Fenerbahçe’nin motive olabilmesi için kolay bir gece değildi. İlk iki, hatta liderlik büyük ölçüde garantilenmiş, rakibin iddiası yok, taraftarın aklı futbolda... Yine de böyler bir gecede 6 bin taraftarın salona gelmesi büyük bir şey.
Maçın büyük bölümü de rölantide geçti. Fenerbahçe, gerektiği kadar oynadı, dönem dönem atak yaptı, evinde üst üste 18. Euroleague zaferini elde etti. Kanarya’nın başının sıkıştığı anlarda sahne alanlar yine aynı isimlerdi. Keskin şutör Bogdanoviç, son periyotların adamı Datome ve istikrar abidesi Udoh, dün gecenin kahramanları oldu.
Bobby Dixon’da son haftalarda düşüş var. Kritik zamanlar geliyor, bir an önce kendini toparlaması gerekiyor. Sloukas hazır değil. Öyle ki Berk ve Hickman dahil elinde 4 oyun kurucu bulunan Obradoviç, belli bölümleri bu 4 ismi yanında tutarak oynadı.
Kaliniç’in yıllar sonra (!) üçlük isabet bulması, özgüven kazanması açısından önemliydi. Keza sakatlıktan sonra bir iyi bir kötü oynayan Hickman da dün fazlasıyla katkı yaptı.
Darüşşafaka, Top 16’da kaybettiği maçlarda bile direniyor, karakter koymaya çalışıyor. Dün iki takımın istatistikleri neredeyse birbirinin aynısıydı. Farkı ise serbest atışlar belirledi. Fenerbahçe çizgiden 14’te 12 atarken, yüzde 30 gibi berbat bir yüzdeyle 10 atışın sadece 3’ünde isabet bulan Darüşşafaka, bu beceriksizliğinin cezasını yenilgiyle ödedi.