Fenerbahçe BEKO, ASVEL karşısında da, eksik kaldığı sürede geliştirerek fark yarattığı “mücadele düzeyi ve savaşımıyla” kazanmayı başardı.
Vesely ve De Colo’nun olmadığı dönemde Kanarya’nın farklı bir formülle yola devam etmesi düşünülemezdi. Bu bakımdan coach Djordjevic ve yardımcılarının da hakkını teslim etmeli… Ve Sarı-Lacivertliler için, iki süper yıldızı döndüğünde bu kimyayı koruyup üzerine koyarak devam etmek de ayrı bir misyon olacak.
Fenerbahçe BEKO, üç dakikalık bocalama sürecinin ardından maçın sonuna kadar devam eden ve “rakibi boğan” baskıdan hiç geri adım atmadı. ASVEL’in formda iki kısası Okobo ve Jones’un üretkenliğini sınırlamak dün Fenerbahçe’nin önceliğiydi. Bu anlamda Şehmuz ve Henry ve zaman zaman da İsmet’in ve hatta adam değiştiklerinde Guduric, Pierre, Polonara, Ahmet’in istikrarlı gayreti dikkat çekiciydi. Okobo-Jones ikilisi belki 35 sayıyla skor üretimi anlamında ciddi katkı verdiler. Ama direksiyonda iken takım arkadaşlarına servis yapmasına, Fenerbahçe kısalarının baskısı engel oldu. Okobo 6, Jones 4 olmak üzere bu ikiliden 10, toplamda da 17 top kaybı ASVEL’in maç boyunca ritmini bulmasının önüne geçti.
Dün Sarı-Lacivertli takımda üretime “ekstra” katkı veren isim Jehyve Floyd’du. Rakip pota altında 5/5’le isabet bulan Floyd, 4 ribaundla istatistiklerde ilk kez bu kadar var olurken, savunmada da takım arkadaşlarıyla birlikte elinden gelenin en iyisini yansıtmaya çaba gösterdi.
Dysahwn Pierre’in bu takım için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu da dün bir kez daha gözlemledik. Kısa forvette rakiplere ters gelen, fiziksel açıdan eksilten, çabukluğu ve bitiriciliğiyle fark yaratan, kısacası Fenerbahçe için “kader değiştiren” oyuncu rolüne yeniden soyunması sevindirici…
Marko Guduric belki hala o geri döndüğü dönemin ilk maçlarındaki seviyesinde değil… Fakat sakatlık sonrası gelişimini sürdürüyor. Tecrübe ve liderlik yönünü ise çok önemli bir seviyeye çıkardı. De Colo ve Vesely’nin yokluğunda Guduric’in takım arkadaşlarına bu sinerjiyi yayması özgüveni de yukarı çekiyor.
Şimdi bu dirençli takımın, zorluk düzeyi olarak “tepe noktasındaki” iki rakiple, AX Armani Milano ve Real Madrid’e karşı arka arkaya oynayacakları maçlarda çıtayı daha yukarı çıkarıp çıkaramayacağını göreceğiz.