin bir parçası… Coach olarak bizler de, hakemler de idareciler de, bu işin içindeki herkes hatalar yapabilir. Ancak önemli olan bu hataları görüp, fark edip, minimize edebilmek… Onuralp bu anlamda çok yol katetti. Ona güvenimizi boşa çıkarmıyor. Bu sadece bizim kulübümüz için değil, Türkiye Basketbol Federasyonu ve dolayısıyla Milli Takım için de çok önemli.”
GÖKHAN TÜRE
