Hollanda karşısında gruptaki ilk kez kazandık kazanmasına ama bu galibiyet damağımızda buruk bir tad bıraktı. Sebebine gelince, galibiyete rağmen averaj hesaplarında işimize yarayacak bir farkı yakalayamadık. Dün Hırvatistan’ın, İsveç’i yenmesiyle ufukta üçlü averaj da göründü ki bu noktada da işimiz hiç de kolay değil.. Bu maç öncesinde ‘ipler hala elimizde’ demiştik. Ama şu aşamada ip öyle inceldi ki, kopma noktasına geldi.
Aslında maça iyi de başladık… Larkin’in 13 sayı, 2 ribaund, 2 asistle fırtına gibi girdiği ilk periyotta 10 sayılık farkı da yakaladık. Ama ikinci çeyrekte rotasyon devreye girince işler değişti. Hollanda, kenardan gelen Schaftenaar ve Franke, Kloof ile birlikte ‘yumuşayan’ savunmamızın bu zaafını cezalandırdı ve fark da bir anda eridi. Bu süreçte sıkıntı, Larkin’in yanına ikinci bir skorer çıkaramayışımızdı ve maçın genelinde de zaten bu yüzden oyunu bir türlü koparma noktasına getiremedik.
SHANE LARKIN KURTARICI DEĞİL!
Dünkü oyunda dikkatimi çeken önemli bir detay vardı. Neredeyse tüm takımın ruh hali, Larkin’i sahada takımın bir parçası değil de ‘kurtarıcı’ olarak kabullenmiş olduklarını yansıtıyordu sanki… Bunun, ‘alışma evresinin’ ilk aşaması olduğunu kabul edebilir, şimdilik hoş görebiliriz. Larkin’in liderliğini kabullenmek, onunla birlikte ‘yücelmek’ ve çıtayı yükseltmek çok ama çok önemli… Ama onun ‘gölgesinde serinlemeyi’ tercih etme lüksümüz yok… Sonuçta genciyle, tecrübelisiyle bu işin üstesinden gelebilecek kalitede oyuncu grubuna sahip olduğumuzu düşünüyorum. Sadece potansiyeli sahaya yansıtma konusunda sıkıntılarımız devam ediyor. Bunu da elbet aşacağız. Yeter ki Eurobasket 2022’nin dışında kalmadan önce başaralım.
EUROBASKET 2022’YE NASIL GİDERİZ?
Dünkü sonuçların ardından ortaya çıkan tabloda, grubumuzda 20 ve 22 Şubat’ta oynanacak olan “üçüncü pencere” maçlar kaderimizi belirleyecek. Pencereyi açıp Eurobasket 2022 havası alabilmemiz için ise bizi meşakkatli bir yol bekliyor. Öncelikle 20 Şubat’ta İsveç ile oynayacağımız maçı kazanmamız gerekiyor. Ama sadece kazanmak bize yetmeyebilir. Çünkü 2 gün sonra İsveç, Hollanda’yı yenerse üçlü averaj söz konusu olabilir ve biz de son maçta Hırvatistan’a kaybedersek bu kez de üçlü averajla devre dışı kalabiliriz. İsveç’e kaybedersek, bizim için Eurobasket macerası sona erer. İsveç’i 1-2 sayı ile yener ve sonrasında Hırvatlar’a kaybedersek, Hollanda’nın da son gün İsveç’i yenmesinden başka şansımız kalmıyor. Ve bu durumda averajı bize göre daha iyi olan iki ekipten İsveç, Hollanda’yı az bir farkla yenerse iki takım ‘el ele Eurobasket’in yolunu tutuyor. Tüm bu olasılıkları ortadan kaldıracak ve bize Eurobasket yolunu açacak tek alternatif ise İsveç maçını 12 sayının üzerinde bir farkla kazanmak olacak. Bu durumda bombayı İsveç’in kucağına bırakmış olacağız ki bu aşamada Hollanda ile İsveç arasındaki son maç bir nevi grupta 3. ve son bileti belirleyecek maç statüsüne dönüşmüş olacak. Tabii Hollanda, 20 Şubat’ta Hırvatistan’ı yenerse ve aynı gün biz de İsveç’i en az 8 farkla mağlup etmeyi başarırsak son gün maçlarını beklemeden elemeleri ilk 3 içinde kapamış olacağız. Ancak bu olasılıkta 7 sayının altında bir galibiyete rağmen dışarıda da kalabiliriz. Dolayısıyla, henüz nerede oynanacağı netleşmeyen üçüncü pencere çok şeye gebe… Dileriz her şey istediğimiz gibi gider ve 27 yıldır aralıksız yer aldığımız Eurobasket’ten mahrum kalmayız.
Gökhan Türe