Fenerbahçe BEKO’nun, bu kadar iyi savunma yaptığı, rakibini 21 top kaybına zorlayıp, 57 sayıda sınırladığı bir maçı 4 sayı farkla ‘ite kaka’ kazanabilmesi, hücumda da tam aksine ne kadar verimsiz bir gece geçirdiğini gösteriyor…
Elbette galibiyet önemli… Sezona kazanarak girmek, evinde, kendi seyircin önünde bunu başarmak hoş… Ve en önemlisi de, Nando De Colo’nun Euroleague kariyerinin en verimsiz gecelerinden birini yaşadığı böyle bir akşamı kazasız belasız atlatmış olmak…
Sadece De Colo muydu hücumdaki tıkanıklığın sebebi? Kesinlikle hayır… Takımca 3 sayı çizgisinin gerisinden 22’de 4 isabetti kaldı Sarı-Lacivertliler… Shayok ve Henry de en az onun kadar yaratıcılıktan uzak, verimsizdiler. Gözler, hücumu açacak, Fenerbahçe’nin elini rahatlatacak ivmeyi kazandıracak ismi aradı durdu, 40 dakika boyunca… Hazır olsa ve kadroya girebilse belki Guduric bu anlamda soluk getirebilirdi Kanarya’ya…
Neyse ki Kızılyıldız’ın da özellikle çizgi gerisinden Fenerbahçe BEKO’dan geli kalır yanı yoktu… Onlar da hücumda topu iyi döndürüp, doğru atışı bulduklarında dahi topu çemberden geçirmekte çok zorlandılar. Ivanovic dışında ne Hollins ne Kalinic ne de diğer şutörlerinden verim alamadılar.
Koşullar ne olursa olsun, ‘Bütün yollar Roma’ya çıkar’ misali Fenerbahçe geçen yıl da zaman zaman çözüm olarak vitrine çıkardığı opsiyonu Pierre’in sırtı dönük oyunlarıyla yaratıcılığını kullanıp fark yarattı. Henry, 4 sayıda takılsa da hem savunmaya verdiği enerji hem de 4 ribaund, 6 asist, 5 top çalma gibi diğer parametrelerdeki katkısıyla dikkat çekti. Vesely, yine tüm takım arkadaşlarına oyunun iki yönünde de destek attı, arı gibi çalıştı. Ve Fenerbahçe BEKO, 14-0’la, daha ilk 5 dakikada rakibini 7 top kaybına zorlayıp müthiş bir başlangıç yaptığı oyunda süreklilik sağlayamasa da sezona galibiyetle girdi. Kazanarak başlamak tabii ki önemli… Ama hücum performansı açısından böylesine kötü bir başlangıcın Kızılyıldız gibi kalite olarak üst seviyede olmayan bir rakibe denk gelmesi de şans…
Aslına bakarsanız ilk hafta maçlarında, birkaçı dışında ağırlıklı olarak takımların henüz uzun soluklu sezona tam olarak hazır girmediğini gördük. Buna Anadolu Efes de dahil… Dolayısıyla genel olarak ihtiyaç duyulan şey zaman…